Yezit Hakaret mi Değil mi?
Yerel mahkeme "Yezit 'katil' anlamına gelmez" diyor. Yargıtay, "İslami inanç grupları Yezit'i katil kabul eder" görüşünde.
Yargı 'Yezit' nitelemesinin kişilik hakkına saldırı olarak yorumlanıp, manevi tazminata neden olup olmayacağını tartışıyor. Yargıtay'a göre İslami inanç grupları ittifak halinde 'Yezit' nitelemesini katil olarak kabul ediyor. Dolayısıyla tazminat ödenmesi gerekiyor. Yerel mahkemeyse Yezit nitelemesinin katil anlamına gelmeyeceği görüşünü savunuyor. Ortaya çıkan uyuşmazlığı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu giderecek.
Söz konusu dava, hükümetin 17 Aralık 2009 tarihinde düzenlediği Alevi Çalıştayı'na Ökkeş Şendiller'i davet etmesiyle başladı. Çalıştaya 1978 yılında yaşanılan kanlı Kahramanmaraş olaylarının bir numaralı şüphelisi Ökkeş Şendiller de davet edildi. Alevilik Araştırma Merkezi Başkanı Avukat Ali Yıldırım, bu davete tepki göstererek, "Bu, Alevi toplumuna yapılan açık bir hakarettir. Alevi toplumunun yas ayı olan Hz. Hüseyin'in Yezit tarafından katledildiği muharrem ayının birinci gününe denk getirilen planın Hüseyin ile Yezit'i ile aynı masaya çağırmaktan başka bir anlam taşımamaktadır" dedi.
Bana katil demek istedi
Radikal'in haberine göre 'Yezit' ifadesiyle kendisine 'katil' denildiği yorumunu yapan Şendiller, Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne başvurarak, tazminat talebinde bulundu. Ali Yıldırım ise savunmasında söz konusu açıklamasının amacının hükümetin düzenlediği çalıştayı eleştirmek olduğunu vurgulayarak "Alevi sorunlarının görüşüleceği bir toplantıya Maraş katliamı davasının bir numaralı sanığının çağrılmış olmasının da yapılacak çalıştayın sonuç doğurmayacağının göstergesidir. Açıklamamın muhatabı davacı değil hükümettir. Davacıya katil denilmemiştir" ifadelerini kullandı. Dosyayı ele alan Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi açılan davayı reddetti. Mahkeme gerekçeli kararında, şunları kaydetti: "Delil yetersizliğinden beraat etmesine karşın 'Maraş olaylarında' sanık olan davacının (Ökkeş Şendiller) 'Alevi Çalıştayı'na davet edilmesi yönünde hükümet politikasının eleştirisi konusu yapıldığı, tarihsel bir olaya atıfta bulunularak davacıya Yezit benzetmesi yapılmasının sövme olarak kabul edilmeyeceği gibi, katil sözcüğüyle de eşleştirilmez. Manevi tazminat koşulları oluşmamıştır."
Yezit katil kabul edilir
Kararın temyiz incelemesi ise Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafında yapıldı. Yargıtay, yerel mahkemenin kararını bozdu. Bozma kararında şöyle denildi: "Davalı, Yezit'in bir İslam halifesi olduğunu, katil ya da hakaret niteliğinde söylemediğini ifade etmiş ise de davacının İslami inanç grupları tarafından ittifakla katil olarak kabul edilen Yezit'e benzetilmiş olması bu kelimeyle kişilik haklarına saldırının gerçekleştirilmiş olduğu, bu nedenle davacı yararına uygun bir manevi tazminat karar verilmesi gerekmektedir."
Bozma kararından sonra dava dosyası tekrar yerel mahkemeye gönderildi. Ancak yerel mahkeme ilk kararında direnme kararı aldı. Son karar Hukuk Genel Kurulu'nun.
'Yezit' katil sözü ile eşleşmez
Yargıtay'ın kararına direnen Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi kararında, şunları belirtti: "Hüseyin ile Yezit bir araya getiriyorlar cümlesinin, farklı dini ve inanç gruplarına mensup ve birbirine zıt ve düşman sayılabilecek toplulukların sözcülerinin bir araya getirilmesinden, toplantı amaç ve sonuca ulaşmayacağı eleştirisi yapılmış olup, bozma gerekçesinde benimsenen davacının katil sözünün karşılığı Yezit'e benzetilmesinin kabul edilmesi mümkün görülmemiştir. Yezit kelimesinin katil sözcüğü ile eşleştirilmesi olanaksız olduğu gibi salt küfür olarak değerlendirilmesi de söz konusu değildir. Yezit benzetmesinde katil anlamı çıkartılarak, küfür ve hakaret olarak görülerek, kişilik haklarına saldırı olarak kabul edilemez."