Yeniden - Ergenekon'da Savcı Mütalaayı Sunmadı

Savcının mütalaasını sunmasın beklendiği Ergenekon Davası'nın son duruşması gergin geçti. 4 kez ara verilen duruşma sonunda savcı mütalaasını sunmadı, dava kapsamında bir takım taleplerde bulundu.

Dava nedeniyle binlerce kişi sabah saatlerinden itibaren Silivri Cezaevi'ne akın etti. Uzun otobüs kuyrukları oluştu. Duruşmayı izlemek isteyenlerin yoğunluğu nedeniyle yaşanan izdihama Jandarma müdahale etti, biber gazı kullanıldı. Bazı CHP milletvekilleri, il ve ilçe örgütlerinden temsilciler de izlemeye geldi.

SAVCI MÜTALAASINI SUNMADI

Davaya gerginlik nedeniyle 4 kez ara verildi. Esas hakkında mütalaaya ilişkin herhangi bir beyanda bulunmayan savcı Mehmet Ali Pekgüzel, dava kapsamında bir takım taleplerde bulundu. Dosyadaki bir takım eksiklikler konusunda talepte bulunacağını belirten Pekgüzel, 'TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu'nun raporunun istenilmesini' talep etti

Ergenekon davası verilen 4. aranın ardından saat 16. 15'te başladı. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese dosyaya gelen evrakları okudu. Bunun ardından başkan Özese, savcıdan görüşünü sordu. Esas hakkında mütalaaya ilişkin herhangi bir beyanda bulunmayan savcı Mehmet Ali Pekgüzel, dava kapsamında bir takım taleplerde bulundu.

Duruşmanın görüldüğü salona Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan el ele tutuşarak girdiler. İlker Başbuğ'un salona girmesinin ardından bazı izleyicilerin "Ne kadar zayıflamış. Yazık" diye bağırdıkları duyuldu. Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün de aralarında bulunduğu 66'sı tutuklu 275 sanığın yargılandığı ve 4 yılı aşkın süredir devam eden Ergenekon davasının 270'inci duruşmasından mütalaanın açıklanması beklendi.

Ergenekon davasında izleyiciler sanıkları ayakta alkışlarla karşıladı. "Türkiye sizinle gurur duyuyor" sloganları atıldı. İlker Başbuğ'un aralarında bulunduğu sanıklarda yerlerine bir süre oturmadı. İzleyecilere, Başbuğ ve diğer sanıklar alkışlarla karşılık verdi. Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan el ele tutuşarak salona girdiler. Özkan salona dönerek, "Adalet istiyoruz" diye bağırdı. Bunun üzerine salondakiler 'adalet istiyoruz' sloganını attı.

4 KEZ ARA

Ergenekon Davası'nda birleştirilen 4 sanıklı iddianamenin okunmaya devam etmesi üzerine avukatlar sıralara vurarak mahkemeyi protesto etti. Ergenekon davası verilen 1.5 saatlik ararının ardından yeniden başladı. Ancak tartışmalar yeniden devam etti. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, 4 sanık hakkında açılan davanın iddianamesinin okunacağını belirtmesi üzerine bazı avukatlar söz istedi. Başkan söz vermedi ve üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu'ndan iddianameyi okumasını istedi. Üye hakim okumaya başladı ancak avukatların tepkisi dinmek bilmedi. Israrla söz isteyen avukatlardan Zeynep Küçük'e söz verildi. Avukat Küçük, "İddianameyi dava ile birleştirdiniz ancak taraf avukatlarına görüş sormadınız. Bazı avukatlarımız robocoplar eşliğinde dışarı çıkarmak ile tehdit ettiniz. Söz istiyoruz önümüze 8 tane jandarma diziyorsunuz. Bize gözdağı veriyorsunuz. Kamuoyunu yok sayarak nasıl yargılama olacak. Dışarıdaki binlerce kalabalığı yok sayıyorsunuz. Nereye kadar gidecek?"dedi.

