Yavuz Sultan Selim, Kabri Başında Anıldı
Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim'in 1516'da Kudüs'e gelişinin ve Mescid-i Aksa'da namaz kılışının 501. yılı dolayısıyla İstanbul Müftülüğü'nce anma programı gerçekleştirildi.
Osmanlı padişahı Yavuz Sultan Selim'in 1516'da Kudüs'e gelişinin ve Mescid-i Aksa'da namaz kılışının 501. yılı dolayısıyla İstanbul Müftülüğü'nce anma programı gerçekleştirildi.
Fatih Yavuz Sultan Selim Camisi'ndeki gerçekleştirilen program, ikindi namazı öncesi okunan selalarla başladı. Namaz sonrası Fetih Suresi'nin okunmasıyla devam eden programda, Yavuz Sultan Selim için okunan hatimin duası yapıldı.
Daha sonra İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, Yavuz Sultan Selim'in kabri başında dua yaptı.
Yılmaz, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, 1516 yılında Aralık ayının son günlerinde Yavuz Sultan Selim'in Kudüs'ün anahtarlarını teslim aldığını ve Mercidabık Savaşı'ndan sonra Kudüs'ü Osmanlı topraklarına kattığını söyledi.
Kudüs'ün Osmanlı'ya ilhakından sonra 1917 yılına kadar 400 sene barış ve esenlik yurdu olduğuna dikkati çeken Yılmaz, "O topraklarda Yahudi, Hristiyan, Müslüman birlikte yaşama bahtiyarlığını yaşadı. Bu güzel bir başlangıçtı. Dolayısıyla biz Yavuz Sultan Selim Han'ın Osmanlı topraklarına katarak barış yurdu haline getirdiği bugünü vatandaşlarımızla birlikte yeniden hatırlamak ve bize bu onurlu günü yaşatan Yavuz Sultan Selim Hazretlerine minnetlerimizi, vefa borcumuza ifa etmek üzere toplandık." diye konuştu.
Yavuz Sultan Selim'in İslam birliğine kafa yorduğunu ve padişahlığı süresince bu konuda önemli mesafeler aldığını aktaran Yılmaz, Yavuz Sultan Selim'in adına hutbe okunan ilk Osmanlı halifesi olduğunu anımsattı.
Prof. Dr. Yılmaz, Kudüs'ün birinci kıble olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Efendimiz, '3 mescide yolculuk yapılması caizdir.' demiştir. Kabe ve Mescid'i Nebi'den sonra üçüncü mescidin olduğu bir yerdir Kudüs. Yavuz Sultan Selim'in oğlu Kanuni Sultan Süleyman'ın Kudüs'teki Halil kapısının üzerine 'Lailaheillallah İbrahim Halilullah' ibaresini yazdırmış olması da Osmanlı'nın İslam'ın özündeki diğer din mensuplarına müsamaha ile bakma anlayışı açısından son derece anlamlıdır. Orada 'Muhammedun Rasullullah' yazsa Hristiyanlar ve Yahudiler incinecekler. 'İbrahim Halilullah' yazdığı için hiç kimse incinmiyor, birleştirici bir isim."
Programın ardından, avluda toplanan insanlar Yavuz Sultan Selim'in kabrini ziyaret ederek, dua ettiler.