Yılbaşı Sofralarında Besleyici ve Ekonomik Alternatif; Balık
Değişik pişirme yöntemleriyle görünümü daha da zengin hale getirilebilen balık, yılbaşı sofraları için hem besleyici hem de ekonomik bir alternatif olarak öneriliyor ÇOMÜ Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hisar: "Balık etinde özellikle dışarıdan vücuda alınması gereken esansiyel amino asitler, yeterli ve dengeli biçimde bulunuyor.
BURAK AKAY - Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükriye Aras Hisar, mutlaka haftada iki kez tüketilmesi gereken balığın, yılbaşı sofralarında hem sağlık için hem de ekonomik bakımdan yararlı bir alternatif olabileceğini söyledi.
Rektör Yardımcısı da olan Hisar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, vatandaşların yılbaşı sofralarında geleneksel hale gelen hindiye alternatif olarak besleyici niteliğiyle balık tüketebileceğini anlattı.
Hindi etinin çok sağlıklı olduğunu ancak balığın, içerdiği besin değerleriyle insanların ihtiyacı olan çok sayıda unsuru barındırdığını ifade eden Hisar, şöyle konuştu:
"Balık etinde özellikle dışarıdan vücuda alınması gereken esansiyel amino asitler, yeterli ve dengeli biçimde bulunuyor. Ayrıca omega 3 ve omega 6 yağ asitlerini de içeriyor. Omega yağ asitlerinin kansere karşı koruyuculuğu tespit edildi. Dolayısıyla çok sağlıklı bir besin olan balığın herkes tarafından tüketilmesini tavsiye ediyoruz. Balığı hindi etiyle ekonomik anlamda kıyaslayacak olursak her bütçeye göre balık çeşitlerini bulabiliriz. Bütçe için fiyatı biraz daha ekonomik olan hamsi veya bütçenin artması durumunda daha lüks balık türleri tüketilebilir. Yani yılbaşı sofraları için her bütçeye göre balık çeşidi mevcut."
Kızartma yerine ızgara veya buğulama önerisi
Hisar, balık tüketiminin herkese, özellikle çocuklar ve hamilelere gerekli olduğunu dile getirdi.
Dünyada "yüksek değerlikli gıda" olarak tespit edilen yegane grubun balık olduğunu bildiren Hisar, "Mutlaka haftada iki kez tüketmemiz gereken bir ürün. Yılbaşı sofralarımızda balığı tüketmemiz hem sağlığımız için hem de ekonomik bakımdan yararlı olacaktır" dedi.
Türkiye'de yaygın olarak kızartma, ızgara ve buğulama olmak üzere balığın üç pişirme yöntemi bulunduğuna değinen Hisar, bunlardan kızartma dışındaki ikisini önerdi.
Kızartma sırasında yağın çok yüksek sıcaklıklara çıktığını içinde zararlı maddeler oluşabildiğini aktaran Hisar, "Dolayısıyla sağlıklı bir ürün tüketeyim derken balığı kızartırsak sağlıksız bir gıda haline dönüştürmüş oluyoruz. Belki kadınlarımız biraz araştırma yaparak örneğin portakal suyuyla değişik lezzetler de oluşturabilir" ifadesini kullandı.
Yılbaşı sofralarında da diğer günlerdeki gibi aşırı yemek tüketiminin sağlık için tehlikeli olduğunu vurgulayan Hisar, bundan kaçınılması gerektiğini sözlerine ekledi. - Çanakkale