Haberler
Türkiye ekonomisi yılın 3. çeyreğinde yüzde 2.1 büyüdü

Türkiye ekonomisinden sevindiren haber

Esenyurt Belediye Başkan Yardımcısı Osman Yalçın hakkında yakalama kararı

Özel'in cezaevi ziyareti sırasında başkan yardımcısına operasyon

Çete ile anılan Güney Hastanesi'nin sahibi: Ortaokul mezunuyum, sigorta primim için hastaneyi satın aldım

İstanbul'un göbeğindeki hastaneyi bakın ne için satın almış

Halep savaşında ölü sayısı 100'ü geçti, muhalif gruplar kent merkezine dayandı

Türkiye sınırında kan gölü! Kent merkezine dayandılar

Yıldırım, Ekk Kararlarını Açıkladı

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Başbakan Binali Yıldırım, "Kamu, devlet olarak 2017'de muazzam bir tasarruf yılı olacak.

Başbakan Binali Yıldırım, "Kamu, devlet olarak 2017'de muazzam bir tasarruf yılı olacak. Çok ciddi tasarruflar yapacağız, bunun da tüm detaylarını çalıştık. Önceliği olmayan harcamalar, yeni bina alma, yeni araba alma vesaire gereksiz masraflar yapılmayacak." dedi.

Başbakan Yıldırım, Çankaya Köşkü'nde düzenlediği basın toplantısıyla, geçen hafta gerçekleştirilen Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantısında alınan kararları paylaştı.

Döviz piyasalarında yaşanan dalgalanmaların ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da çağrısıyla milletin sorumluluk üstlenerek ellerindeki dövizleri bozdurmaya başladığını belirten Yıldırım, şöyle devam etti:

"Ciddi anlamda milli paramıza yönelme oldu. Bunun için teşekkür ediyoruz. 'Vatandaşlarımızın bunu tek başına yapması yetmez' dedik. Biz de kamuda bir dizi önlemler aldık. Devletin kurumları mecbur kalmadıkça döviz üzerinden sözleşme yapmayacak. Dış sözleşmeler, mecburiyet olanlar hariç ama genelde mecbur değilse döviz üzerinden sözleşme yapmayacak. Bunun yanında yapılmış bütün sözleşmelerden mümkün olanları Türk lirasına dönüştürülecek. Bu şekilde uygulamalar da başladı. Hatta bazı kamu kuruluşları da dövizlerini Türk lirasına dönüştürdü. Bunlar de güzel gelişmeler. Kısa vadede bu şekilde 10 milyar dolar civarında kaynak yerli paraya geçti.

Bunun anlamı şu, piyasanın diğer ihtiyaçları olan döviz imkanına da bir takviye yapıldı. Bu uygulama bundan sonra da devam edecek. Önce milletten bir şey isterken kendimiz ne yapıyoruz ona bakmamız lazım. Kamu, devlet olarak 2017'de muazzam bir tasarruf yılı olacak. Çok ciddi tasarruflar yapacağız, bunun da tüm detaylarını çalıştık. Önceliği olmayan harcamalar, yeni bina alma, yeni araba alma vesaire gereksiz masraflar yapılmayacak. Fuzuli yere seyahatler, bunlardan kaçınacağız. Bir anlamda vatandaşlarımızdan bir şey isterken, 'Haydi dövizini bozdur, ülkene, ekonomine omuz ver' derken, önce devlet kurumları olarak bizim elimizi taşın altına koymamız lazım. İnşallah bu aldığımız tedbirler, semeresini kısa sürede verecektir."

Yıldırım, teşvikler ile tedbirlerin birbirine karıştırılmaması gerektiğinin altını çizerek, "250 milyar liralık kredi hacmi oluşturuyoruz. Bu para zaten var piyasada, para var da verilmiyor. Neden verilmiyor? Finans sektörü yeterli emniyet tedbiri görmek istiyor. 'Ben daha fazla açılırsam, bu dalgalanma da devam ederse zora girerim' diye vermiyor. Biz diyoruz ki 'ver kardeşim, teminatı biziz'. Yani Kredi Garanti Fonu veriyor. Bizim teminat vermek için bir karşılık ayırmamız lazım. Onu da söyledim. 25 milyar lira. Diğer kalemlerde de daha az olmak üzere, bir kısmı bütçe içerisindeki kalemlerden kaydırılacak yani bunların yapılması için biz ilave bir borçlanma yapmayacağız. Onu yaparsan zaten kıymeti yok ki. İlave borçlanma yapmadan karşılık ayırma bu, işin püf noktasıdır. Bunu da sağlayacağız. Yani miktar 25 milyar liradır. 3 yıllık bu kredi maliyeti için 17,5 milyar liralık bir karşılık gerekiyor." diye konuştu.