AVUKATIN MİKROFONUNU KAPATTI SALON KARIŞTI

Mahkeme Başkanı ise "Mahkeme kimseyi tehdit etmez" diyerek avukat Küçük'ün mikrofonunu kapattırdı. Tuncay Özkan'ın avukatı Ahmet Çörtoğlu, ısrarla söz istedi ancak Mahkeme Başkanı, "Kimseye söz vermiyorum. İddianameyi dinleyin. İddianame okunacak. Dinlemek istemeyen dışarı çıksın" diye tepki gösterdi. İddianamenin okunmaya devam etmesi üzerine avukatlar sıralara vurarak mahkemeyi protesto etti. Bazı avukatlar da alkış tuttu.

BAŞBUĞ SALONU TERK ETTİ

Mahkeme salonundaki tabloya tepki gösteren Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ salonu terk etti. Başbuğ, basın mensuplarına, "Yargılamayı görün" diyerek salondan çıktı. Başbuğ'un ardından Hasan Iğsız ile birlikte bazı sanıklar da çıktı. CHP Milletvekili Süheyl Batum da mahkeme heyetine ayağa kalkarak, "Böyle yargılama olur mu? Rezillik bu" dedi ve alkışladı.

MAHKEME BAŞKANI: YARGILAMAYI SEKTEYE UĞRATIYORSUNUZ

Davanın sanıkları Balbay, Haberal ve Özkan da mahkemeden bu tartışmalar sırasında söz istedi. Mahkeme Başkanı söz vermedi ve "Yargılamayı sekteye uğratıyorsunuz. İddianame okunacak. Dinleyeceksiniz" dedi. Gerginliğin sürmesi üzerine mahkeme Başkanı Özese, duruşmaya ara verdi. Bu sırada duruşma salonu önünde bekleyen ve salona alınmayan izleyicilerde kapıların açılması ile birlikte mahkeme heyetini yuhaladı.

Mahkeme Başkanı, dava ile birleşen Aykut Metin Şükre isimli sanık ile ilgili iddianameyi okumak istedi. Ancak avukatlar iddianame okunmadan söz almak istedi. Mahkeme Başkanı ile avukatlar söz almak için uzun süre tartıştı. Mahkeme Başkanı ayaktaki bazı avukatlara 'yerinize oturun' dedi. Bunun üzerine bütün avukatlar ayağa kalkarak alkışlarla mahkemeyi protesto etti. İzleyiciler ve CHP milletvekilleri de alkışlarla mahkemenin söz vermemesini protesto etti. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, "İzleyicileri çıkarmak üzere ara veriyoruz" dedi.

Ergenekon davası 1.5 saatlik aranın ardından saat 15.15'te yeniden başladı. Ancak tartışmalar yeniden devam etti. İddianamenin okunmasına ara veren Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Genelkurmay'dan gelen bir harddiske ilişkin ön raporu üye hakim Fatih Mehmet Uslu'nun okumasını istedi. Üye hakimin raporu okumaya başladığı sırada avukatlar yine itiraz ederek, söz almak istedi. Mahkeme Başkanı Özese, "Sabahtan beri sürekli aynı şeyleri tekrarlıyorsunuz. Yargılama yetkisi mahkemeye aitttir. Disipline uymak zorundasınız. İtirazlarınızı yazılı verin" dedi. Uyarılara rağmen ısrarla söz isteyen avukatlara mahkeme başkanı, "CMK'yı iyi okuyun. Biz CMK'ya bağlıyız. Biz yargılamayı düzenli şekilde götürmek istiyoruz" dedi. Söz verilmeyen avukatlar alkışlarla ve sıralara vurarak mahkemeyi tekrar protesto etti.

BAŞKAN SÖZ İSTEYEN SAVCIYA: SAVCI BEY SÖZ VERMİYORUM

Bu sırada duruşma savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, söz almak istedi. Ancak mahkeme başkanı Özese'nin, savcı Pekgüzel'e dönerek, "Savcı bey söz vermiyorum. Lütfen oturun" demesi salonda gülüşmelere neden oldu. Ancak savcı Pekgüzel ısrarla söz istedi ancak bir türlü söz alamadı.

