Yeditepe'de öğrenciler 'X-change unit' yerleştirmesini üniversiteye kazandırdı
Yeditepe Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğrencileri, Uluslararası Tasarla/Yap Atölyesi sonunda "X-change unit" yerleştirmesini üniversiteye kazandırdı.
Yeditepe Üniversitesi Mimarlık Fakültesi öğrencileri, Uluslararası Tasarla/Yap Atölyesi sonunda "X-change unit" yerleştirmesini üniversiteye kazandırdı. Sadece 6 günde hayata geçirilen yerleştirme ile bir yandan öğrencilerin projeyi yaparken öğrenmesi amaçlanırken bir yandan da üniversitede öğrencilerin ve akademisyenlerin etkileşim içinde olacağı, çift yönlü iletişimin kurulacağı bir alan tasarlanması hedeflendi.
Yeditepe Üniversitesi Mimarlık Fakültesi tarafından yürütülen ve Florida Üniversitesi Mimarlık Okulu'ndan Prof. Dr. Charlie Haliey'in katkı sunduğu, Uluslararası Tasarla/Yap Atölyesi sonunda "X-change unit" yerleştirmesini tasarlayan öğrenciler sadece altı günde projeyi hayata geçirdi. Açılışı üniversitenin Güzel Sanatlar Fakültesi binasının güney çimlerinde yapılan yerleştirmenin tamamen doğa dostu malzemelerden oluşan gaz beton ve ahşap kullanılarak yapıldığı belirtildi. Yeditepe Üniversitesi Proje Yönetim Ofisi ve TÜBİTAK BİDEB tarafından desteklenen proje, Yeditepe Üniversitesi Mimarlık Fakültesi 2-3-4'üncü sınıf öğrencileri tarafından eş zamanlı olarak tasarlanıp inşa edildi.
'X-change unit' yerleştirmesinin açılışına, Yeditepe Üniversitesi Kurucu Başkanı Bedreddin Dalan, Yeditepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Canan Aykut Bingöl, Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ece Ceylan Baba, Florida Üniversitesi Mimarlık Okulu öğretim görevlisi Prof. Dr. Charlie Haliey, çok sayıda öğrenci ve akademisyen katıldı.
DALAN: ATALARIMIZ BUNU KÖY ENSTİTÜLERİNDE YAPTILAR
Açılışta konuşma yapan Yeditepe Üniversitesi Kurucu Başkanı Bedrettin Dalan, "Örnek bir çalışma yapmışsınız. Benim ölçeklerimde küçük ama anlamı çok büyük olan bir şey ortaya çıkarmışsınız. Önemli olan bunu yapmak değil önemli olan bunun felsefesi. Atalarımız en az 70-80 sene evvel köy enstitülerinde yaptılar böyle bir çalışmayı. 10-12 yaşındaki çocukları okula kaydettiler. Çocuklar öğretmenleri ile beraber okulu kurdular ve içinde okudurlar. Siz şimdi atalarınızın yaptığı işin küçük bir modelini ama felsefe olarak çok büyük modelini yaptınız. Ümit ediyorum ki Türkiye'de eğitim esnasında yaparak öğrenme, öğrenirken yapma modeli yeniden hayata geçsin. Çünkü yapmadan öğrenmek mümkün değil. Ama teorisini, mühendisliğini, mimarlığını bilmeden yapmak olmaz. O ustaların işi. Farkı sizler yaratacaksınız. En az malzemeyle en güzel sistemi kurmak, doğaya saygılı, doğayla uyumlu eserler vermek çok önemli. İşte bunu burada gördüm. İnşallah bu model sadece bizim üniversitemizde değil bütün üniversitelerde yayılır. Küçük bir adım ama inşallah büyür" dedi.
