Yargıtay Tetkik Hakimi Tercan'ın da Sanıkları Arasında Bulunduğu Dava

Açığa alınan Yargıtay Tetkik Hakimi Serhat Tercan'ın da arasında bulunduğu 4 kişi hakkında, "fidye amaçlı yağma, kişiyi hürriyetinden mahrum bırakma, sahte resmi evrak düzenleme, plaka hırsızlığı ve sahte polis kıyafeti temin etme"nin de arasında bulunduğu bir dizi suçtan açılan davanın görülmesine devam edildi.

Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanıklar Serhat Tercan, Devrim Akkuş ve Haydar Ergin, tutuksuz sanık Ahmet Tutar, sanık Sercan'ın öldürmekle suçlandığı teyzesinin oğlu Mustafa Hastürk'ün anne ve babası ile tarafların avukatları katıldı.

Duruşmada, Mart 2013'te, Tercan ile planlayarak, bir kadının kaçırılmasına karışmakla suçlanan sanıklar Tutar ve Ergin'in savunmaları alındı.

Sanık Tutar, kahvehane işlettiğini ve Serhat Tercan'ı buradan tanıdığını belirtti. Tercan'ın, bir gün "Bir bayan var. Onu bana getireceksiniz" dediğini ileri süren Tutar, ısrar üzerine bunu kabul ettiğini anlattı. Olay gecesi, Akkuş ve Ergin ile beraber otomobille Tercan'ın söylediği yere gittiklerini kaydeden Tutar, burada Akkuş ve Ergin'in bagajdan çıkardıkları polis kıyafetlerini giydiklerini aktardı.

Akkuş ve Ergin'in gittikten bir süre sonra yanlarında bir kadınla geldiğini belirten Tutar, "Hareket ettiğimizde bir otomobilin bizi izlediğini fark ettik. Devrim Akkuş tabancayla takip eden araca iki el ateş etti. Panikle aracı kaldırıma çıkarttım ve korktuğum için aracı terk ettim. Bayanın neden araca bindirildiğini bilmiyorum. Bilerek bu olaylara karışmadım. İstem dışı katıldığım bu olaydan pişmanım" diye konuştu.

Sanık Ergin de denetimli serbestlikle cezaevinden çıktığını ve sanık Tutar'ın işyerinde Tercan ile tanıştığını bildirerek, "Bana, 'Sen şartla tahliye olmuşsun. Bir bayanı getirmeni isteyeceğim. Getirmezsen tahliyeni yakarım' dedi. Bu sözüne inandım ve korktum" ifadelerini kullandı.

Polis kıyafetini Tercan'ın isteği üzerine giydiğini, kadının evine gittiklerinde Tercan'ın hazırladığı yakalama kararının yanlarında olduğunu anlatan Ergin, kendilerini polis olarak tanıtarak, kadını evinden aldıklarını ve otomobille hareket ettiklerini söyledi.

Ergin, peşlerinde polis olduğunu anlayınca kaçmaya çalıştıklarını bildirerek, "Ahmet'in aracı kaldırıma çıkarması üzerine, kadını otomobilde bırakarak olay yerinden ayrıldık. Daha sonra Emniyet görevlileri beni yakaladı" diye konuştu.

Mahkeme heyeti, cumhuriyet savcısının da görüşü doğrultusunda tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar verdi.

Sanıkların kaçırdığı savunulan müşteki Mürvet Urağan'ın beyanının alınması ve diğer eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

-Davanın geçmişi

Bir bankanın müdürü olan teyzesinin oğlunu öldürmekle suçlanan sanık Serhat Tercan hakkında, "tasarlayarak adam öldürme, fidye amaçlı yağma, kişiyi hürriyetinden mahrum bırakma, sahte resmi evrak düzenleme, plaka hırsızlığı, sahte polis kıyafeti temin etme, uyuşturucu madde kullanma ve temin etme" gibi bir dizi suçtan Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da sanıklar Akkuş, Ergin ve Tutar hakkında, Tercan ile planlayarak, Mürvet Urağan'ın kaçırılmasına karıştıkları gerekçesiyle Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açmıştı. Mahkeme, "aralarında tam bağlantı olduğu" gerekçesiyle iki davanın birleştirilmesine karar vermişti. - Ankara