Yıldırım: "Bu Seçimin Kendi Sosyolojisi Var, Kendi Şartları Var"
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, "Ben kaybedilmiş bir seçimi, kazanmak için uğraşacak bir insan değilim. Bu makamların daha fazlasını gördüm daha fazlasında sorumluluk aldım. Benim hassasiyetim, bizlere verilen oyların yerli yerine gidip gitmediğinden emin olmak.
AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, "Ben kaybedilmiş bir seçimi, kazanmak için uğraşacak bir insan değilim. Bu makamların daha fazlasını gördüm daha fazlasında sorumluluk aldım. Benim hassasiyetim, bizlere verilen oyların yerli yerine gidip gitmediğinden emin olmak. Bunun için çaba gösterdik." dedi.
Yıldırım, kendisinin de mezun olduğu Kasımpaşa Lisesi'nin mezunlar platformunun geleneksel pilav günü etkinliğinde okul arkadaşları ve öğretmenleriyle bir araya geldi.
Okula gelişinde Kasımpaşa İlçe Milli Eğitim Müdürü Cemil Candan, Kasımpaşa Anadolu Lisesi Müdürü İzzet Başyurt, Okul Aile Birliği Başkanı Musa Yüce, liseden öğretmeni Yılmaz Er ve arkadaşları tarafından karşılandı.
Yıldırım, etkinliğe katılan lise arkadaşlarıyla tokalaşarak selamlaştı. Bir süre sohbet eden Yıldırım, günün anısına okul arkadaşlarıyla hatıra fotoğrafı çektirdi.
"Eğer yeniden saymak mümkün olsaydı..."
Burada bir konuşma yapan Yıldırım, lise hayatının ömür çizgisinde çok güzel bir yeri olduğunu dile getirdi.
Yıldırım, "Öğretmenlerimizi tanıdık, sınıf arkadaşlarımız oldu, derslerimizi çalıştık, okuduk, belki de bugünlere gelmemiz o yıllarda yaptıklarımızla mümkün oldu. Bize emeği geçen öğretmenlerimize, sınıf arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum." dedi.
Yakın zamanda bir seçim tecrübesi yaşadıklarını, seçim kampanyası sürecinde birçok arkadaşının kendisine destek verdiğini belirten Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:
"Sonucun ne olduğunun önemi yok. Seçimdir, kazananı var, kaybedeni var ama İstanbul seçimleri bitti, tartışması bitmedi, bitecek gibi de gözükmüyor. Çünkü hakikaten 8 milyon 500 bin İstanbullunun oy kullandığı bir seçim ve sonuçlar birbirine çok yakın çıktı. Belki de tartışmanın kaynağı bu. Ancak tabii bir detay var. Biz şuna inanıyoruz. Eğer yeniden saymak mümkün olsaydı, seçimin sonucu mutlaka değişecekti. Sadece yüzde 10'un sayılmasıyla 15 bin kaybolan oyumuz ortaya çıktı. Ben kaybedilmiş bir seçimi kazanmak için uğraşacak bir insan değilim. Bu makamların daha fazlasını gördüm daha fazlasında sorumluluk aldım. Benim hassasiyetim, bizlere verilen oyların yerli yerine gidip gitmediğinden emin olmak. Bunun için çaba gösterdik.
Düşünün, birbirine eşit oy almış iki aday var. Oylar yüzde 10 kadar, 850 bin oy sayılıyor ve 15 bin oy bizim lehimize yeniden kazanılmış oluyor. Halbuki kaybeden de kazanan da aynı olması lazım. Eğer hata varsa, iptal oy varsa bunların eşit olarak değerlendirilmesi lazım. Bu bile başlı başına farkın 29 bin 500'den 13 bine iniyor olması sadece 850 bin sayılan oyda bunun gerçekleşmiş olması, 8,5 milyon oyun sayıldığında, basit bir kıyasla ne olacağını ortaya koyuyor. Dolayısıyla bu seçimle ilgili insanların kafasında hiç yok olmayacak bir soru işareti olmuştur. Bütün bunlar geride kaldı. Hukuki bir süreç Yüksek Seçim Kurulu'nda devam ediyor. Bize düşen onun sonucunu beklemek ve ondan sonra da herkes işine gücüne bakacak."
"Elimizden gelen katkıyı sağlayacağız"
Kendisine destek veren İstanbul halkına şükranlarını sunduğunu ifade eden Yıldırım, verilen desteğin çok anlamlı olduğunu, destek verenin de vermeyenin de aynı derecede kıymetli olduğunu söyledi.
Binali Yıldırım, "Seçimler geride kaldı. Bundan sonra şehrin güzelliği için İstanbul'un marka değerinin yükselmesi için daha yaşanılır bir şehir haline getirilmesi için yapılacak çalışmaları izleyeceğiz, takip edeceğiz. Konumumuz ne olursa olsun elimizden gelen katkıyı sağlayacağız." dedi.
Lise yıllarına ilişkin anılarını anlatan Yıldırım'ın "1970'li yıllar... Aşağıda yeşil bir alan vardı. Birtakım tarihi taşlar, kırık dökük sütunlar vardı. Orada epey top koştururduk toz toprak içinde. Mehmet Özdil hocamız da çok rahat bırakmazdı bizi. Ara sıra çıkar... 'Drakula geliyor'." sözlerine arkadaşları alkış ve tebessümle karşılık verdi.
Bu sırada öğrencilerinin "Drakula" lakabını taktığı öğretmen Mehmet Özdil, "Biz emek verdik ama siz mükemmel gelişip, bu ülkeye büyük hizmetler yaptınız. Bizim insanlarımız eğer bunu unutursa çok yazık olur." dedi.
Vatandaşların yapılan hiçbir şeyi unutmadığını dile getiren Yıldırım, yapılan her hizmetin mutlaka bir karşılığı ve değeri olduğunu belirtti.
"Seçimde adaylar yarışmadı bunu hepimiz biliyoruz"
Binali Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:
"Aktif siyasette 15. seçimime girdim. Yüzde 50'ye yakın İstanbul'da destek aldık. Bu seçimin kendi sosyolojisi var, kendi şartları var. Onun içinde değerlendirilmesi lazım. Seçimde adaylar yarışmadı bunu hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla adaylardan biri kaybetti biri kazandı diye değerlendirmek çok sağlıklı olmaz."
Yıldırım, kararı Yüksek Seçim Kararı'nın vereceğini belirterek, "Bizim, olayın öznesi olduğumuzdan dolayı daha fazla yorum yapmamız doğru olmaz. İnşallah yakın zamanda bir karar ortaya çıkacak ve herkes o kararı sükunetle kabul edecek." dedi.
Lise öğretmeni Yılmaz Er de seçim sürecinde okul arkadaşlarının Binali Yıldırım'a destek verdiğini belirterek, "Binali Yıldırım biz ölünceye kadar bizim gönlümüzün başbakanıdır, gönlümüzün başkanıdır, gönlümüzün meclis başkanıdır." dedi.
Yıldırım, konuşmasının ardından lise döneminde öğretmenlik yapanlara plaket takdim etti. Binali Yıldırım, kendisine ikram edilen pilavı yedikten sonra lisede eğitim gördüğü 4B sınıfını ziyaret etti. Kendi sırasına oturan Yıldırım, burada da sınıf arkadaşlarıyla fotoğraf çektirdi.