Yeni Dönemde Hiçbir Şekilde Gerilim İstemiyoruz"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, "Biz Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu kadar gündemimizde olmasından aslında son derece rahatsızız, biz CHP'ye oy veren seçmenlere buradan şunu söylemek istiyoruz;
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, "Biz Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu kadar gündemimizde olmasından aslında son derece rahatsızız, biz CHP'ye oy veren seçmenlere buradan şunu söylemek istiyoruz; biz yeni dönemde hiçbir şekilde gerilim istemiyoruz, kavga istemiyoruz, biz yeni dönemde Türkiye'nin önemli ve öncelikli görevine odaklanmak istiyoruz." dedi.
Ünal, AK Parti İstanbul İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Mahir Ünal, 24 Haziran seçimleriyle Türkiye'nin yeni bir döneme başladığını, yüksek bir katılımla yüksek bir temsil oranına ulaşıldığını, 15 Temmuz ruhunun sandıkta tecelli ettiğini, siyaset ve demokrasinin güçlendiğini söyledi.
Türkiye'nin dünya demokrasilerine örnek olabilecek bir seçim yaşadığını aktaran Ünal, "Türkiye uzunca bir zamandır hayal ettiği yeni yönetim modeline geçti. Türkiye'de uzunca bir süredir, bilinçli olarak sürdürülen 'tek adam, diktatör' tartışmaları da yine aziz milletimiz tarafından elinin tersiyle itildi. Türkiye demokrasi sınavından 24 Haziran'da alnının akıyla çıktı. Dünya liderlerinden Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımıza tebrikler yağdı ve Türkiye yeni dönemde güçlü bir şekilde yoluna kararlılıkla devam ediyor." diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun zehirli bir dil kullandığını ve bunun da değişmediğini ifade eden Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü:
" Kemal Kılıçdaroğlu, 24 Haziran mağlubiyetinin ardından partisinde yaşanan iç tartışmaları, kaosu, liderlik kavgasını, imza toplanmasını, Cumhurbaşkanımıza ucuz bir dil ile saldırarak gündemi dağıtmaya çalışıyor. Daha önce de ifade etmiştik, Kemal Kılıçdaroğlu'nun artık siyasetin konusu olmadığını, Kemal Kılıçdaroğlu'nun ruh halinin artık siyasetin konusu olmaktan çıktığını defalarca söylemiştik. Biz yeni dönemde, Kemal Kılıçdaroğlu'nun siyaset dilini, Kemal Kılıçdaroğlu'nun kavgacı, nefret dilini muhatap almayacağımızı, defalarca ifade ettik ama Kemal Kılıçdaroğlu ısrarla bizim geride bırakmak istediğimiz, gerilimleri, kavgayı, kendisinin Türk siyasetini zehirleyen dilini yaşatmak istiyor. Kullandığı iftiralar ve yalanlar da kaçınılmaz olarak, cevap vermeyi gerektiriyor. Kılıçdaroğlu'nun, beni bağışlayın çünkü bir durumu nitelendirmek için o durumun gerçek halini tanımlayan kelimeler kullanmamız gerekiyor, Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu durumunu son derece ahlaksız ve seviyesiz bir durum olarak görüyoruz."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel başkan olduğundan beri Türkiye'de kurumları ve kurumların meşruiyetini sürekli tartışmalı hale getirmeye çalıştığını dile getiren Ünal, "Türkiye'de kurumlar ve kişiler üzerinden bir itibarsızlaştırma ve meşruiyet tartışması oluşturmaya devam ediyor. Özellikle geçmişte Cumhurbaşkanımız için kullandığı dili seçmen her defasında onaylamamasına rağmen, Kemal Kılıçdaroğlu aynı şeyleri yaparak, aynı sonuçları almak istiyor. Einstein'in ifade ettiği gibi 'Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar almak isteyenler ahmaktır.' diyor ama Kemal Kılıçdaroğlu, farklı bir sonuç. almak, iktidar olmak, Türkiye'de gerilimi kaldırmak gibi bir amaç taşımıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Ünal, Kılıçdaroğlu'nun nefret dilini, yalanı ve iftirayı devam ettirdiğini belirterek, Kılıçdaroğlu'nun bunun üzerinden bir siyaset üretmeye çalıştığını vurguladı.
