Zülfü Livaneli: Yaşar Kemal Ölümüyle de Büyük Ders Verdi
Yaşar Kemal'in yakın dostu sanatçı Livaneli, "O kadar büyük bir saygı ve o kadar büyük önünde eğilme var ki ölümüyle de bize bir ders verdi" dedi.
Hayata dün gözlerini yuman Türk edebiyatının sembol isimlerinden Yaşar Kemal'in eşi Ayşe Semiha Baban, Üsküdar Vaniköy'deki evinde taziyeleri kabul ediyor.
Sanatçılar Zülfü Livaneli, Suavi, İdil Biret, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, eski Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Akın Birdal'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi Yaşar Kemal'in Vaniköy Caddesi'ndeki evine gelerek taziye ziyaretinde bulundu.
Tanrıkulu, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, büyük üzüntü yaşadıklarını belirterek, "Bütün Türkiye'nin başı sağ olsun. Sadece edebiyatçılar ulu çınarını değil Türkiye vicdanını kaybetti. Bütün toplumun ortak vicdanıydı aynı zamanda bir aktivistti. Hepimiz çok özleyeceğiz" diye konuştu. Yaşar Kemal'in eşinin de üzüntülü olduğunu dile getiren Tanrıkulu, "Eşinin hayat arkadaşıydı ama hepimizin de Yaşar ağabeyiydi" dedi.
"ÖLÜMÜYLE DE BÜYÜK DERS VERDİ"
Yaşar Kemal'in yakın dostu sanatçı Zülfü Livaneli de basın mensuplarına şunları aktardı:
"Hep bu eve gelirdim. Yukarıda Yaşar ağabey beni karşılardı. Onun olmadığı bir eve geliyorum. Sabah uyandım ve ilk düşüncem şimdi 'Yaşar ağabey yok mu?' oldu. Bu inanılacak bir şey değil. 44 yıl her sabah, en azından telefonla konuştuktan ve buluştuktan sonra yok mu? Fakat şunu da gördüm ki hayatı boyunca örnek olan bir insan ölümüyle de büyük bir ders veriyor hepimize. Bugün baktım Türkiye'nin basını, tabii ki halkı yansıttığı için basını diyorum, sadece basın da değil halkı da o kadar büyük bir saygı ve o kadar büyük önünde eğilme var ki dünyanın hangi ülkesinde olur diye düşündüm. En ileri ülkelerde bir yazar vefat ettiği zaman Fransa'da Amerika'da İngiltere'de bunlar olur mu? Olmaz. Bu işte bizim toprağımızın onun yeşerttiği dostluk ve kardeşlik havası. Bunu koruyalım diye düşünüyorum."
"BABAMI KAYBETTİM DERSEM YERİDİR"
Sanatçı Suavi, Yaşar Kemal'in evine taziye ziyareti için girerken küçük bir kaza atlattı. Yürüyerek eve geçerken bir otomobil sanatçının koluna çarptı. Kazayı ucuz atlatan sanatçı, daha sonra evden aldığı buz torbasıyla koluna buz masajı yaptı.
(Suavi ve Akın Birdal)
Suavi, ziyaretin ardından yaptığı açıklamada, büyük üzüntü yaşadığını ifade ederek, şöyle dedi:
"Babamı kaybettim desem yeridir. Ağabeyimi kaybettim desem yeridir. Ülke ağabeyini ve babasını kaybetti desem yeridir. Dünyanın birçok yerinde Yaşar Kemal'in kaybının hayat için, hepimizin yarınları için büyük bir eksiklik taşıyacağını insanlar şimdiden sezmiş ve acısını taşıyacak hale gelmiş. Ölüm kaçınılmazdır ve her ölüm erken ölümdür, kuşkusuz ama yeri doldurulmayacak bir insanı gerçekten yitirdik ve bu jenerasyonda ülkemizi temsil edecek, söyleyeceği bir tek cümleyle birçok insanın dikkatini bir noktaya toparlayabilecek yetkinlikte, donanımda bir duayen diyebileceğimiz insanımız neredeyse kalmadı. Elimizde Yaşar ağabeyimizden sonra bir Vedat Türkalimiz kaldı. Yaşar ağabeyin yaşayamadığı ömürler varsa Vedat ağabeyin omuzuna yaslansın diyerek, Yaşar ağabeyin saygısı önünde eğiliyorum. Tüm halkların başı sağ olsun."
