Yazar Ahmet Ümit Mısır'da

Kahire Edebiyat Festivali için Mısır'a gelen yazar Ahmet Ümit, Ayn eş-Şems Üniversitesi Diller Fakültesi Türkçe bölümü öğrencileri ile buluştu.

Mısırlı öğrencilerin büyük ilgi gösterdiği Ümit, kitaplarını yazarken hangi tarihi, sosyal ve kültürel unsurlardan faydalandığını anlattı. Avrupa şehirlerine sıklıkla gittiğini dile getiren Ümit, Mısır'ın başkenti Kahire'yi gördükten sonra Afrika ve Asya ülkelerine de gitmesi gerektiği kanaatine vardığını kaydetti. Ümit, Mısırlı Nobel Edebiyat ödülü sahibi Necib Mahfuz'u okuduğunu da söyledi.

AA muhabirin konuşan Ümit, Kahire'de pek çok yazarla birlikte Ortadoğu ve Akdeniz'in tarihi ve kültürü üzerine "roman" konusunu irdeleyeceklerini belirterek, romanlarını Hititler, kadim Mısır medeniyeti, Roma ve Osmanlı ile belirlenmiş ve yüzlerce yıla uzanmış olan tarihten ve kültürden derleyerek geliştirdiğini vurguladı.

Bazı kitaplarının Arapçaya çevrildiğine değinen Ümit, " Kahire'ye Yunus Emre Enstitüsü ve Kahire Edebiyat Festivali'nin daveti üzerine buraya geldim. 8 farklı romanım Arapça olarak yayınlandı. Arap okurlardan oldukça yoğun bir ilgi var. Kendi kültürümüzü ve haliyle ülkemizin kültürünü anlatmak benim için çok kıymetli." diye konuştu.

Belki ilerde Mısır'a uzanan bir roman çıkabilir

Kadim Mısır'ı çok merak ettiğini aktaran Ümit, "Piramitleri görmemiştim görme şansına eriştim ki, bu da bir yazar için çok esinlenici oldu. Belki ilerde Mısır'a uzanan bir roman çıkabilir. Mısır'da bulunmaktan ve Mısırlı okurlarla buluşmaktan son derece mutlu olduğumu söyleyebilirim." dedi.

Kahire sokaklarında yaşarken çok ilginç bir deneyimi yaşadığını anlatan ünlü yazar, "Ben Gaziantepliyim. Bir anlamda 30 yıl 40 yıl öncesine Gaziantep'e gitmiş gibiyim. Geçmişe bir yolculuk gibi sanki. İnsanların yüzlerine, davranışlarına ve sıcaklığına baktığımda bir yanıyla çok tanıdık. Bir yanıyla ise çok üzücü bir yoksulluk görüyorum. Umarım ki, dost Mısır halkı kısa sürede bu yoksulluktan kurtulur ve hak ettiği refah seviyesine gelir." ifadelerini kullandı.

İnsanlar olağanüstü bir kültürün üzerinde oturduklarının ne kadar farkında?

"Diğer yandan acaba insanlar böylesine olağanüstü bir kültürün üzerinde otururken bunun ne kadar farkında?" sorusunu soran Ümit, aynı soruyu İstanbul için de sorduğunu dile getirerek, "Burada İstanbul'dakine benzer bir duyguyu hissettim. O da şöyle. İstanbul olağanüstü ve kadim bir şehir ve haliyle güzelliği sizi büyüler. Burada da Nil'e bakarken, özellikle de akşam güneş batarken ve sabah güneş doğarken gördüğüm şey çok etkileyici." şeklinde konuştu.

Ahmet Ümit, yarın Yunus Emre Enstitüsünde Türkçe öğrenen kursiyerler ile bir araya gelecek.