Bu durumun Kılıçdaroğlu'nu bir bataklığa sapladığını anlatan Ünal, şöyle devam etti:
"Kılıçdaroğlu öyle bir çamura batmış durumda ki 15 Temmuz'da tankların arasından kontrollü bir şekilde kaçıp saklanmasından, sıvışmasına rağmen Cumhurbaşkanımızı saklanmakla suçlayabiliyor. Kılıçdaroğlu, terörle mücadelede son derece kritik görevler üstlenen Mili Savunma Bakanımıza, İçişleri Bakanımıza, MİT Başkanımıza dönük kullandığı yalan ve iftiraları kendisine iade ediyoruz. Kendisinin dün ifade ettiği şekliyle asla hakikatle örtüşmemekte. Özellikle Milli Savunma Bakanımız ve MİT Başkanımızla ilgili söylediği ifadeler külliyen yalandır. Bakanımız ve MİT Başkanımız TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu'na davet edilmemiştir. Kendilerine gönderilen soruları cevaplandırarak komisyona teslim etmişlerdir. Savunma Bakanımız 19 Temmuz 2016'da Genelkurmay Karargahı'nda cumhuriyet savcılarının sorularını cevaplandırmış. Yine 29 Mayıs 2017'de TBMM Komisyon Başkanlığına soruların cevaplarını vermiştir. Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi'ne müşteki sıfatıyla ifade vermiştir. Dolayısıyla kimsenin herhangi bir yere kaçtığı ya da herhangi bir şeyden kaçırıldığı söz konusu değildir. Sanıyorum şu anda yaşadığı durumdan ve sıkışıklıktan dolayı aklını kaçırmak üzere olan Kemal Kılıçdaroğlu'dur."
"Kılıçdaroğlu tarihin çöplüğünde yerini almıştır"
Ünal, Kılıçdaroğlu'nun "diktatör" tanımlamalarına da atıfta bulunarak, şunları kaydetti:
"Kemal Kılıçdaroğlu, Hitler, Mussolini benzetmelerine devam etmektedir. Hitler de Mussolini de bir arketip olarak, bir otoriter figür olarak Kemal Kılıçdaroğlu'nun içinde yaşamaktadır. Çünkü dokuzuncu kez seçim kaybetmesine rağmen, Kemal Kılıçdaroğlu koltuğunu korumanın derdinde, Cumhurbaşkanımıza saldırarak, partisinin içini tahkim etmeye çalışmaktadır. Biz Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu kadar gündemimizde olmasından aslında son derece rahatsısız, biz CHP'ye oy veren seçmenlere buradan şunu söylemek istiyoruz; biz yeni dönemde hiçbir şekilde gerilim istemiyoruz, kavga istemiyoruz, biz yeni dönemde Türkiye'nin önemli ve öncelikli görevine odaklanmak istiyoruz, Kemal Kılıçdaroğlu'nun nefret dilinin, zehirli dilinin, siyaset gündemini rehin almasından son derece rahatsızız.
Biz defalarca yalanlanmış bu iftiraların, mahkemelerce defalarca ceza almış ve hukuki olarak yargı tarafından mahkum edilmiş, Kemal Kılıçdaroğlu tarihin çöplüğünde yerini almıştır, Kemal Kılıçdaroğlu artık siyasetin konusu değildir. Yakında öyle inanıyorum ki CHP'nin ve CHP'ye gönül vermiş vatandaşlarımızın, seçmenlerin, delegelerin Türkiye'de çocuğun geleceğini düşünen, Türkiye'nin güzel günler görmesini isteyen her bir vatandaşımızın bu durumdan rahatsız olduğunu biliyoruz. Özellikle CHP'ye oy veren vatandaşlarımıza şunu söylemek istiyorum, lütfen bu gerilime, kavga oluşturmak isteyen ve yeni dönemde eski dili devam ettirmek isteyen Kemal Kılıçdaroğlu'na lütfen tepki gösterin. Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu çirkin ifadelerine ne Genel Başkanımız düzeyinde ne de bakanlarımız düzeyinde cevap verilmeyecektir. Kemal Kılıçdaroğlu bu bataklığa başkalarını da çekerek, Türkiye'yi yolundan alıkoymak istemektedir."
(Sürecek)