Yaşlı çift 15 yıldır göl göl gezerek balık tutuyor
- Balık tutan kocasına kızdı, can sıkıntısına gittiği avcılıkta ustalaştı Yaşlı çift 15 yıldır göl göl gezerek balık tutuyor Ahmet Mürsel Sert: "45 yıldır balıkçıyım benden daha iyi" Her gün balığa giden kocasına kızan ve can sıkıntısı ile balığa gitmeye karar veren 65 yaşındaki Seyide Mert,...
- Balık tutan kocasına kızdı, can sıkıntısına gittiği avcılıkta ustalaştı
Yaşlı çift 15 yıldır göl göl gezerek balık tutuyor
Ahmet Mürsel Sert:
"45 yıldır balıkçıyım benden daha iyi"
DÜZCE - Her gün balığa giden kocasına kızan ve can sıkıntısı ile balığa gitmeye karar veren 65 yaşındaki Seyide Mert, usta balıkçı oldu. 65 yaşındaki karı koca çift yıllar önce başladığı balık tutkusunu gittikleri onlarca gölde sürdürüyor.
45 yıl önce amatör balıkçılık yapmaya başlayan Ahmet Mürsel Sert, evlenmesinin ardından bu tutkusundan vazgeçmedi. Eşini evde bırakıp balık tutmaya devam eden Sert, daha sonra oğlu ile birlikte balık tutmaya gitti. Eşinin evden ayrılıp 3-4 gün gelmemesi 65 yaşındaki eşi Seyide Sert'e de dert olmaya başladı. 15 yıl önce eşinin çocuğuyla birlikte balığa gitmeye hazırlık yaptığı esnada can sıkıntısına arabaya binen Seyide Sert, o gün bugündür amatör balık avlamaya devam ediyor.
"Şu anda beni geçti desem yeri var"
15 Yıldır eşi ile birlikte şehir şehir göl göl gezerek balık avlamaya başlayan Ahmet Mürsel Sert, eşinin artık ustalaştığını kendisini bile geçtiğini belirterek, " 65 yaşındaki Ahmet Mürsel Sert, Ben ortalama 40-45 yıldır amatör balıkçılık yapıyorum. Bunun yaklaşık 15 senesi geçti hanım ile beraber yapıyorum. Oda benim gibi balıkçılığa başladı. Şu anda beni geçti desem yeri var. Biz daha önce Bilecik Kızıldamlar, Bursa İznik Çerkeşli Barajı, Kocaeli İzmit İshaklar Barajı, Ankara Çamlıdere Barajı, Bursa Tahtalı Barajı, Bolu Yeniçağ gibi yerlere giderek hep balık tutmaya gidiyoruz" ifadelerini kullandı.
"Balığa hastalandı, o gün bugün kurtulamadı"
Çocuğu ile birlikte balığa gittikleri bir gün eşinin de kendileri ile geldiğini ve o gün bugündür kurtulamadığını belirten Sert, " İznik'in Çerkeşli barajında bir gün oğlanla birlikte balığa gittik. O gün hanımda peşimize geldi. Balığa gelince hastalandı bu işe. Bir daha kurtulamadı. O gün bugündür evde durmak istemiyor. Hep balığa gitmek istiyor. 10 gün kalsak eve gitmek istemiyor. Çok seviyor buraları" dedi.
"Ne işin var balıkta derdi"
Daha önce balığa gidip geri geldiği zamanlarda eşinin kendisine kızdığını, daha sonra kendisinin daha çok alıştığını belirten Sert şu şekilde konuşmasını sonlandırdı: " Yıllar önce ben balığa gidiyordum. Hanım o zamanlar bana diyordu ki ' Sende hiç akıl fikir var mı? Balık tutmak akıllı insanın işimi?' derdi bana hep. Ama şimdi beni geçti. Bu akıllı insan işi değil, bu iş hobi. Şimdi benden daha çok istiyor balığa gitmeyi. Geldiğimiz zaman gitmek istemiyor. Balığa geliyoruz mesela 10 gün kalsak eşim gitmek istemiyor. Bu şekilde çok anılarımız var."
"Arabanın önüne oturdum ve gittim"
Çocuklarının olmasından sonra eşinin oğlu ile birlikte balığa gittiğini ve 3-4 gün gelmediklerini evde canının sıkıldığını belirten Seyide Sert ise can sıkıntısına gittiği balık avcılığını 15 yıldır sürdürüyor. Bir çok şehre gidip hem balık avcılığı hem de kamp yaptıklarını belirten 65 yaşındaki kadın ilk balığa gitme hikayesini ise şu şekilde özetledi; " 65 yaşındaki Seyide Sert, " Bunlar oğlan ile beraber arabaya bindiler. Bende hemen gittim arabanın önüne oturdum ve 'nereye gidiyorsunuz' demem ile birlikte arabaya oturup 'siz nereye ben oraya' dedim. Onlarla beraber balık tutmaya gittim ve 15 seneden beri beraber balık tutmaya gidiyoruz. Bu balığa gitmek can sıkıntısı ile başladı. Balığa gidip stres atmaya başladık" dedi.
"Yeme kadın eli değiyor"
Bir çok şehre gidip balık avcılığı yaptığını anlatan yaşlı kadın Seyide Sert, yeme balık elinin değdiğini belirterek balıkların oltaya daha çabuk geldiğini dile getirdi. Sert, " Gittiğimiz yerlerde göllere olta atıyoruz. Oltayı yemliyoruz. Yem takıyoruz. Yeme kadın eli değiyor. 1 tane oğlum var. 23 ve 18 yaşlarında iki tane torunum var. Hepsi ile bir arada kalıyoruz. Onlar bize hiçbir şey demiyorlar. Yaşayın hayatı diyorlar" şeklinde konuştu.
"Balıkları satmıyoruz"
Tuttukları hiçbir balığı satmadıklarını dondurup kışın yediklerini belirten Sert, " Balıkları tuttuktan sonra satmıyoruz. Hepsini bir araya getirip topluyorum. Paketleyip dondurucuya koyuyorum. Kış günü gelene gidene balıkları veriyorum. Akrabalarımızı çağırıyorum kızartıp kışın balıkları yiyoruz. Beni merak sardı böyle. Merak sarınca bende olta atmaya başladım. O bir daha olta atmaya ellemedi. Oltayı epey uzağa atıyorum. Astım ve bronşit rahatsızlıklarım var. Kalbimden rahatsızım ama çok şükür Allah'ıma iyiyim şu anda doğa beni canlı tutuyor. Herkese tavsiye ederim. Hep emekliler böyle doğaya gelsinler" ifadelerini kullandı.
"Ayşe teyze hepimizden daha iyi balık tutuyor"
10 yıl önce yaşlı çifti balık avında tanıdığını belirten 73 yaşındaki Mehmet Türkkan, "Ben bu çift ile bir gün balıkta karşılaşıp tanıştım. O günden beri Ayşe teyzemiz ve Ahmet ağabeyimiz ile birlikte bir aradayız. Ben buradaydım onları da davet ettim. Geldiler balık tutacaklar. 10 seneden beri ilişkimiz hep böyle devam ediyor. Çiftin balık tutma ve burada bir arada olma durumu çok iyi. Ayşe Teyze hepimizden daha iyi balık tutuyor" ifadelerini kullandı.