Yeni Yüzyıl Becerilerine Sahip Mezunlar Yetiştireceğiz"

ÖMER FARUK CEBECİ - Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Elmas, dünyaya açık, yeni yüzyıl becerilerine sahip mezunlar yetiştirmeyi hedeflediklerini söyledi.

Yaklaşık 38 yıldır Sakarya Üniversitesi'nin (SAÜ) çeşitli kademelerinde görev yaptıktan sonra, Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanlığı'na seçilmesi nedeniyle bulunduğu SAÜ Rektörlüğü görevinden ayrılan Elmas, AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Kalite konusunun çok konuşulduğunu aktaran Elmas, en önemli görevlerinden birinin de kalitenin özünü kavratmak olduğunu belirtti.

Yükseköğretimin dünyadaki hedeflerinden bahseden Elmas, kurulun bunlara yapacağı katkılara ilişkin, "Bunun özünde dünyaya açık, yeni yüzyıl becerileri var. Eleştirel, kritik düşünme becerisi olan, takım ve grup çalışması olan, liderlik becerileri olan, sayısal dijital okur-yazarlığı olan, dijital dünyayı izleyebilen mezunlar yetiştirmek istiyoruz. Tüm mezunlarımıza da bu yetkinliği kazandırmayı aslında hedefliyorum. Yükseköğretimin şu anda dünyadaki hedefleri bunlar oldu." diye konuştu.

Elmas, üniversiteleri değerlendirirken hem bu yetkinliklere, sonuçlara uygunluğuna eğitim araştırma açısından bakacaklarını, hem de programları akredite eden kurumların yetki ve süreçlerini izleyerek bunları Türkiye'ye tanıtmaya çalışacaklarını aktardı.

Türkiye'nin, kalite süreçleriyle ilgili son 15 yıldır yoğun bir çalışma ve çaba içerisinde olunduğunu kaydeden Elmas, "İlk defa böyle bir yapıya kavuştu. Bu yapıya kavuşmasında Yükseköğretim Kurulu Başkanımız Prof. Dr. Yekta Saraç'ın ve ekibinin, hükümet yetkililerinin önemli bir payı oldu. Böyle olursa bu süreç ilerler denildi. Şimdi iş, Kalite Kurulu'nda ve onun yapacağı çalışmalara kaldı. O yüzden bu beklentiyi biz de bilgimizle birikimimizle karşılayacağımıza inanıyoruz. Üniversitelerimizle birlikte bir yola çıkmış olacağız. Bunun sonuçları da kısa sürede yansımaları olacaktır diye ümit ediyorum çünkü biz dünyada yaklaşık 100 senedir yapılan bu süreçleri kısa süreye sığdırmaya çalışıyoruz. Bu yolu almamız için bizim biraz daha hızlı ve biraz daha dinamik davranmamız lazım. Bunu da yapacağımıza inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.

"Sabit çakılı bir meslek sürdürmek, anlamını yitirdi artık"

Kalite süreçlerinin özünde şeffaf yönetim anlayışının birinci planda olduğunu vurgulayan Elmas, ne kadar şeffaf olunursa kurumların da kendini daha iyi tanıyacağını ve hedeflerini ona göre belirleyeceğini, bunun için de modern, dünyayla rekabet edecek sistemler kuracaklarını bildirdi.

Kalite süreçlerinin yönetilmesinin bir çaba olduğunu dile getiren Elmas, şunları kaydetti:

"Üniversitelerimiz hangi alanlara yönlenirse kurumlarını daha iyi yönetebilirler, eğitimde daha ileri götürebilirler, araştırmada bulundukları yerden daha ileriye taşıyabilirler diye mekanizmalarını gözleyeceğiz. Bu mekanizmalara kurumlarımız sahip çıkarsa kısa sürede bunun meyvelerini de alırlar. Bu meyveler, özellikle mezunların kendi meslekleri yanında kolayca değişime, dönüşüme açık bir yetkinlik de kazanmış olacak. Dolayısıyla mezun olduktan sonra rekabet eden bu dünyada yerini kolayca alabilecek, mesleğini değiştirebilecek. Önemli olan bunlar oldu artık. Sabit çakılı bir meslekte ömür boyu onu sürdürmek, anlamını yitirdi artık. Dijital dünyaya giriyoruz hepimiz, bunun özelliklerine göre tüm birimlerimizin, mezunlarımızın donanımlı olması lazım. Bu donanımı sağladığımızda bu mezunlarımız, dünyanın her yerinde, Türkiye'nin her yerinde, ülkemizdeki her pozisyonda rahatlıkla iş de bulabilirler. Beklentilerin karşılanması bu yönde olacaktır."

Elmas, yaklaşık 38 yıllık akademisyenlik hayatında, 8 yıl rektör yardımcılığının ardından 8 yıl rektörlük yaptığını belirterek, bu süreçlerde Sakarya Üniversitesi'ni eğitimde, araştırmada, kurum motivasyonu ve bütünlüğünde daha ileriye götürme konusunda yoğun bir çalışma süreci yaşadıklarını anlattı.

Üniversitenin eğitim öğretim alanında Avrupa'daki gelişmeleri yakından takip edip bu bağlamda hem kalite hem de akreditasyon konusunda çok önemli mesafe aldığını kaydeden Elmas, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Programlara en çok akredite olan üniversite olduk. Araştırma konusunda Türkiye'de üniversiteler arasında 70'li sıralardaydık, sürekli yükselerek bugünlerde 185 üniversite arasında 25-30. sıralara çıktık. Yönetim anlamında her yıl ödüller alan bir üniversiteyiz. Bu bir bayrak yarışıdır. Üniversitemiz bulunduğu yerden daha ileriye gidecektir."