"BİZİ DÜNYAYA TANITAN BÜYÜK BİR İNSANDI"
Ünlü orkestra şefi Gürer Aykal da "Yaşar ağabey, Anadolu'yu evrenselleştiren büyük bir insandı. Bizi dünyaya tanıtan büyük bir insandı. Yaşar ağabey, Türk eserlerinin yurt dışında çalınmasını bile sağlayan, büyük bir destandır, efsanedir. Çok üzgünüm ama ülkemden böyle bir insanın çıkmış olduğunu bilmek de bana gurur veriyor" dedi.
(Gürer Aykal ve İdil Biret )
Sanatçı İdil Biret de yaşadığı üzüntüyü dile getirerek, Türkiye'nin, hafızasından Yaşar Kemal'i çıkarmaması gerektiğini aktardı.
"TÜRKİYE'DE HİÇBİR YAZAR YAŞAR KEMAL GİBİ SEVİLMEDİ"
Gazeteci yazar Zeynep Oral, Yaşar Kemal'in ölümsüz bir yazar olduğunu kaydederek, " Yaşar Kemal, bu toprakların, bu coğrafyanın, bu tarihin, bu toplumun ama en çok en çok vicdanların sesiydi ve o ses bizi beslemeye, bize her daim çağrıda bulunmaya daha güzel, daha eşitlikçi, daha şiddetten arınmış, daha güzel, daha umutlu bir ülke ve dünya çağrısı yapmaya hep devam edecek. Türkiye'de hiçbir yazar Yaşar Kemal gibi sevilmedi" dedi.
(Zeynep Oral ve Nebil Özgentürk)
"BENCE BİR HALK KAHRAMANIYDI"
Gazeteci yazar Nebil Özgentürk de Türkiye'nin bir evladını uğurlayacağına işaret ederek, "Bence bir halk kahramanıydı. Kendi yazdığı kahramanlar gibi bir kahraman olarak yaşadı 90 yıl boyunca. Bir romancının böylesine sevilmesi ve ortak payda haline gelmesi bence bir halkın gururu olmalıdır" ifadelerini kullandı.
KÖYÜNDEN TOPRAK GETİRİLDİ
Baban'ı, eski adı Hemite olan Gökçedam köyü muhtarı Hüsnü Cömert ve beraberindeki köylüler de ziyaret ederek yazarın ölümünden duydukları üzüntüyü dile getirdi.
Cömert, "Çok değerli büyüğümüz büyük ustamızı kaybettik. Acımız büyük. Osmaniye'nin Türkiye'nin, Hemite'nin başı sağ olsun, mekanı cennet olsun. Eşi Ayşe hanımın zor anında yanında bulunmak için geldik. Hemite köylüleri olarak yanındayız. Bir miktar babasının mezarının yanından aldığımız toprağı getirdik. Yarın da mezarlıkta bulunacağız. Ustamıza son görevimizi yapmak istiyoruz. Dua ediyoruz. Mekanı cennet olsun" diye konuştu.
Yaşar Kemal'in son olarak 2 yıl önce köylerini ziyaret ettiğini ve burada ismini taşıyan kültürevi ve parkın açılışına katıldığını anlatan Cömert, ünlü yazarın Türk ve Kürtlerin kardeşliğinden bahsettiğini ve bunun medyada geniş yer bulduğunu anımsatarak, "Onu çok erken kaybettik. Değerlerimiz hep sonra anlaşılıyor. Hepimizin başı sağ olsun" dedi.
Bu arada Yaşar Kemal'in evinin önünde bekleyen basın mensuplarına aile yiyecek ve içecek ikramında bulundu.