Yeni 2013 Yılı Sağlık Uygulama Tebliği Toplantısı
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkan Yardımcısı Mustafa Kuruca, "OECD ülkelerinde kişi başı sağlık harcaması 700-800 dolarken Türkiye'de 3 bin-3 bin 500 dolar arasında. Sağlık harcamasının yü...
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkan Yardımcısı Mustafa Kuruca, "OECD ülkelerinde kişi başı sağlık harcaması 700-800 dolarken Türkiye'de 3 bin-3 bin 500 dolar arasında. Sağlık harcamasının yüksek olması, insanların sağlık hizmetlerinden memnun olmadığını gösteriyor" dedi.
Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD), Özel Hastaneler Platformu Derneği ve Akdeniz Sağlık İşletmeleri Derneği'nin ortaklaşa düzenlediği, SGK'nın da destek verdiği "Yeni 2013 Yılı Sağlık Uygulama Tebliği Toplantısı"nın üçüncüsü, Kemer ilçesindeki Rixos Sungate Otel'de başladı.
Kuruca, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin geleceğini belirleyecek kurumların başında SGK'nın geldiğini söyledi.
Son 10 yılda yapılan çalışmalarla SGK'nın büyüdüğünü ifade eden Kuruca, sosyal güvenlik anlamında son 50 yıllık tarihe bakıldığında dünya ve Türkiye'deki gelişmeler doğru okunmadığı için bugün bu noktada olunduğunu dile getirdi.
"Daha kötüsü de olabilirdi, 10 yıl öncesinden müdahale edilmiş olması bizler için bir şanstır" diyen Kuruca, "Çünkü öyle felaket bir durum ki, 38-43 yaş emeklilik devam ediyor olabilirdi. Bunun anlamı SGK'nın, bir anlamda devletin iflası olabilirdi" diye konuştu.
Dünyada ekonomik anlamda kalkınmış, belli refah düzeyine ulaşmış ülkelerin Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) üyesi ülkeler olduğunu vurgulayan Kuruca, şöyle devam etti:
" Türkiye'nin nüfusu, OECD ülkelerinin nüfusuna göre oldukça genç. Türkiye'de 18 yaş altında 23 milyon genç var. 65 yaş üzerinin nüfusa oranı ise yüzde 7'lerde. Nüfusun yaşlı olmaması bizim için bir avantaj ama Türkiye'de doğurganlık oranı hızlı bir şekilde düşüyor. Yaşlı nüfus artıyor. Hastanelerin yatak kapasitesi, tedavi hizmetleri ve ilaç harcamalarında OECD ülkeleriyle kıyaslandığında, Türkiye'nin daha çok yol alması gerekiyor. Kişi başına düşen milli gelirin artması gerekiyor. Milli gelir artarsa memnuniyet gelişir, aldığınız sağlık hizmetleri daha iyi olur. OECD ülkelerinde kişi başı sağlık harcaması 700-800 dolarken Türkiye'de 3 bin-3 bin 500 dolar arasında. Sağlık harcamasının yüksek olması, insanların sağlık hizmetlerinden memnun olmadığını gösteriyor."
- En büyük ilaç deposu "yastık altı"
SGK Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü Tonguç Sugüneş ise sağlıkta erişime kolaylaşma ile vatandaşların polikliniğe başvuru sayısının 2,3'ten 8,4'e ulaştığını vurguladı.
En büyük ilaç deposunun "yastık altı" olduğunu vurgulayan Sugüneş, "Hane başı ortalama 11,3 kutu yastık altında ilaç var. Her evde miadı geçmiş, kullanılmayan ve hekime giderek yazdırılmış ilaçlar bulunuyor. Geçen yıl 336 milyon reçete, 1,2 milyar kutu ilaç kullanıldı. Artık bütün vatandaşlarımız 24 bin serbest eczaneden ilaçlarını alabiliyor" diye konuştu.
Acil servise giden vatandaşlardan hem fark hem de katılım payı alınmaması konusunda çok ciddi çalışmalar yapıldığını anlatan Sugüneş, şöyle konuştu:
"Bazı vatandaşlarımız ve sağlık hizmet sunucuları bunu suistimal edebiliyor. Bazı merkezlerde acildeki oranlar çok yüksek. Ayrıca MEDULA sistemi ile her hekim ve her hastanenin ne yaptığını görebiliyoruz. Ciddi çalışmalar yapıyoruz ve bu çalışmaları diğer ülkelere göre daha az personelle gerçekleştiriyoruz."
- "Acilde 200'üncü sıra verilmez"
OHSAD Başkanı Dr. Reşat Bahat da SGK'nın bütçesinin, Türkiye bütçesinin yarıya yakınını oluşturduğunu ifade etti.
Bahat, 8 yıldır artmayan tebliğ fiyatları güncellenmezse bunun üstesinden gelmenin çok zor olacağını dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yoğun bakımlarda maliyet sıkıntımız vardı. Yüzde 12-18 arasında fiyat inidirimi oldu. Bu şekilde hastaları çok sağlıklı tedavi etmek mümkün değil. Bir kaosun içindeyiz. Acili iyi olmayan hastane, iyi hastane değildir. Kamu dahil aciller iyi değil. Acilde 200'üncü sıra verilmez."
- Büyük hastanelere ihtiyaç olup olmadığı tartışılmalı
Tüm Sağlık Kuruluşları Derneği Başkanı Op. Dr. Hicabi Gökdereli ise tıp merkezlerinin ayakta kalmaya çalıştığını söyledi.
Tıp merkezi, özel poliklinikler, özel ve kamu hastanelerinin memleketin kurumları olduğunu vurgulayan Gökdereli, "Bunları ilerleyen süreçte tıbbi cihaz çöplüğüne dönüştürmeden içimizde tutabilmeliyiz. Yazık olacak diye bir kaygım var" dedi.
Devletin çok büyük hastaneler açtığını ama bu kadar hastaneye ihtiyaç olup olmadığının tartışılması gerektiğini anlatan Gökdereli, bunların daha doğru şekilde değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
SGK Strateji Geliştirme Başkanı Ahmet Açıkgöz, Akdeniz Özel Sağlık İşletmeleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Cemal Özkan, Sağlık İşletmeleri Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Altuğ ile 81 ilin SGK il müdürleri ve sağlık sosyal güvenlik merkez müdürlerinin katıldığı toplantı, 1 Aralık Pazar günü sona erecek.
-salondan detay
-konuşmacılardan detay