Yeni Akit Gazetesi Muhabirlerini Darp ve Tehdit Davası
Yeni Akit gazetesi muhabiri Mehmet Özmen ve gazetenin eski muhabiri Sinan Kaya'yı, haber için gittikleri MHP Genel Merkezinde darp ve tehdit ettikleri iddiasıyla 5 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Yeni Akit gazetesi muhabiri Mehmet Özmen ve gazetenin eski muhabiri Sinan Kaya'yı, haber için gittikleri MHP Genel Merkezinde darp ve tehdit ettikleri iddiasıyla 5 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Ankara 32. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya sanıklar Hüseyin Özkan ve Aşır Durum ile müştekilerden Mehmet Özmen katıldı.
Özmen, beyanında, olay günü MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin basın açıklaması için parti genel merkezine gittiklerini anlattı. Bahçeli'nin konuşma yaptığını, sonrasında da soruları cevapladığını ifade eden Özmen, gürültü nedeniyle bazı soru ve cevapların anlaşılamadığını belirtti.
Basın toplantısı sonrasında Bahçeli'nin sergiyi gezdiğini kaydeden Özmen, "Gazetemizin genel merkezi saldırıya uğramıştı. MHP Fatih İlçe Başkanı, bu saldırıyı sosyal medya hesabından üstlenmişti. Ben de bununla ilgili soru sormak istedim. Yanaşmama fırsat kalmadan Ahmet Savaş Çolak isimli şahıs beni tanıyarak, yumrukla vurdu. Beni tanımasının sebebi, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından, Sayın Bahçeli'ye 'İstifa etmeyi düşünüyor musunuz?' diye İstanbul'da soru sormuştum. O da oradaydı" diye konuştu.
Sergide kendini tanıtarak, soru sormaya çalıştığı Bahçeli'nin, "Provokasyona mı geldiniz?" dediğini söyleyen Özmen, "Bu sırada Bahçeli'nin gözü önünde bizi yaka paça aynı salonun bir köşesine kadar götürdüler. Amaçları bir odaya sokmaktı. Direndiğim için bunu başaramadılar ancak bir süre sonra tekrar müdahaleyle yaka paça bizi odaya attılar. Burada bizi darbettiler, ağır sinkaflı hakaretlerde bulundular" ifadelerini kullandı.
Faillerden birincisinin Ahmet Savaş Çolak, ikincisinin Sait Tutar olduğunu anlatan Özmen, şunları dile getirdi:
"İkisi de odadaydı. Çantamızı aldılar, fotoğraf makinemizi çıkardılar. Çektiğimiz bütün görüntüleri fotoğraf makinesinden çıkararak, aldılar. Cep telefonumu zorla almak istediler, şifreli olduğu için açamadılar. Şifreyi girmem için parmaklarımı Sait Tutar kırmaya çalıştı. Ahmet de ona yardımcı oluyordu. Burada uzun süre darbedildik. Telefonum alındı, ıslak olarak bana getirildi. Bozulduğunu anladım. Bir süre sonra bizi götürmek istediler, asansörün önüne kadar getirdiler. Burada 15-20 dakika beklettiler. Asansörün önünde bir şahısla karşılaştık. O zaman kendisini tanıyamamıştım. Daha sonra Sayın Bahçeli'nin güvenlik amiri olduğunu öğrendim ancak adını bilmiyorum. Bu iki kişi hakkında dava açılmadı. Asansörden bizi bodrum kat, otoparka indirdiler. Güvenlik amiri olduğunu öğrendiğim kişi bize ve devlet yetkililerine sinkaflı hakaretlerde bulundu."
Özmen, otoparkta bir süre araç gelmesini beklediklerini, bu sırada "Aracımız dışarıda. Bizi bırakın" dediklerini ancak gitmelerine izin verilmediğini ifade etti.
Zorla bindirildikleri araçta da darp ve hakarete maruz kaldıklarını aktaran Özmen, aracı Çolak'ın kullandığını ancak iddianamede farklı bir kişinin aracı kullandığının yazıldığını bildirdi.
Nereye götürüldüklerini sorduğunda güvenlik amirinin, "Öldürmeye götürüyoruz" dediğini savunan Özmen, bir süre sonra aracın durduğunu, güvenlik amirinin silahını çıkararak, "İnin aşağıya" dediğini, aracın ayrıldığını, kendilerinin de ambulansla hastaneye kaldırıldığını söyledi.
Özmen, sanıklar ile olaya karıştığını tespit ettiği Çolak ve güvenlik amirinden şikayetçi olduğunu bildirdi ve davaya katılmayı istedi.
Sanıkların, Özmen'in beyanını kabul etmediği duruşmada, Hakim İfakat Malatyalıoğlu, Özmen'in davaya katılmasına karar vererek, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
İddianamede, sanıklardan Aşır Durum ve Ali Şahin, "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", Hüseyin Özkan "basit yaralama, hakaret ve tehdit", Kadir Yıldız "hakaret ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", Muhammed Said Tutar ise "basit yaralama, hakaret, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve tehdit" ile suçlanıyor.