Yemek Borusu Anomalisi Olan Bebek Ankara'da Hayata Döndü

Iğdır'da yemek borusu gelişmeden doğan ve bu nedenle beslenemeyen Alp bebek, uçak ambulansla getirildiği Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesinde kapalı yöntemle yapılan cerrahi operasyon sayesinde hayata döndü.

Emel-Emrah Aras çiftinin ikinci çocuğu olan Alp bebek, Iğdır'da 37 haftalıkken 2 kilo 900 gram ağırlığında dünyaya geldi.

Doğumunun hemen ardından yemek borusunun gelişmediği ve bu nedenle beslenemediği saptanan bebek, yaşamsal riskten ötürü Sağlık Bakanlığına ait uçak ambulansla Ankara'ya sevk edildi.

"Özofagus atrezisi ve trakeaözofageal fistül" olarak adlandırılan bu doğumsal anomaliyi kapalı cerrahi yöntemle onarabilen sayılı merkezlerden biri olan Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi altına alınan bebek, 6 günlükken yapılan başarılı operasyonla sağlığına kavuştu.

3 milimetrelik delikten yemek borusu dikildi

Alp bebeğin ameliyatını gerçekleştiren Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Doğuş Çalışkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Iğdır Devlet Hastanesi'nde dünyaya gelen bebeğin doğum öncesinde herhangi bir anomali bulgusunun bulunmadığını belirtti.

Bebeğin doğum sonrası ağızdan beslenememesi üzerine yapılan tetkiklerde yemek borusunun gelişmediğinin saptandığını ve hastanenin kendileriyle iletişime geçtiğini anlatan Çalışkan, uçak ambulansla sevk edilen Alp bebeğin ameliyatını hızla planladıklarını ifade etti.

Doç. Dr. Çalışkan, Alp bebek hastaneye ulaştığında genel durumunun iyi olduğunu, öncesinde de uygun tedavisinin yapıldığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Özofagus atrezisi çok nadir görülen doğumsal bir anomali. Bu anomalinin yaşamla bağdaşması için yemek borusunun ameliyatla uç uca dikilmesi gerekiyor. Bu, tüm dünyadaki çocuk cerrahisi kliniklerinin en özellikli, önemli ameliyatlarından biri. Kliniğimizde, bu ameliyatları çok sayılı merkezde yapılabilen kapalı yöntemle gerçekleştiriyoruz. Üç tane 3 milimetrelik delikten, bir kamera ve iki el aletiyle girerek iki uç yemek borusu bir araya getirilip dikiş atılıyor.

Bebeğimizin de bu ameliyatı gayet başarılı geçti. Bugün ameliyat sonrası 7'nci gününde, artık ağızdan beslenebiliyor, her şey yolunda. Umarım en kısa zamanda da taburculuğunu planlayacağız. Durumu gayet iyi."

Alp bebeğin düzenli takiplerinin hastanede devam edeceğine değinen Çalışkan, "Uçak ambulans sayesinde bebeğimiz hastanemize hızlıca ulaştı. Şu an tecrübeli ellerde, yenidoğan yoğun bakım uzmanlarının, anestezi uzmanlarının desteğiyle, multidisipliner tedavi yöntemiyle başarıya ulaştık." dedi.

"Yaklaşık 4 bin doğumda 1 görülüyor"

Yemek borusunun gelişmemesine neden olan anomalinin nadir görüldüğünü aktaran Çalışkan, "Bu anomali, yaklaşık 4 bin doğumda 1 görülüyor. Yenidoğan bir bebekte yemek borusu, takriben 10 santim uzunluğunda, 4-5 milim genişliğinde incecik bir yapıya sahiptir. Bu yemek borusunun üst kısmından kesildiğini ve kapalı olduğunu, alt kısmının ise nefes borusuna açık olduğunu düşünün. Tamamen hayatla bağdaşmayan bir durum." bilgisini paylaştı.

Anomalinin kesin nedeninin bilinmediğini belirten Çalışkan, "Kapalı yöntemle ameliyatın bebek açısından çok büyük olumlu etkileri bulunuyor. Bebek açısından ameliyat stresini minimuma düşürür, büyük bir kesi olmaz ve hayatının ilerleyen dönemlerinde göğüs deformitesi riskini belirgin şekilde azaltır." diye konuştu.

Doç. Dr. Çalışkan, kapalı ameliyatın estetik açıdan da ciddi artıları olduğuna dikkati çekti.

"Bebeğime kavuşmayı dört gözle bekliyorum"

Alp bebeğin annesi 30 yaşındaki Emel Aras da bebeğinin uçak ambulansla hızla sevk edilmesi ve hastanedeki tedavisinin başarılı geçmesinden duyduğu mutluluğu dile getirdi.

Yetkililere ve doktorlara teşekkür eden Aras, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bebeğime kavuşmayı dört gözle bekliyorum, onu çok özledim. Daha kucağıma alamadım, kokusunu alamadım. Allah kimseyi, doğum yaptıktan sonra evladını alamadan eli boş şekilde hastaneden çıkarmasın. Çok zor bir süreçti ama çok şükür evladım iyi, sağlıklı. Sayılı günler kaldı kavuşmamıza, sağlıkla kucağıma alacağım inşallah."