BAŞKANDAN AVUKATLARA: SALONDAN ÇIKARTIRIM

Avukatların tepkisinin inmemesi üzerine mahkeme başkanı, "Salondan çıkartırım. Lütfen sakin olun. Buranın duruşma salonu olduğunu unutuyorsunuz. Böyle yargılamayı yürütemeyiz. Üzerinize düşeni yapın. Rapor okunduktan sonra sizlere söz vereceğim. Şu aşamada vermiyorum. Avukat sayısı fazla, çok fazlasınız bugün yetmez" diye konuştu. İlker Başbuğ'un avukatı İlkay Sezer de usüle ilişkin mikrofonsuz ayağa kalkarak konuşmaya başladı. Bu sırada savcı Pekgüzel, "İlkay bey mikrofona konuşun" dedi.

BAŞBUĞ SALONA GERİ DÖNMEDİ

Öte yandan duruşma salonunu 3. bölümde terk eden eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, duruşmaya katılmadı. Başbuğ ile duruşmayı terk eden Hasan Iğsız ve Hurşit Tolon'un duruşmaya katıldığı görüldü.

ARİF DOĞAN OKSİJEN TÜPÜ İLE SALONDA

Davanın tutuksuz sanığı emekli Albay Arif Doğan da duruşmaya geldi. Tekerlekli sandalye ile gelen Doğan'ın yanında oksijen tüpü de vardı. Doğan'ı iki sivil asker koruması, tutuklu sanıkların alındığı bölümden salona getirdi. Doğan, davalar başladıktan sonra ikinci kez duruşmaya katıldı.

.....//KUTU1//

DAVANIN İLK BÖLÜMÜNDE BUNLAR OLDU

Ergenekon Davası'nda duruşma savcılarının esas hakkındaki mütalaayı açıklayacağı beklentisi üzerine birçok sivil toplum kuruluşu üyeleri Silivri'ye akın etti. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'de görülen 67'si tutuklu 275 sanıklı Ergenekon Davası'nın 270. duruşması şimdiye kadar görülmemiş ve şiddetli tartışmalarla başladı.

53' Ü TUTUKLU 8 SANIK SALONDA

Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nin yanında bulunan büyük salonda yapılan duruşmada CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal, Tümgeneral Hıfzı Çubuklu, emekli Orgeneral Hasan Iğsız, gazeteci Tuncay Özkan, eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin, emekli Albay Dursun Çiçek ve Danıştay Saldırısı dosyasının tutuklu sanığı Alparslan Arslan'ında aralarında bulunduğu 53 tutuklu sanık hazır bulundu. İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, YAŞ üyesi Orgeneral Nusret Taşdeler ve emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün de aralarında bulunduğu 14 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı. Odatv Davası'ndan tutuklu bu davadan tutuksuz yargılanan Yalçın Küçük ile birlikte teğmen Mehmet Ali Çelebi, eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral Tuncer Kılınç'ın da aralarında bulunduğu 27 tutuksuz sanık duruşmada hazır bulundu.

SANIKLAR AYAKTA ALKIŞLAR ARASINDA SALONA GİRDİ

Saat 09.45'de tutuklu sanıklar salona alındı. Tutuklu sanıklar İlker Başbuğ, Tuncay Özkan, Mehmet Haberal ve Tuncay Özkan'ında aralarında bulunduğu 53 tutuklu sanığın salona girmesiyle izleyiciler alkış tuttu. İzleyiciler "Türkiye sizinle gurur duyuyor", "Sizi almadan gitmiyoruz buradan" şeklinde slogan atarken, Mehmet Haberal, Mustafa Balbay ve İlker Başbuğ'un da aralarında bulunduğu sanıklar, izleyicilere el sallayarak karşılık verdi. Tuncay Özkan, ""Adalet istiyoruz. İsteklerimizin hepsi Türkiye ve adalet için. Adalet meşalelerini her yerde yakın. Yurtseverlik için adalet. Burada hukuk yok. Burada adalet istiyoruz. Bu dava açıldığı gün, bizim cezalarımız verildi. Önemli olan halkın vicdanıdır. Biz kendimizi halkın vicdanına bıraktık" diye bağırdı. Mustafa Balbay da, "Burada çürümeyeceğiz. Adaleti sizinle yayacağız. Burada adalet terazisini yükselteceğiz. Biz Türkiye'nin yediveren gülleriyiz. Sizinle birlikte adalet arayacağız" diyerek izleyicilere seslendi.

