Yedi Kişinin Öldüğü Davada Tutukluluk Talebine Red
Muğla’nın Milas ilçesine bağlı Güllük mahallesinde geçen yıl 17 Haziran’da meydana gelen atık su terfi istasyonundaki metan gazı faciasında 7 kişi ölmüş, olayın ardından iki yabancı uyruklu 21 kişi hakkında taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermekten 2 ila 15 yıl arasında hapis istemi ile dava açılmıştı.
Muğla'nın Milas ilçesine bağlı Güllük mahallesinde geçen yıl 17 Haziran'da meydana gelen atık su terfi istasyonundaki metan gazı faciasında 7 kişi ölmüş, olayın ardından iki yabancı uyruklu 21 kişi hakkında taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet vermekten 2 ila 15 yıl arasında hapis istemi ile dava açılmıştı. Davanın Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki ikinci duruşmasına tutuksuz yargılanan 13 sanık ve ölen işçilerin yakınları katıldı.
PROJEDE HAVALANDIRMA YOK
Duruşmada, Güllük Atık Su Terfi istasyonunun inşaatını yapan Mehmet Tevfik Sülün ve arıtmayı çalıştıran AKFEN firmasının 2011-2013 döneminde genel müdürlüğünü yapan Ahmet Tuna Ozaner dinlendi. İnşaat Mühendisi Sülün, projede havalandırma bulunmadığını söylerken, "Mekanikçiler havalandırmaya gerek görmedi. Pencere ve kapının açılmasının yeterli olduğunu söylediler" dedi.
AKFEN firmasının olaydan önceki Genel Müdürü Ahmet Tuna Ozaner ise, kazadan 2 ay önce istifa ettiğini belirterek, "Olaylarla ilgili benim herhangi bir sorumluluğum yok. Benim çalıştığım dönemde eksiklerden haberim yoktu. İstanbul'da oturduğum için 3-4 ayda bir Güllük'e geliyordum. Teknik konularla ilgili kazada hayatını kaybeden Mustafa Öztürk ilgileniyordu" derken, ölen işçilerin avukatı Murat Kemal Gündüz, "Şirketin yönetilmesi konusunda uzmanlık alanınız var mı?" sorusuna, "Milas'taki işletmenin ve ayrıca iş güvenliği konusunda eğitim almadım" dedi.
SAVCILIK İTÜ'DEN BİLİRKİŞİ İSTEDİ
Duruşmada Cumhuriyet Savcısı Güngör Uçar, mütalaasını verirken, özellikle sanık Mehmet Şevki Nalçacıoğlu'nun yazılı savunması ve ekleri nazara alınarak İstanbul Teknik Üniversitesi Ceza Hukuku öğretim üyelerinden oluşturulacak bilirkişi vasıtası ile sanıkların ayrı ayrı kusur durumlarının tespiti açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmasını talep etti.
TUTUKLAMA TALEBİ
Ölen işçilerin avukatları adına konuşan Av. Murat Kemal Gündüz, "Sanıkların ihmali ortadadır. AKFEN yönetim kurulu üyelerinin ve yurt dışına kaçan İsrail ve İsviçreli sanığın tutuklanmalarını ve ifadelerinin mahkemede hazır bulunarak alınmasını istiyoruz. Ayrıca, yurt dışı çıkış yasağı ve açılacak tazminat davasında teminat olabilmesi açısından AKFEN firmasının mal varlıklarına el konulmasını istiyoruz. İTÜ'den bilirkişi incelemesine de gerek yoktur" dedi.
TUTUKLAMA TALEBİ REDDEDİLDİ
Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Kenan Arslanboğan, ara karar vermek için salondan ayrılırken, verilen ara kararda, keşif talebi ve bilirkişi incelemesinin tüm eksikler giderildikten sonra değerlendirilmesine, tutuklama talebine yer olmadığına, yurt dışı yasağı ile ilgili dosyaya yansıyan somut bir delilin bulunmaması nedeniyle reddine, sanıkların mal varlıklarına el konulmasına ilişkin talebin de yasaya aykırı olması nedeniyle reddine karar verdi.
YARGILANAN SANIKLAR
Duruşmaya, Hamdi Dereyurt, Meltem Malatyalı, Sefer Gürey, Handan Dunbay, Kemal Uyan, Şermin Yeşilnacar, Fatma Herdem, Sevil Tural, İbrahim Çimen, Şevki Nalçacıoğlu, Süleyman Özmen, Tevfik Sülün ve Ahmet Tuna Özaner katılırken, Mustafa Bayram, Enver Çelebi, Beyhan Nejla Kuru, Hüseyin Kadri Samsunlu, İbrahim Süha Güsav, Levent Yanar, şirket ortağı İsrail uyruklu Alone Moshe Yegnes ve İsviçre uyruklu Yvo Gleene duruşmaya katılmadı.
AİLELER ADİL YARGILAMA İSTEDİ
Duruşma sonrası adliye binası önünde ölen işçilerin aileleri adına açıklamayı ölen Fikret Özdemir'in oğlu Günay Özdemir yaptı. Yapılan açıklamada, "Güllük'te 7 canımızı kaybetmemizin de, Soma'da 301 işçi kardeşimizin ve Mecidiyeköy'de 10 işçi kardeşimizin ve diğer iş cinayetlerinde işçilerin hayatlarını kaybetmesinin nedeni de aynıdır. Şirket yönetim kurulu üyeleri ve yetkilileri bu işyerlerinin denetiminden sorumlu olan bütün kurum ve kişiler bu iş cinayetlerinden birinci derecede sorumludurlar. Yasaların kendilerine yüklemiş olduğu işçi sağlığı ve güvenliği yönünden hiçbir tedbiri almamışlardır. 50 TL'lik gaz maskesini ve 700 TL'lik gaz ölçüm cihazını işçilerden esirgemişlerdir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu tehlikeli iş yeri olmasına rağmen uzun süredir göstermesine rağmen hiçbir denetim faaliyetinde bulunmamıştır. Biz tüm sanıkların tutuklanarak mahkeme karşısına çıkarılmasını istiyoruz" dediler.
OLAY
17 Haziran 2013 tarihinde, Tepe-Akfen Su ve Kanalizasyon İşletmesi Güllük Şube Müdürü Mustafa Öztürk (39), beraberindeki elektrik teknisyeni Yüksel Kum (46), kanalizasyon altyapı elemanı Özcan Özkan (51), işçiler Fikret Özdemir (37), Hasan Özgür (43), Mevlüt Özbakır (48), Serkan Miral (27) ile Karamersin mevkisindeki, atık su terfi istasyonuna, bakıma gitti. Öztürk ve beraberindekiler burada çalışmaya başladı. 7 metre derinliğindeki atık su dolu depoya inen işçiler uzun süre dışarı çıkmayınca çalışma arkadaşları merak edip peş peşe aşağı indi. Yanlarındaki cep telefonuyla işletme müdürlüğünü arayarak yardım isteyen işçiler, dışarı çıkamadı. Burada metan gazından zehirlenen 6 kişi yaşamını yitirdi. İşletme Müdürü Mustafa Öztürk ise, Güllük Liman İşletmesi'nden gelen dört dalgıcın gaz maskesi takarak yaptığı dalış sonucu ölmek üzereyken kurtarılıp Milas Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Ancak Öztürk de hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. - MUĞLA