"Merkez Bankamızın da eli kolu bağlı değil"

Bir basın mensubunun, 250 milyar liralık kredinin ödenmemesi halinde bu paranın devlet tarafından mı ödeneceğini sorması üzerine Yıldırım, şu yanıtı verdi:

"1 trilyonun üzerinde kredi var da bunların hepsi muaccel değil. İşler yolunda gidiyor. Bu olası dalgalanmalardan etkilenmeler olabilir diye biz devlet olarak, 'kardeşim sizin burada 250 milyar lira rezerviniz var, bunlarla ilgili teminat bize ait' diyoruz ama sorunlu kredilerin oranına baktığımız zaman bizim ayırdığımız miktarın çok altında, yüzde 3,5. 35-40 milyar liralık bir paradan bahsediyoruz. Biz en kötü senaryoya göre hareket ediyoruz ve bu kaynağı ayırıyoruz. Dolayısıyla orada herhangi bir sıkıntılı durum yok."

Başka bir soru üzerine döviz kurundaki dalgalanmalara değinen Yıldırım, "Kurlar birkaç gündür iniş trendindeydi. Bu ufak tefek inişler, çıkışlar küresel şartlar nedeniyle olabiliyor. Bunlar geçici şeyler, bizim tedbirlerimiz ise orta ve uzun vadeli. Bu arada Merkez Bankamızın da eli kolu bağlı değil. O kendi kapsamında, kendi kapasitesinde icap eden tedbirleri her zaman alabilir. Bu bizim hükümetimizin aldığı tedbirler. Dolayısıyla bunun da böyle bilinmesinde yarar var." diye konuştu.

Söz konusu tedbirlerin gelecek yıllarda vergi olarak vatandaşın karşısına çıkıp çıkmayacağının sorulması üzerine Yıldırım, şunları söyledi:

"Vergi artışı falan yok. Vergi artışı olsa bunları niye konuşuyoruz. Bir elinle ver, öbür elinle geri al. Derdimiz o değil ki. Bu sıkıntıda hep veren taraf olacağız, alan taraf değil. Onlar işlerini düzeltecek, yoluna koyacak tekrar hıza geçince zaten vergilerini verecekler. Harcamaları tabii kısacağız. Şu anda miktar veremem ama önemli olan bu konudaki kararlılığımızdır. İstihdama mecbur kalmadan kamuya personel almayacağız, yeni bina almayacağız. Fuzuli masrafları yaptırtmayacağız. Mükerrer işlerin önüne geçeceğiz. Bunlar çok ciddi tedbirler. Bunların detayları üzerinde de arkadaşlarımız çalışıyorlar."

Toplantıya katılan Maliye Bakanı Naci Ağbal, kamunun yeni yılda personel alım planlamasından bahsederek, "Bütçe kanununda açıktan atama kontenjanı olarak 5 bin sayısını belirledik ama özellikle güvenlik, yargı alanında alınacaklarla dahil yaklaşık 60 bin personel zaten planlandı ama burada daha çok yargı ve güvenlik personeli var." bilgisini verdi.

Bakan Ağbal'ın sözlerinin ardından Yıldırım, "Bunlar dışında acil ihtiyaçlar için belirlediğimiz rakam 5 bin. Bunun üzerine daha fazla personel istihdamı söz konusu olmayacak. Bütün bunlar Başbakanlık tarafından koordine edilecek. Mevcut eldeki personelin ihtiyaç fazlalarını, ihtiyaç olan yerlere kaydırmak suretiyle buradaki açıkları da kapatmış olacağız." ifadelerini kullandı.