YÜKSEK TANSİYON NEDENİYLE DURUŞMAYA BAŞLANAMADI

İzleyiciler de "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" diyerek Balbay'a karşılık verdi. Bu karşılıklı alkışlamalar ve sloganlar nedeniyle duruşmaya uzun süre başlanamadı. Salonda görevli mübaşirin, Özkan'ı, "Tuncay Bey lütfen oturun" diye uyarması üzerine de Özkan, izleyicilere dönerek, "Siz de bağırın Tuncay Bey diye" şeklinde seslendi. Seyirciler de, "Tuncay bey" sloganı attı. Mübaşir tarafından izleyiciler, alıkışlamamaları, bağırmamaları ve yuhalamamaları konusunda uyarıldı ve sessiz olmamaları halinde duruşmanın başlayamayacağı açıkladı.

MAHKEME BAŞKANI: GEREKİRSE İZLEYECİSİZ DURUŞMA YAPARIZ

Saat 10.00'da mahkeme heyeti duruşma salona girdi. Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, "Burası duruşma salonu. Herkes sessiz olsun. Herkes sorumluluğunu bilsin. Gerekirse izleyicisiz olarak duruşma yaparız. Burada yargılama yapılıyor" diyerek uyarıda bulundu.

"ERGENEKON" İDDİASININ SAHİBİ 3 SAVCI DA DURUŞMA SALONUNDA

Öte yandan İlker Başbuğ, Hurşit Tolon ve Mehmet Haberal'ın en ön sırada yan yana oturdukları görüldü. Duruşmada Cumhuriyet Savcıları Mehmet ALi Pekgüzel, Nihat Taşkın ve Murat Dalkuş da hazır bulundu.

MAHKEME BAŞKANI ÖZESE GELEN EVRAKLARI OKUDU

Mahkeme Başkanı Özese, dosyaya gelen evrakları okudu. Özese, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına yazılan yazıya cevap verildiğini, Ayhan Çarkın'a ait ifadelerin gönderildiğini ve dosyaya konulduğunu açıkladı. Mahkeme Başkanı Özese, dosyaya gelen evrakları sadece hangi kurumlardan geldiğini belirtirken, bazı avukatlarda gelen evrakların ayrıntılı olarak tarihleriyle birlikte okunmasını istedi. Mahkeme Başkanı Özese de daha sonra evrakları inceleyebileceklerini belirtti. Mahkeme Başkanı Özese, İlker Başbuğ ve Hurşit Tolon'un avukatı İlkay Sezer'in savunma tanıklarının dinlenip dinlenmeyeceğine ilişkin dilekçe sunduğunu belirtti. Özese, bazı sanık avukatları tarafından, mahkeme heyetinde yer alan hakimler hakkında reddi hakim talebiyle ilgili sunulan reddi hakim talebinin, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmediğini belirtti.

YENİ İDDİANAME MAHKEMEDE

Mahkeme Başkanı Özese, Aykut Metin Şükre, Erkan Ayyıldız, Kenan Özay ve Selçuk Özkan hakkında "Silahlı terör örgütüne silah temin etmek" suçundan yeni bir iddianame hazırlandığı ve iddianamenin İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildiğini ve kendi mahkemelerinde görülen Ergenekon Davası ile bu dosyanın birleştirildiğini belirtti.

200 AVUKAT PROTESTO AMAÇLI AYAĞA KALKTI

Mahkeme Başkanı Özese, 4 sanık hakkında açılan iddianameyi okunmasına geçileceğini belirtmesi üzerine avukatlar söz istedi. Mahkeme Başkanı Özese de, "Duruşmayı sekteye uğratmayın. Birinize söz vermem halinde hepinize söz vermek durumunda kalacağım. Taleplerinize ilişkin yazılı dilekçe sunun. İddianameyi okuyacağım. Lütfen oturur musunuz yerinize?, Bizi istemediğimiz tedbirleri almak zorunda bırakıyorsunuz. Duruşma disiplinine herkes uymak zorunda. İddianameyi okumak zorundayım. Böyle duruşmaya devam edemeyiz" dedi. Bu sırada duruşmaya katılan yaklaşık 200 avukat hep birlikte ayağa kalkarak mahkeme heyetini protesto etti. Bu sırada İzleyiciler de avukatları alkışlamaya başladı.

