Yaşama Güzel Sözlerle Veda Etti
Uşak'ın tanınmış diş doktoru 62 yaşındaki Tolga Aydın, iki yıldır tedavi gördüğü lenf kanseri hastalığına yenik düştü.
Uşak'ın tanınmış diş doktoru 62 yaşındaki Tolga Aydın, iki yıldır tedavi gördüğü lenf kanseri hastalığına yenik düştü. Aydın ölümünden önce, bir sosyal paylaşım sitesindeki kişisel sayfasında, "Güneşi bizim gözümüzle göremeyen o kadar çok insan var ki" başlıklı yazısıyla kanser hastalarına umut verdi.
Uşak'ta uzun yıllardır diş doktorluğu yapan ve herkesin sevgisini kazanan Tolga Aydın, iki yıldır tedavi gördüğü lenf kanseri nedeniyle evinde rahatsızlanarak iki gün önce Uşak Devlet Hastanesi Yoğum Bakım Ünitesi'ne kaldırıldı. Aydın, dün saat 16.30 sıralarında yapılan müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi.
Evli ve bir çocuk babası olan Aydın için bugün Ulu Camii'nde cenaze töreni düzenlendi. Törene, Aydın'ın yakınlarıyla sevenleri katıldı. Öğle kılınan cenaze namazının ardından doktor Aydın'ın cenazesi Uşak Asri Mezarlığı'nda gözyaşları arasında toprağa verildi. Dr. Tolga Aydın, ölmeden önce kanserle ilgili duygularını belirttiği yazısını Facebook'taki kişisel sayfasında paylaştı. Dr. Aydın'ın kanser hastalarına umut veren yazısı şöyle:
"GÜNEŞİ BİZİM GÖZÜMÜZLE GÖREMEYEN O KADAR ÇOK İNSAN VAR Kİ"
"Kansere hiç yakalanmamak bizim için daha büyük bir şans olmaz mıydı? Benim yaptığım ise bu olumsuzluktan bir başarı öyküsü çıkarabilmekti sadece. Küçük şeylerin kıymetini daha iyi anladım sayesinde. Önceleri beni ıslatan yağmur kanserden sonra hiç ıslatmadı. Kanserden önce her gün gördüğüm güneş dev bir nükleer reaktör değilmiş meğerse, doğuşu ve batışı başka şeymiş. Kuyruk sallayan köpek, mırıldayan kedi, penceremin kenarında ekmek bekleyen güvercin ne destansı olaylarmış. Damla damla biriken koca bir mutluluk deniziymiş hayat. Hazır bir mutluluk aramak ne büyük gafletmiş. Hiçbir şeye şaşırmamayı, güvenilen dağların çoğu zaman karlı olduğunu, güvensiz sanılan dağlarda ise enfes çiçekler yeşerdiğini ben onunla savaşırken öğrendim. Mükellef sofraların, marka giysilerin, pahalı arabaların, şatafatın mutluluk olmadığını, mutluluğun sadece sevgiden geçtiğini öğrendim. İnsanların bir hedefi olması gerektiğini, o hedefler için savaşılmasını, cesur olmayı, direnmeyi, boyun bükmemeyi ben onunla dans ederken öğrendim. Almanın değil vermenin insanı daha mutlu ettiğini, sorumluluğu, yardım severliği bana o aşıladı. Uyanmayı sadece gözünü açmak olarak bilenler için bir şafak var ki ne kadar da sıradanmış meğer. Hadi aç gözlerini aç yüreğini. Güneşi bizim gözümüzle göremeyen o kadar çok insan var ki." - Uşak