Yeni Ortadoğu ve Güçlü Türkiye Paneli"
İran Araştırmaları Merkezi (İRAM) Başkanı Prof. Dr. Ahmet Uysal, "Bu bölgenin aslında Osmanlı'dan sonra kendi ayakları üzerinde durmasına müsaade edilmediğini görüyorum.
İran Araştırmaları Merkezi (İRAM) Başkanı Prof. Dr. Ahmet Uysal, "Bu bölgenin aslında Osmanlı'dan sonra kendi ayakları üzerinde durmasına müsaade edilmediğini görüyorum." dedi.
Harmoon Çağdaş Araştırma Merkezince kurumun şubesinde düzenlenen "Yeni Ortadoğu ve Güçlü Türkiye Paneli"ne katılan Uysal, şu an Suriye özelinde gibi görünse de aslında tüm Ortadoğu'da yıkım projesinin hayata geçirilmek istendiğini söyledi.
Türkiye'nin de bölgede güçlü olmasının istenmediğine dikkati çeken Uysal, ABD ve Rusya'nın da bölgedeki politikalarına bakıldığında aslında neredeyse aynı şeyleri söylediklerini ifade etti.
Uysal, şöyle konuştu:
" İran, Suriye, Türkiye üçgeninde neler oluyor? Çatışmalar düzelir mi? Düzelirse nasıl düzelir konularını tartışacağız. Aslında sadece Suriye değil, tüm Ortadoğu'da bir yıkım projesi var. Bunun da amacı tüm Ortadoğu'yu kontrol etmek. Dışarıdan işgal ettiği zaman (Irak ve Afganistan'da olduğu gibi) tepki oluşuyor ve ABD'ye maliyeti yüksek oluyor. İçeriden çatıştırdığınız zaman çok daha etkili ve belki herkesin birbirini suçladığı bir durum karşımıza çıkıyor. Burada bizim yani Müslümanların, bölge halklarının da kusurları var. Böyle bölgesel mezhep çatışmasına düşmemek gerekiyordu. Haklı olmak da bazen yetmiyor. Çözüm bulmak gerekiyor."
Dış güçlerin bölgedeki çatışmayı sürekli hale getirmek istediğini anlatan Uysal, "Bu bölge çok önemli çünkü sahip çıkan dünyada güçlü oluyor. Bu nedenle bölgeye ciddi bir müdahale var. ABD ve Rusya, her ne kadar çatışıyor gibi görünseler de aslında müttefikler. Mısır darbesinde müttefikler, Libya konusunda müttefikler." diye konuştu.
Söz konusu küresel güçlerin terör örgütü PKK konusunda aşağı yukarı aynı şeyleri söylediğini vurgulayan Uysal, sözlerini şöyle tamamladı:
"Küresel güçlerin bölgenin zayıflatılması konusunda fikir birliği var. Bu bölgenin aslında Osmanlı'dan sonra kendi ayakları üzerinde durmasına müsaade edilmediğini görüyorum. Aynı durumu Türkiye'de görüyoruz, biraz kendi içinde güçlendiği zaman hakkını savunabiliyor. Onu istemiyorlar, kendi kontrollerinde olsun istiyorlar. Türkiye, bu modele uymadığından hedef oluyor. Türkiye ile İran'ı da çatıştırmak istediler.
Neyse ki böyle bir şey olmadı. Bugünkü amacımız da bunları detaylı biçimde konuşmak."