JANDARMA'YA "İZLEYİCİLERİ ÇIKARIN" TALİMATI, DURUŞMAYA ARA

Mahkeme Heyeti Başkanı Özese, jandarmaya izleyicileri dışarı çıkarılması talimatını vererek duruşmaya ara verdi. Ancak izleyiciler uzun süre salondan çıkmamak için direndi.Jandarma görevlilerinin ikna etmeye çalıştığı izleyicilere bazı tutuksuz sanıklar çıkmaları konusunda ikna etti. Daha sonra izleyiciler duruşma salonundan çıkartıldı.

TBMM'DEN DARBE RAPORUNU İSTEDİ

Dosyadaki bir takım eksiklikler konusunda talepte bulunacağını belirten Pekgüzel, 'TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu'nun raporunun istenilmesini' talep etti. Dava ile Aykut Metin Şükre, Erkan Ayyıldız, Kenan Özay ve Selçuk Özkan hakkında "Silahlı terör örgütüne silah temin etmek" suçundan açılan davanın birleştirildiğini hatırlatan savcı Pekgüzel, sanıklara ve avukatlarına savunma için süre verilmesini talep etti.

"PEKER'İN YENİ İDDİANAMESİ BİRLEŞTİRİLMESİN"

Savcı, Sedat Peker'in aralarında bulunduğu 4 sanık hakkında "gizli tanık Poyraz'ı tehdit ettiği" gerekçesiyle açılan davanın, Ergenekon davası ile birleştirilmemesi yönünde görüş bildirdi. Dosyanın kapsamlı olduğunu belirten Pekgüzel, yargılamanın makul sürede bitirilmesi ve dosyanın geldiği aşama göz önünde bulundurularak birleştirmenin reddini talep etti.

PAŞALARIN DARBE GÜNLÜKLERİ İFADESİNİ İSTEDİ

Savcı Pekgüzel ayrıca 2009 yılında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen 'Darbe günlükleri' soruşturması kapsamında ifade veren emekli Orgeneraller İbrahim Fırtına, Özden Örnek ve Aytaç Yalman'ın verdiği ifadelerin bir örneğinin dosyaya eklenilmesini istedi.

YENİ TANIK DİNLENİLMESİN

Bugüne kadar dosya kapsamında 150 açık ve gizli tanığın dinlenildiğini belirten savcı Pekgüzel, "Savunmanın talep ettiği tanıkların dinlenilmesinin dosyaya bir katkı sağlamayacağından reddi talep olunur" dedi.

YAKALAMA KARARLARININ AKİBETİNİ SORDU

Davanın müştekilerine gönderilen tebligatın beklenilmesini isteyen savcı, firari sanıklar Yeditepe Üniversitesi Mütevelli heyeti başkanı Bedrettin Dalan, emekli Tümgeneral Mustafa Bakıcı, eski milletvekili Turhan Çömez ve Saipir Debzledvize hakkında yakalama kararının akibetinin sorulmasını istedi. Savcı Pekgüzel, çeşitli kurumlara yazılan müzekkerrelerin akibetinin sorulmasını istedi.

32 MİLLETVEKİLİ DURUŞMAYI İZLEDİ

CHP Milletvekilleri Emine Ülker Tarhan, İlhan Cihaner, SÜheyl Batum, Mahmut Tanal, İsa Gök'ün de aralarında bulunduğu 32 milletvekili duruşmaya izleyici olarak katıldı. Öte yandan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Vedat Ahsen Coşar, İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, Şair Ataol Behramoğlu, Ressam Bedri Baykam, gazeteciler Ümit Zileli, Mustafa Mutlu ve Meriç Velidedeoğlu, Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Atilla Sertel, Eski İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan,Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk ve CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı da duruşmaya izleyici olarak katıldığı görüldü. Salonda oturacak yer kalmaması üzerine bazı izleyiciler, basın mensupları ve CHP'li bazı milletvekilleri duruşmayı ayakta izledikleri görüldü. Öte yandan salonda 350 kişilik izleyici bölümünün tamamen dolması nedeniyle, çeşitli şehirlerden gelen izleyiciler de salona alınmadı.

