Yeni Ortadoğu ve Güçlü Türkiye" Konferansı
Adapazarı Belediyesi, "Yeni Ortadoğu ve Güçlü Türkiye" konferansı düzenledi.
Adapazarı Belediyesi, "Yeni Ortadoğu ve Güçlü Türkiye" konferansı düzenledi.
Orhangazi Kültür Merkezi'nde düzenlenen konferansta konuşan İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Uysal, Ortadoğu'nun İslam coğrafyası olduğunu, İspanya'da en hızlı yayılan dinin İslamiyet olması nedeniyle Endülüs'ün kurulduğunu söyledi.
Uysal, Hristiyanların Kudus'ü alma isteğini ve haçlı seferlerini Osmanlı'nın durdurduğunu ifade ederek, "Ortadoğu ılıman ikliminden petrolüne kadar Hristiyanların iştahını kabartıyor. Müslüman coğrafyası Osmanlı sonrası büyük sömürü yaşıyor. Mısır'ı kaybetmemiz Osmanlı'yı zayıflattı. Batılılar Fas'a dokunamadı. Çünkü Osmanlı koruyordu. Müslümanlar tarihlerinde hep sömürülerek, cahil bırakılmaya çalışıldı. Petrolü bile rafine edemiyorlar. Arapların 22 ülkesi parçalanmış durumdadır. İsrail oradayken Müslümanların birleşmesi mümkün değil." diye konuştu.
Hayrettin Paşa döneminde Osmanlı'nın Cezayir'de ağırlığı olduğunu aktaran Uysal, şunları kaydetti:
"3 asır boyunca Osmanlı ile iç içe yaşayan Cezayir, bugün bile o büyük imparatorluğun izlerini taşıyor. O muhteşem günlerin etkisinden kurtulamayan Cezayir halkı, Osmanlı düzeninin tekrar canlanmasını arzu ediyor. Barbaros Hayrettin Paşa, Cezayir'i Osmanlı Devleti'ne hediye etti. 1830 yılına kadar Osmanlı himayesinde olan Cezayir, bu tarihten sonra Fransızlara geçti. Cezayir'in 3 büyük hastanesinin adı da hala Türk ismi taşıyor. Orada hala 2 bin Türk asıllı nüfus bulunuyor. Ortadoğu ile müthiş bağımız ama bize 'Siz oralara yanaşmayın geri durun' diyorlar. Yemen'de Türk mahalleler var. İslamiyet her şeye rağmen yayılmaya devam ediyor. Osmanlı yaratandan ötürü Hristiyanlarla da barışık olmuştur. Ancak haçlılar, enerji ihtiyacı, sermaye ihtiyacı, pazar ihtiyacı ve üretim için Ortadoğu'yu hep sömürmek istemişlerdir. Onların gözünde dindar adam kör ve cahildir. Ortadoğu'da tüm bu süreçler yaşanırken Türkiye kendi uçağını uçaksavarını üretmeye başladı. Türkiye hızla ilerlerken birileri önünü kesmeye çalışıyor. Yeni başkanlık sistemi halkla yönetim arasındaki bağı güçlendirecektir. Sivil anayasa darbe anayasasından çok daha iyidir."