Yenidoğan Çetesi'nde ambulans şoföründen ilk itiraf: Hasta yönlendirerek para kazandığımı kabul ediyorum
Yenidoğan Çetesi davasının beşinci günü örgüt yöneticisi olduğu belirtilen 112 Acil Servis çalışanı Gıyasettin Özdemir'in itirafıyla başladı. Özdemir, "Suçlamaları kabul etmiyorum, ancak hasta yönlendirerek para kazandığımı kabul ediyorum" dedi.
Yenidoğan çetesinin Bakırköy 22'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki yargılamasına 5'nci günde devam ediliyor. Duruşmada şu ana kadar toplam 18 sanık savunma yaptı. Davada savunma sırası gelmemiş 29 sanık bulunuyor.
"PARA KAZANDIĞIMI KABUL EDİYORUM"
22'si tutuklu 47 sanığın teker teker savunma yapıp, çapraz sorguya çekildiği duruşmada örgütün liderlerinden olan 112 ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir, hasta yönlendirerek para kazandığını itiraf etti. Çetenin organize olduğu hastanelere, hasta sevk eden kişi olarak bilinen Özdemir, "Suçlamaları kabul etmiyorum, ancak hasta yönlendirerek para kazandığımı kabul ediyorum. Burada bir gerçeği açıklamak istiyorum: İstanbul'da yalnızca 4 kuvözlü ambulans bulunuyor. Bu ambulansların bir hastaya ulaşması en az 2 saat sürüyor. Bu nedenle, tıp merkezinden yoğun bakıma ihtiyaç duyan bir hastanın sevk edilmesi ortalama 5-6 saat alıyor" dedi.
"ZİNCİR BİZİM GİBİ KİŞİLER ARACILIĞIYLA KIRILIYOR"
Sevk zincirinin kendileri aracılığıyla kılındığını ifade eden Özdemir, "Hasta bir an önce hastaneye gitmeli, fakat mevcut kurallar bu süreci hızlandırmaya izin vermiyor. Bu yüzden sevk zinciri bizim gibi kişiler aracılığıyla kırılıyor ve hastane bulunuyor. Biz doktorlarla konuşarak özel hastanelerin ambulanslarını kullanıyoruz ve 112 Acil Çağrı Merkezi'nden protokol alıyoruz. Böylece 5-6 saat süren sevk süreci, 45 dakikada çözülebiliyor. Bu, hasta bakımından daha uygun bir çözüm mü? Mahkemenin takdirine bırakıyorum. Şunu da belirtmek isterim: Yoğun bakım ünitesi olmayan hastanelerde, 112'ye durumun bildirilmesi 30 dakika sürüyor. Kamu hastanelerinde ise uygun bir hastane bulunması çok daha uzun zaman alıyor. Bu nedenle, hastaneler bizimle iletişime geçiyor. Biz, 45 dakika içinde hastaya uygun bir hastane buluyoruz. İstanbul Avrupa Yakası'nda, bebekleri taşımak için yalnızca 4 adet kuvözlü ambulans var. Buna karşılık, özel hastanelerde yenidoğan ünitelerine sahip her hastanede kuvözlü ambulans bulunuyor" şeklinde konuştu.
9 ÖZEL HASTANENİN RUHSATI İPTAL EDİLDİ
Yenidoğan hasta bebeklerin durumunu olduğundan daha ağır göstererek, kendi istedikleri hastanelere sevk eden çete, iddianameye göre toplamda 10 bebeğin ölümüne neden oldu. Yine iddianameye göre çete, bu yöntemle SGK'den yüksek ücret tahsil etti, hasta yakınlarından da fazla para aldı. Bu çerçevede suça bulaşan sağlık çalışanları ve çalıştığı 9 özel hastanenin ruhsatı iptal edildi. Ruhsatları iptal edilen hastaneler şöyle: Özel Avcılar Hospital, Özel TRG Hospitalist Hastanesi, Özel Birinci Hastanesi, Özel Güney Hastanesi, Özel Bağcılar Medilife Hastanesi, Özel Beylikdüzü Medilife Hastanesi, Özel Reyap İstanbul Hastanesi, Özel Şafak Hastanesi Bağcılar ve Özel Silivri Kolan Hospital.
NE KADAR CEZA İSTENİYOR?
Fırat Sarı ve İlker Gönen hakkında "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", nitelikli dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarından 10 kez, "resmi belgede sahtecilik" suçundan 11 kez olmak üzere toplam 177 yıldan 582'i yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
Gıyasattin Mert Özdemir hakkında ise "kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi", "kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi", kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık", "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak" suçlarıyla "resmi belgede sahtecilik" suçundan 180 yıldan 589 yıla kadar hapis cezası isteniyor.