Yarın'a Söyleyecek Sözümüz Var"
Edebiyat, sanat ve fikriyat dergisi "Yarın", ilk sayısında, gazeteci, şair ve yazar Ömer Lütfi Mete'yi kapağa taşıdı.
Edebiyat, sanat ve fikriyat dergisi "Yarın", ilk sayısında, gazeteci, şair ve yazar Ömer Lütfi Mete'yi kapağa taşıdı.
Her sayısında önemli bir isim hakkında özel dosya ile okur karşısına çıkmayı hedefleyen derginin İmtiyaz Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü Murat Açıkgöz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 5 kişilik bir yayın kuruluyla yola çıktıklarını belirterek, "30'a yakın yazarımız var. Farklı fikirlere sahip birçok yazar ve şaire yer verdik. Tabii, bu kadar değerli ismi bir araya getirmek zor oldu ama eminim ilk sayımızdan itibaren okuyucuların seveceği, beğeneceği, elinden düşürmeyeceği bir dergi olacaktır." dedi.
Okuyanlardan olumlu geri dönüşler aldıklarına dikkati çeken Açıkgöz, "İlk kez işin mutfağında bulunmamıza rağmen iyi yorumların alınması bizi çok mutlu etti." ifadelerine yer verdi.
Açıkgöz, popüler kültür dergisi olmadıklarına vurgu yaparak, "Belli bir çevreye hitap etmiyoruz ama özellikle bu topraklarla bütünleşmiş, bu coğrafyayla ilgili hassasiyeti olan şair ve yazarlar önceliğimiz olacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
Derginin iki ayda bir okurla buluşacağını söyleyen Açıkgöz, içerikte güncel siyaset ve politika dışında her konuyu ele alabileceklerini kaydetti.
İlk sayının kapağı Ömer Lütfi Mete'ye ayrıldı
Murat Açıkgöz, ilk sayıda gazeteci, şair, yazar ve senarist Ömer Lütfi Mete'yi kapağa taşıdıklarını aktararak, şu bilgileri verdi:
"Her sayıda vatanımıza, Türk ve İslam camiasına mal olmuş isimleri kapağımıza, satırlarımıza ve hikayelerimize taşıyacağız. İlk sayımız bu istikamette çıktı. Şair, yazar, mütefekkir Ömer Lütfi Mete'yi işledik. Hakkında yazılar, röportaj ve afiş hazırladık. Aslında kendisi, bedeni toprakla buluşmuş diğer şair ve yazarlarımız gibi kıymeti sonradan bilinen, anlaşılan bir değerdi. Her sayımızda vefa duygusunu kuşanmış, nitelikli eserler ortaya koyma gayreti içerisinde olacağız."
İkinci sayıda müzisyen Hasan Sağındık'ı ele alacaklarını dile getiren Açıkgöz, aralarında Nevzat Kösoğlu, Galip Erdem, Osman Yüksel Serdengeçti, Nurettin Topçu, Peyami Sefa, Abdurrahim Karakoç ve Dilaver Cebeci'nin de bulunduğu kültür sanat dünyasının önemli isimlerine derginin gelecek sayılarında yer vereceklerini söyledi.
Açıkgöz, dergilerin yayın hayatının sürdürülebilir olmasının önemine işaret ederek, şunları kaydetti:
"Dergimizin sayfa boyutu küçülebilir, renkleri değişebilir, sayısı azalabilir ama yüreğimizdeki fikir sancısı asla küçülmeyecek. Biz altıncı ayın ya da ikinci yılın sonunda ne şart olursa olsun, hür tefekkürün kalesine kapanan bir dergi teslim etmek istemiyoruz. 'Ay Vakti', 'Dergah' ve 'Yedi İklim' gibi (Yarın) dergimizin de edebiyat dünyasında kalıcı bir iz bırakmasını istiyoruz."
"İkinci sayı için çalışmalar başladı"
Hazırlık aşamasının iki ay sürdüğünü ifade eden Açıkgöz, "Hep yarına dair atıflarımız vardı. Yarına söz biriktirelim, yarına sözümüz olsun, gençlere, istikbalde nitelikli eserlerin bir araya geldiği ve kendilerini bulabilecekleri bir işaret fişeği olsun istedik. Sonra, derginin adı neden 'Yarın' olmasın diye düşündük. Dört, beş kişilik çekirdek kadromuzla beraber, 'Yarın' ismi üzerinde karar kıldık." diye konuştu.
Yarın'ın İmtiyaz Sahibi Açıkgöz, dergide herhangi bir temaya bağlı kalmak istemediklerini belirterek, "Biz aslında bir mektep, mutfak, merkez, bir ocak hüviyetinde olma niyetiyle yola çıktık. Yavaşça pişerek, gelecek dönemlerde de kendisine has bir yazar kadrosu ortaya çıkarmayı düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.
Ömer Lütfi Mete posterini ilk sayıyla birlikte okuyucularına hediye eden dergi, her sayısında kapağa taşıyacağı ismin afişini de ücretsiz verecek.
"Çok fazla insanın kalbine dokundu"
İlk sayının konuğu Ali Buhara Mete, babası Ömer Lütfi Mete'yi Murat Açıkgöz ve Mehmet Bilal Yamak'a anlattı. Ömer Lütfi Mete'nin herkesle oturup kalkabilen, herkese mesajını iletebilen bir insan olduğunu vurgulayan Ali Buhara Mete, babasıyla ilgili şu değerlendirmeyi yapıyor: "Rahmetli babam hep halkın içindeydi. Cenazesi, düğünü, hasta ziyareti asla bitmezdi. Her gün bir yere giderdi. Asla kibirli değildi. Hayatın içindendi. Çok fazla insanın kalbine dokundu. Bu kadar çok insan için kıymetli olmasının sebebi de bu. O kadar insana değer verdiği için değer gördü. Yoksa sadece ilim, irfandan bahsederek ya da sadece kuru bir şekilde insanlara bir şey aktarmakla bu sevgiyi ifade etmek zaten imkansız. Bunun tek sebebi var: İnsana dokunması ve yaptığı her şeyi sadece Allah için yapması... O bu şekilde yaşıyordu."
Mahmut Bıyıklı'nın "Seni Tanıyoruz Ey Batı", Selçuk Küpçük'ün "12 Eylül Türkiye'sinde Müzik Ortamı", Hayrullah Eraslan'ın "Türk Halk Şiirinde Uç Beyi: Abdurrahim Karakoç", Fatma Gülşen Koçak'ın "Örnek ve Öncü Bir Hanımefendi: Samiha Ayverdi" yazılarının yanı sıra şiir ve denemeler, kitap ve film analizleri, Balkanlar üzerine notlar, Kemal Tahir, Aliya İzzetbegoviç portreleri de dergide yer alıyor.
Genel Yayın Yönetmenliğini akademisyen Mehmet Bilal Yamak'ın üstlendiği derginin yazar kadrosunda, Ömer Koca, Emre Miyasoğlu, Mustafa Yılmaz, Elif Sönmezışık, Ömer Bilgin, Hatice Büşra Özdemir, Bilgehan Bülbül, Said Ercan, Erhan Genç, Muhammed İkbal Bakırcı, Yusuf Dinç, Ömer Faruk Yıldız, Memduh Atalay, Uğur Alkan, Fatih Yalçın, Habib Arvas, Faik Tunay, Enver Demirpolat, Aydın Hız, Akif Aytaç, Osman Azman, Murat Can Öztürk, Ahmet Ali Kaplan, Lokman Yılmaz, Özge Özgür bulunuyor.