ERGENEKON DAVASI'NDA VEKİLLERİN PİDE ZİYAFETİ

Ergenekon Davası'nda gerilimin yanı sıra renkli görüntülerde yaşandı. Duruşmaya ara verilmesinin ardından basın bölümünde oturan ve duruşmaya izleyici olarak katılan CHP milletvekilleri dışardan pide getirttirdi. Duruşma salonunda meyve suyu eşliğinde pideleri yiyen milletvekillerine bazı avukatlar da espri yaptı. Pide yiyen CHP Milletvekili Muharrem İnce'ye avukat Turgut Kazan, "Millete yok mu millete" diyerek espiri yaptı. Bunun üzerine İnce, avukat Kazan'a da pide ikram etti. CHP Milletvekilleri pideleri yedikten sonra duruşma salonundan çıkarak kafeterya bölümüne geçtiler.

Basın mensupları, avukatlar, sanıklar ya da sanık yakınları, duruşma salonuna güçlükle girebildi. 350 kişilik kapasitesi olmasına rağmen salona bu rakamın çok üzerinde izleyicinin girmesine izin verildi. CHP'li milletvekilleri ve basın mensupları müdahil avukatları için ayrılan bölümde oturdu.

AVUKAT VE HAKİM TARTIŞTI

İzleyicilerin salondan çıkarılmasının ardından duruşma yeniden başladı. Mahkeme Başkanı iddianamenin okunmasıyla duruşmaya devam edileceğini açıkladı. Ancak Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese ve avukatlar arasında yeniden söz alma tartışmaları başladı. Avukat Vural Ergül söz almadan ayağa kalkarak, "Savunma söz hakkı istiyor" şeklinde 2-3 kez bağırdı. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Özese, "Lütfen dışarı çıkın avukat bey" dedi.

MESLEKTAŞLARI ERGÜL'E ETTEN DUVAR OLDU

Bunun üzerine duruşmaya izleyici olarak katılan CHP'li bir kaç milletvekili ayağa kalkıp avukatlara, "Ne oturuyorusunuz ayağa kalkın" diye bağırdı. Avukat Ergül duruşmadan çıkmayacağını belirtmesi üzerine diğer avukatlar da ayağa kalkarak Avukat Vural Ergül'ün etrafında çember oluştu. ve Jandarmanın Ergül'ün salondan çıkarmasına engel oldu. Duruşmaya ara veren Mahkeme Başkanı Özese, jandarmaya avukat Vural Ergül'ün duruşmadan zorla çıkarılması talimatını verdi. Ancak Avukat Ergül avukatlar için ayrılan bölümden henüz çıkmadı. Duruşmaya saat 13.30'a kadar öğle arası verildi.

SİLİVRİ CEZAEVİ'NE AKIN

Ergenekon Davası'nın bugün görülecek duruşması için yüzlerce kişi Silivri Cezaevi'ne geldi. Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün de aralarında bulunduğu 66'sı tutuklu 275 sanığın yargılandığı ve 4 yılı aşkın süredir devam eden Ergenekon davasının 270'inci duruşmasını CHP Milletvekillerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişinin izlemesi bekleniyor. Cezaevi önünde hareketlilik yaşanıyor. Sabah saatlerinden itibaren duruşma salonunun bulunduğu Silivri Cezaevi'ne otobüslerle yüzlerce kişi geldi.

Davayı izlemek isteyen CHP'li partilileri taşıyan otobüslerin duruşmanın yapılacağı salonun yakınlarına girmesine engel olan güvenlik güçleri, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan ve Gökhan Günaydın'ın girişimleri üzerine, barikatı kaldırarak geçişe izin verdi

SİLİVRİ'DE JANDARMA MÜDAHALESİ

Ergenekon davasını izlemek için Silivri Cezaevi önünde toplanan kalabalık, duruşma salonuna ilerlemek isteyince jandarma müdahalede bulundu. Sanıklara destek vermek üzere Silivri'ye gelenler ile jandarma arasında arbede yaşandı. Jandarmanın kurduğu barikatın arkasında toplanan kalabalık içeriye girmek isteyince, jandarma cop ve biber gazı kullandı. Gruplar megafonlarla yapılan anonslarla sakinleştiştirildi. Bu sırada CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'in de anons yaptığı görüldü. Tekin daha sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, "Bu müdahale kabul edilemez" diye konuştu.

