Haberler

Yedinci Sanatın Norveçli Ustası Bent Hamer İstanbul'da

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İstanbul Modern'de Hamer filmlerinin özel gösterimleri ve 31 Ekim'de Hamer'la söyleşi var.

İlk uzun metrajlı filmi "Yumurtalar" ile Moskova Uluslararası Film Festivali'nde en iyi film ve Toronto Film Festivali'nde FIPRESCI ödüllerini kazanan, Charles Bukowski'nin "Factotum" adlı romanından uyarladığı filmde Matt Dillon'ı oynatan Bent Hamer, 31 Ekim – 3 Kasım tarihlerinde tüm filmlerinin özel gösterimi ve 31 Ekim'de katılacağı söyleşiyle İstanbul Modern'de olacak. Söyleşiye, Hamer'ın "Yeni Yıl" adlı filmini uyarladığı, Türkçe çevirisi Yapı Kredi Yayınları tarafından yapılan öykünün Norveçli yazarı Levi Henriksen de katılacak.

Bent Hamer'in uluslararası ödüllere sahip ve Türk izleyicilerin de festivallerde ilgiyle takip ettiği filmleri, melankolik komedi tarzlarıya, karanlık ama sıcak dilleriyle dikkat çekiyor. 1981 yılından itibaren imza attığı kısa filmlerin ardından 1995'te çektiği ilk uzun metrajlı filmi "Yumurtalar" ile uluslararası festivallerde başarıyı yakalayan Hamer, ardından çektiği "Güneşli Bir Gün", "Mutfak Hikayeleri", "Factotum", "O'Herten" ve "Yeni Yıl"la aynı başarılı çizgisini sürdürdü.

Bent Hamer'in bütün uzun metrajlı filmleri, 31 Ekim – 3 Kasım tarihleri arasında İstanbul Modern'de Türk izleyicilerle buluşacak. Hamer de gösterimlerin başladığı ilk gün 31 Ekim Perşembe akşamı saat 19'da yine İstanbul Modern'de bir söyleşiye katılacak. Moderatörlüğünü Müge Turan'ın yapacağı söyleşide, Hamer'in son filmi "Yeni Yıl"ı uyarladığı öykünün yazarı Levi Henriksen de yer alacak.

Bent Hamer filmleri ve gösterim tarihleri ise şöyle:

Yumurtalar, 1995 - 3 Kasım Pazar, saat 17:00

Norveç, 86', Norveççe

Oyuncular: Sverre Hansen, Kjell Stormoen, Leif Andree

Konu: Mo ve Pa, 70'lerinde sakin ve tekdüze bir hayat süren iki erkek kardeştir. Bu sakin hayatları Pa'nın bedensel engelli yetişkin oğlu Konrad'ın gelişiyle değişir. Uzun yıllar bu gerçeği bilmeden yaşamış olan Pa, hayatına oğlunun girmesi ile onunla nasıl ilişki kuracağını bilemez. Konrad yanında devamlı yumurta dolu bir kutu taşır. Konrad'ın kıskanç ve tuhaf yapısı her iki kardeşin yaşamında yeniliklere yol açar. Bu ilk filmiyle Hamer, insan doğasının ironik ve detaylı bir incelemesini sunuyor.

Güneşli Bir Gün (En dag til i solen), 1998 – 31 Ekim Perşembe, saat 13:00 ve 3 Kasım Pazar, saat 15:00

İspanya- Norveç, 95', Norveççe

Oyuncular: Nicholas Hope, Eric Magnusson, Ingrid Rubio, Luis Cuenca

Konu: Filmlerinde taşıdığı mizah unsuru ile tanınan yönetmen bu filminde Almar adlı genç, Norveçli bir denizcinin hikayesini anlatıyor. Manevi değeri yüksek olan altın saati kırılan Almar, saati tamir etmek için İspanya'da bir kasabaya gider. Saatinin tamir olmasını beklerken kasaba halkı ile tanışır. Bu halk sıradan değildir. Wind isimli Avustralyalı denizci ona gerçekliği kuşkulu maceralarını anlatırken, İspanyol güzel Marta'nın da tuhaf bir büyükbabası vardır. Almar şehirde dolaşıp yeni insanlarla tanıştıkça, tıpkı bozulan saatindeki gibi, bu kasabada da zamanın durduğunu düşünmeye başlar.