"KAMPÜSE ARTIK KALICI BİR ESER VE YERLEŞTİRME KAZANDIRDIK"
Yeditepe Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ece Ceylan Baba, "Tasarla-yap aslında bir tür metodolojik ve çağdaş tasarım yöntemi ve biz bu çağdaş yaklaşımı yaklaşık bir yıl önce Yeditepe Üniversitesi Mimarlık Fakültesi akademik programına yerleştirme niyetiyle yola çıktık. Bu proje de o niyetin ilk adımı. Tasarla-yap uluslararası bir yaklaşım olmakla beraber yoğun olarak Amerika, Kuzey Avrupa ülkeleri ve Kanada'da örneklerini gördüğümüz bir yaklaşımdır. Türkiye'de çok örneği yok. Öğrencilerin malzemeyle tanışması, malzemenin potansiyelini keşfetmesi ve tasarladıkları şeyi birebir inşa edip hayata geçirmeleri gibi çok kıymetli iç içe olan bir süreci kapsıyor. Biz kampüse artık kalıcı bir eser ve yerleştirme kazandırdık. Bu bir adımdı ve bu adımın başarıyla atılması bizim için çok önemliydi. Bundan sonra da çalışmalarımıza devam etmek istiyoruz" şeklinde konuştu.
"AMA EN ÖNEMLİ KONULARDAN BİRİ DE ÖĞRENCİLERİN BİRBİRİNDEN ÖĞRENMESİ"
Florida Üniversitesi Mimarlık Okulu öğretim görevlisi Prof. Dr. Charlie Haliey de "Tasarım ve yapım süreçlerini birbirine bağlamak ve yaparken öğrenmek bu projenin amacı. Öğretmek için tasarım oluşturmayı seviyorum. Bu proje de öğrencilerin ekip çalışması yapması için bir fırsat yaratıyor. Öğrenciler toprakla etkileşime girebiliyorlar. Ama en önemli konulardan biri de öğrencilerin proje üstünde çalışırken birbirinden öğrenmesi bu yüzden bu tür projeler daha yaygın olmalı" ifadelerini kullandı.
"'X-CHANGE UNİT' BİR DEĞİŞİM DİYALOG ALANI"
Yeditepe Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Bahar Aktuna ise geçen yıldan beri bu proje üzerinde çalıştıklarını vurgulayarak konuyla ilgili şöyle konuştu:
"Geçen yıldan beri bu proje üstünde çalışıyoruz. TUBİTAK başvurumuzu yaptık daha farklı fon arayışları içindeydik. Çok uzun bir sürede gelişen bu projeden ürünümüzü ilk defa alıyoruz. Öğrencilerimizin yaptığı bir proje fakat akademisyenlerimizde onlarla beraber çamurun, yağmurun içinde gece gündüz çalıştı. X-Change Unit, bir değişim diyalog alanı. Zaten burada eğitim alanında üniversite kampüsündeyiz. Öğrencilerimiz, bulunduğumuz yerde daha çok bilginin çift yönlü akabildiği, öğrencilerin ve akademisyenlerin etkileşim içinde olabildiği, nispeten dik ve tek yöne konumlanmış bir topografyada kullanıcıların birbirine yönelebildiği yeni bir bilgi alışveriş alanı tasarlıyorlar."
"GERÇEKLE KAVRAM ARASINDAKİ NOKTAYI BULMAYA ÇALIŞTILAR"
Bu projeyle öğrencilerin malzemeyle karşılaştığını söyleyen Aktuna, mimarlıkta malzemenin çok önemli olduğunu ve projenin öğrencilerin malzemeyi tanımasını sağladığını belirtti. Aktuna, "Onu kesmeyi, tutmayı, taşımayı, depolamayı öğrendi. Daha çok gerçek malzemeye yönelik bir çalışmaydı. Aynı zamanda da gerçek bir arazide çalıştığımız için altyapısından toprağına kadar bir sürü faktörle çok gerçek karşılaşmalar yaşadılar. Projede kavramsal boyutlarla düşündüğümüz konular burada çok gerçek ve önemliydi. Öğrenciler, gerçekle kavram arasındaki noktayı bulmaya çalıştılar" dedi.