Haberler
İstanbul'daki aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedeni bulundu

Aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedenine ulaşıldı

8 kişinin öldüğü aile katliamıyla ilgili çarpıcı detay: 30 dakikada bir cinayet işlemiş

Türkiye'yi sarsan aile katliamında kan donduran 30 dakika detayı

CHP'li Karabat'tan gündem yaratacak iddia: 200 TL'ye tüm kimlik bilgileriniz satılık

CHP'li isim video paylaşıp skandal bir iddiada bulundu

Görüntü Türkiye'den! Yolun ortasında donan at, kaskatı kesildi

At donduran soğuk

Yargıtay Üyeleri, 57. Alaya Vefa İçin Yürüyecek

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Çanakkale Zaferi'nin 104'üncü yılı etkinlikleri kapsamında düzenlenecek "57. Alaya Vefa Yürüyüşü"ne katılmak üzere Yargıtay üyeleriyle Çanakkale'ye gideceklerini bildirdi.

Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Çanakkale Zaferi'nin 104'üncü yılı etkinlikleri kapsamında düzenlenecek "57. Alaya Vefa Yürüyüşü"ne katılmak üzere Yargıtay üyeleriyle Çanakkale'ye gideceklerini bildirdi.

Yargıtay Başkanlığı İnsan Hakları Komisyonu tarafından düzenlenen "Cezai Konularda İki Dereceli Yargılama Hakkı" konulu sempozyum, Yargıtay Konferans Salonunda gerçekleştirildi.

Sempozyumun açılışında konuşan Yargıtay Başkanı Cirit, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 104. yılının idrak edildiğini belirterek, bu en büyük zaferi armağan eden başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm Çanakkale şehitlerine rahmet diledi.

Deniz Zaferi'nin 104'üncü yılı etkinlikleri kapsamında, 25 Nisan'da 57. Alaya Vefa Yürüyüşü yapılacağını hatırlatan Cirit, "Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğüyle Yargıtayımızı Çanakkale'ye götürmek istiyoruz. Duyuru yapıldı. Arzu edenlerle gideceğiz. Orada çadır şartlarında yaşayacağız, arzu edenlerin ona göre hazırlıklı gelmeleri gerekiyor. Sabah kalkacağız, yürüyüşümüzü yapacağız ve şehitlerimizi orada da yad edeceğiz." diye konuştu.

Hak arama özgürlüğü hakkının kullanımı

Başkan Cirit, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile getirilen hak arama hürriyeti ve temel hakların korunmasına ilişkin kuralların, hukuk devleti bağlamında, hak arama özgürlüğü hakkının tanınmasından ziyade kullanımı için gereken tedbirlerin alındığının en açık göstergesi olduğunu söyledi.

Demokratik toplum düzenlerinde öngörülen bu tür hukuki yolların, hak ihlallerinin giderilmesini teminat altına aldığını vurgulayan Cirit, Anayasa'nın 74. maddesinde düzenlenen dilekçe verme hakkı, bilgi edinme hakkı ve kamu denetçisine başvurma haklarının anayasal güvenceyle teminat altına alınmış hak arama yolları arasında bulunduğunu anlattı.

Cirit, "Hak arama hürriyeti, adil ve isabetli olmadığı düşünülen bir idari eylem ve işlemin ya da mahkeme kararının üst bir makam ya da üst bir yargı mercii tarafından denetlenmesini gerekli kılmaktadır.

Anayasamızda kanun yoluna başvuru hakkı açıkça düzenlenmemiş olsa bile bunun hak arama hürriyetinin bir uzantısı olduğunu kabul etmek gerekmektedir." dedi.

Yargıtay ve Danıştayın da Anayasa kuralı ile ilk derece adli ve idari yargı mercilerince verilen karar ve hükümlerin son inceleme mercii olarak görevlendirildiğini belirten Cirit, "Bu da bize açıkça ilk defa verilmiş bir mahkeme kararının belli istisnalar dışında üst yargı mercii tarafından incelenmesi gerektiğini göstermektedir." diye konuştu.

"Yeni düzenleme ile hak kayıpları ve mağduriyetler giderildi"

Anasaya Mahkemesinin, üst sınırı 2 yıla kadar hapis cezasını gerektiren suçlar ve bunlara bağlı adli para cezalarına ilişkin bölge adliye mahkemesi (istinaf) kararına karşı temyiz yolunu kapatan düzenlemeyi iptal ettiğini hatırlatan Cirit, iptalin ardından yeniden yapılan düzenlemeyi, hak arama hürriyetinin temini, mahkemeye erişim ve kanun yollarına başvurma hakkı bağlamında doğru ve isabetli gördüğünü dile getirdi. Başkan İsmail Rüştü Cirit, şunları kaydetti:

"Çünkü Anayasa Mahkemesinin norm denetimi olarak karşısına gelen somut olayda da görüldüğü üzere Bölge Adliye Mahkemelerinin iki yıla kadar verdiği hapis cezaları ile adli para cezalarına temyiz yolunun kapalı olmasının ilk defa verilen mahkumiyet kararına karşı kanun yoluna başvurulamaması sonucuna yol açarak Anayasaya açıkça aykırı olduğu ortadadır. 20 Şubat 2019'da yapılan yeniden düzenleme ile bu hak kayıpları ve mağduriyetler giderilmiştir. Yapılan düzenlemenin yerinde olduğunu bir kez daha huzurlarınızda belirtmek istiyorum."

Kaynak: AA / Güncel
title