KOBİ'lere sağlanacak krediler

KOBİ kredilerinde önceliklerin hangi sektörde olacağına yönelik soruya, Başbakan Yıldırım, ağırlıklı olarak gerçek sektör olarak nitelendirilen imalat sektörünün destekleneceğini belirtti.

KOBİ'lere verilecek kredilere ilişkin soru üzerine Başbakan Yıldırım, konuyla ilgili açıklamada bulunması için Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek'e söz verdi.

Açıklanan paketin en önemli unsurunu reel sektöre krediye erişim desteğinin oluşturduğunu dile getiren Şimşek, şunları söyledi:

"Şu anda takibe düşen alacak oranı son derece düşük sistemde. Biz Hazinenin riskini yüzde 7 ile sınırladık. Dolayısıyla diyelim ki önümüzdeki birkaç yıl içinde, belki yılbaşında düşecek maliyet yani 4 - 4,5 milyar lira olur, belki daha az olur. Değerli Başbakan Yardımcımızın dediği '17,5 milyar' teorik, maksimum birşey. Önümüzdeki üç yıl içerisinde gelebilecek maksimum.

Bankalar krediyi verecek, biz kefil olacağız, kefaletin sınırları var ama batık olması halinde de Hazinenin üstleneceği üst limit, toplam kredilerin yüzde 7'sidir. Bu sistemi daha önce kamuoyuyla paylaştık. Kredi garanti portföy sistemi oluşturuyoruz, bankalarımızla da konuştuk. Bu rakamları o çerçevede değerlendirmek lazım. O nedenle aslında bütçe kalemleri arasında kaydırarak, bir miktar tasarruf yaparak yıllık belki 4,5-5 milyar lira civarındaki bir yükü çok rahat bir şekilde ilave borçlanma olmadan, bütçe açığına gitmeden yönetmemiz mümkün."

Hesaplarını en kötü duruma göre yaptıklarını aktaran Başbakan Yıldırım, "İlla batacak, edecek diye bir şey yok ama oldu ki öyle bir şey oldu, elimizde de tedbirimizin olması lazım." ifadesini kullandı.

Yurt dışındaki vatandaşların tasarrufları

Yurt dışındaki vatandaşlara tasarruflarını Türkiye'ye çekmeleri yönünde çağrısının olup olmadığına ilişkin soruyu da yanıtlayan Yıldırım, şunları söyledi:

"Tabii böyle bir çağrı var, Varlık Barışı var mesela. Bu Varlık Barışı'nın en güzel sonucu bu. Diyoruz ki dışarıda paranız varsa zaten rahat bırakmıyorlar bazı ülkeler 'nereden geldi, nereden gitti' üzerine yatmak için her türlü numarayı çekiyorlar. Onun için onlar biraz daha sıkıştıracak. Vatandaşlarımız gelsin buraya, emin ellerde memleketine parayı, vergi de yok, getirip parayı buraya yatırsınlar. Onların alın teriyle, göz nuruyla elde ettikleri kaynaklar memleketimizde işe, aşa, istihdama, Türkiye'nin büyümesine dönüşsün. Bu sadece bir çağrıdır tabii, bunu zorlayacak bir şey yok. Aynen döviz ve altında sayın Cumhurbaşkanı'mızın vatandaşlarımıza yaptığı çağrı gibidir. İnşallah bunun da vatandaşlarımız arasında olumlu yankı bulacağını düşünüyoruz."

Söylemlerin, "Ne varsa getirin, sıkıntımız var" anlamına gelmediğini vurgulayan Başbakan Yıldırım, "Bu, vatandaşımızın buradaki duyarlılığıdır, buna minnettarız, şükranlarımızı sunuyoruz. Vatandaş ihtiyaç olduğunda en önce durumdan vazife çıkaran kesim oluyor." diye konuştu.

Başbakan Yıldırım, bunun örneğinin 15 Temmuz'da yaşandığını, ekonomide ihtiyaç olduğunda meydanlara yine vatandaşın indiğini belirterek, millete şükranlarını, minnetlerini sundu.

Notlar

Toplantıda, Başbakan Yardımcıları Mehmet Şimşek ve Nurettin Canikli, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci ile Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan da yer aldı.

(Bitti)

Kaynak: AA / Güncel
title