ERGENEKON DAVASI'NA SANATÇI AKINI

Sanatçılar Tarık Akan, Rutkay Aziz,Türkiye Barolar Birliği Başkanı Vedat Ahsen Coşar, İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal, Şair Ataol Behramoğlu, Ressam Bedri Baykam, gazeteciler Ümit Zileli, Mustafa Mutlu ve Meriç Velidedeoğlu, Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Atilla Sertel, Eski İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan, Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk ve CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı da duruşmaya izleyici olarak katıldı.

MUHARREM İNCE: BU, CUMHURİYETLE HESAPLAŞMADIR

Silivri'de Ergenekon'un kritik duruşmasını izleyen CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, duruşmaya verilen arada açıklama yaptı. İnce, "Bu topraklar ilk kez böyle bir mahkemeye tanıklık ediyor. Savcısı AKP, tanığı PKK, yargılanan Türkiye'dir" dedi. "Burada adalet yok, insanlık yok, hukuk yok" diyen İnce, "Savcısının başbakan olduğu bir dava. Sahte düzmece belgelerle insanlar içeride tutuluyor. Burada bir yargılama yapılmıyor. Bu cumhuriyetle hesaplaşmadır. Türkiye Cumhuriyetinin kökünü kurutmak için uydurulmuş bir davadır" ifadelerini kullandı.

Duruşma görüldüğü sırada CHP'li milletvekilleri Muharrem İnce, Emine Ülker Tarhan, Gökhan Günaydın ve Bülent Tezcan cezaevi önündeki CHP otobüsü üzerine çıkarak basın açıklaması düzenledi.

HEPSİNİ YÜCE DİVANA GÖTÜRECEĞİZ

İlk konuşmayı yapan CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, duruşma salonunda yaşanılanların komedi olduğunu belirterek "Davanın savcısı AKP, tanığı PKK, yargılanan da Türk milleti, insanlık onurudur" dedi. Duruşma salonunda kendilerinin de dahil olmak üzere avukatların dışarıya çıkarılmak istendiğini söyleyen Muharrem İnce, "Avukatların üzerine robocoplarla saldırıyorlar. Bu davanın mahkemesi özel, tanığı gizli, iddianamesi düzmecedir. İşte AKP adaleti budur. Sabahtan beri on binlerin buraya gelmesi Türkiye için bir umuttur. Bundan korkuyorlar merak etmeyin. Diktatörlerin hepsi korkaktır. Bunların hepsini hep birlikte yüce divana götüreceğiz" diye konuştu.

GÜNAYDIN: BURADA ADALET KATLEDİLİYOR

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın da "Saat 09.30 da sözde bir yargılama başladı. Saat 14.30 itibariyle gördüğümüz tek şey Türkiye Cumhuriyeti'ni adaletini temsil etmek üzere o kürsüdeki hakim ve savcıların usul hukuk hakkında ne varsa iptal etmeleridir. Savcının mütalaasını okuyacağı beklentisi ile binlerce insan doldu ama şu anda burada bu mahkemenin hakimleri ve savcıları bu mahkemenin avukatlarının görmediği bir iddianameyi bu davaya sokuşturmaya çalışıyor. Avukatlar 'Biz bu iddianameyi görmedik. Biz bunu okumadık sizden süre istiyoruz' diyorlar. Avukatlar robocoplarla dışarıya çıkarılmaya çalışılıyor. Burada adalet katlediliyor." dedi.

TARHAN: ZİNCİRLERİ KIRMAMIZ GEREK

CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan da şunları söyledi:

"Bel altı vurup rövanş almak için Türkiye Cumhuriyeti'ni büyük bir cezaevine dönüştürdüler. Bu ülkede özgürlük yoksa onu kazanmak gerek. Yolu ne olursa olsun neye mal olursa olsun kazanmamız gerek. Bu halk zincirlerine uzun süre tutsak olmaz. Caniler bir gün kurbanlara dönüşebilir. Hareket etmediğimiz takdirde zincirleri kıramayız. Zincirleri kırmamız gerek. 29 Ekim 2012'de ilk zinciri kırdık."

TT - İstanbul / Silivri