Mutfak Hikayeleri (Salmer fra Kjøkkenet), 2003 – 2 Kasım Cumartesi, saat 17:00 ve 3 Kasım Pazar, saat 13:00

Norveç-İsveç, 95', Norveççe-İsveççe

Oyuncular: Joachim Calmeyer, Tomas Norström, Reine Brynolfsson

Konu: Hamer, Mutfak Hikayeleri'nde bilimin soğuk yapısı ve insan ilişkileri arasındaki çelişkiyi mizahi bir şekilde işliyor. İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesiyle İsveç Ev Araştırma Enstitüsü, emek ve paradan tasarruf etmeyi sağlayacak çok işlevli mutfak tasarımları imal etmenin gerekliliğine inanır. Bu nedenle çalışanlarından Folke Nilsson'ı daha etkin tasarımlar üretebilmesi için Norveçli dul erkek İsak'ın mutfak alışkanlıklarını izlemek için görevlendirir. İsak kendini dış dünyadan soyutlamış inatçı bir çiftçidir. Folke görev gereği gözlemlediği adamla konuşmamalı ve yemek yaparken ona yardım etmemelidir. Araştırma görevini büyük bir istekle yapan Folke'un mutfağına yerleştiği İsak ile arasında beklenmedik, hoş bir diyalog başlar.

Factotum, 2005 - 31 Ekim Perşembe, saat 15:00 ve 2 Kasım Cumartesi, saat 15:00

ABD-Norveç-Danimarka, 98', İngilizce

Oyuncular: Matt Dillon, Lili Taylor, Marisa Tomei

Konu: Charles Bukowski'nin aynı isimli romanından uyarlanan film, Bukowski'nin gençliğinden erken dönemine geçişe dair biyografik bir çalışma sunuyor. Film, Henry Hank Chinaski adlı yazarın işten işe, mekandan mekana ve kadından kadına maceralarını takip ediyor. Bu sırada Hank'ın karmaşık hayatında değişmeyen tek şey, yazma tutkusu oluyor. Bu tutkusuna rağmen, yazılarını defalarca aynı yayınevine yollayan Hans bir türlü olumlu sonuç alamıyor. Film şiirsel bir atmosfer sunduğu izleyiciyi, kaos ile yaratıcılık ağının içine düşürüyor. Factotum'da, hayatı dibine kadar yaşamaya kararlı bir adamın öyküsüne tanık oluyoruz.

O'Horten, 2007 – 2 Kasım Cumartesi, saat 13:00

Norveç, 90', Norveççe

Oyuncular: Baard Owe, Espen Skjønberg, Githa Nørby, Bjørn Floberg

Konu: O'Horten, 40 yıllık tren makinistliği işinden emekli olmaya mecbur edilir. Ancak son seferini yapacakken Horten işe gecikir. Bu gecikme tren istasyonunu alt üst eder. Platform onun için artık güvenli değildir. 67 yaşındaki Horten, emekliliğinin gelmesi ile kabul ettiği yaşlılığının eğlenceli yanını keşfetmeye başlar. Horten yaşamakta olduğu monoton hayattan sıyrılarak macera dolu ve tuhaf bir hayata sürüklenir. Film boyunca Hamer, ölüm temasını yaşlı Horten'in sıcak ve melankolik portresi üzerinden mizahi bir dille anlatıyor bize.

Yeni Yıl (Hjem til jul), 2010 – 31 Ekim Perşembe, saat 17:00

Norveç-Almanya-İsveç, 85', Norveççe

Oyuncular: Arianit Berisha, Sany Lesmeister, Nadja Soukup

Konu: Noel arifesinde küçük, karlarla kaplı Norveç kasabası Skogli'de eve dönmeyi planlayan insanların öykülerine ortak oluyoruz Yeni Yıl'da. Bu kasabanın halkını yaklaşan Noel telaşı sarar. Knut hasta babasını görmeye giden bir baba adayı, onun arkadaşı Paul ise evliliğini kurtarmaya çalışan bir adamdır. Eşinden ayrılacağının sözünü almış Karin ve onun ayyaş yol arkadaşı Jordon'ın ise yeni yıldan beklentileri farklıdır. Birbirinden farklı hayatları, ümitleri ve beklentileri olan kasaba halkının yolları Noel arifesinde eve dönme yolunda kesişir. Kuzey ışıklarının altında, bembeyaz karlarda geçen film bir öyküden diğerine ince geçişlerle büyük resmin parçalarını izleyiciye sunar ve bu parçaları birleştirmesini ister.

Kaynak: Bültenler / Güncel
ABD ve İngiltere'nin ardından Fransa'dan da onay çıktı: Ukrayna füzelerimizi kullanabilir

Batı, topyekun Putin'e savaş açıyor! Bir ülke daha Ukrayna'ya izin verdi

20 bin öğretmenin ataması yapıldı

Eğitim camiasına yeni öğretmenler katıldı

Belediyelere bağlı kreşler kapanabilir

Belediyelere bir kötü haber daha! Kreşlerin kapanması an meselesi

Arka Sokaklar'daki 'tarikat' sahnesi izleyicileri ayaklandırdı

Arka Sokaklar'daki "tarikat" sahnesi izleyicileri ayaklandırdı

title