Haberler
İsrail ve Lübnan, savaşın bitmesi için bazı konularda anlaştı

İki ülke anlaştı! Aylardır devam eden savaşın bitmesi artık an meselesi

Meclis Başkanlığı'na sunuldu! 2 milyar TL'lik Genel Sağlık Sigortası borcu silinecek

Meclis Başkanlığı'na sunuldu! 400 bin kişinin borcu siliniyor

Ailesini katleden Bahtiyar Aladağ berber dükkanında aylarca atış talimi yapmış

7 kişiyi öldüren cani, katliama aylar öncesinden hazırlanmış

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Genel Sekreteri Rutte'yi ağırladı

NATO Genel Sekreteri Ankara'da! İşte kritik zirvede konuşulanlar

Yargıtay'ın Bozduğu Semih Dizbay Cinayeti Davasında Yine Beraat Kararı

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İzmir'de 2006 yılında, ekmek almak için evden ayrıldıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan ve 2008 yılında dere yatağında çürümüş cesedi bulunan 19 yaşındaki Semih Dizbay'ı öldürüp gömdükleri iddiasıyla müebbet hapis cezası istemiyle tutuksuz yargılanan ve beraat eden Muharrem Honca ile akrabası Hakan Honca hakkındaki karar Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi tarafından 'eksik inceleme'den bozuldu.

İzmir'de 2006 yılında, ekmek almak için evden ayrıldıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan ve 2008 yılında dere yatağında çürümüş cesedi bulunan 19 yaşındaki Semih Dizbay'ı öldürüp gömdükleri iddiasıyla müebbet hapis cezası istemiyle tutuksuz yargılanan ve beraat eden Muharrem Honca ile akrabası Hakan Honca hakkındaki karar Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi tarafından 'eksik inceleme'den bozuldu. Tekrar görülen davada mahkeme heyeti, sanıklar hakkında yine beraat kararı verdi. Çocuklarını kaybeden Birsel Dizbay ve Hüseyin Dizbay ise mahkemenin verdiği beraat kararına isyan edip, gözyaşı döktü.

Konak İlçesi, Gültepe semtinde ailesiyle birlikte yaşayan Semih Dizbay, 23 Ekim 2006 tarihinde, Ramazan Bayramı'nın birinci günü ekmek almak için evden çıktı. Kardeşleri ve ailesiyle bayramı geçirmenin heyecanını yaşayan Semih Dizbay'dan o günden sonra bir daha haber alınamadı. İzmir Büyükşehir Belediyesi toplu ulaşım şirketlerinden İZULAŞ'ta şoförlük yapan baba Hüseyin Dizbay ve anne Birsen Dizbay, askere gitmeye hazırlanan oğullarını bulmak için çalmadık kapı bırakmadı. Çift, hastane morglarını dolaşıp, oğulları olabilir mi diye onlarca cesede baktı. Anne Birsen Dizbay ve baba Hüseyin Dizbay, fotoğrafının yer aldığı el ilanlarıyla oğullarını ararken, 2008 yılı Şubat ayında, Evka 4 semti yakınlarındaki dere yatağında bir erkek cesedi bulundu. Anne Birsen Dizbay, İzmir Adli Tıp Kurumu'na kaldırılan çürümüş cesedin oğluna ait olduğunu, üzerindeki giysilerden teşhis etti. Öldürülen gencin kemikleri, DNA testinin ardından, 2008 yılı Temmuz ayında savcılık kararıyla defnedildi. Yaklaşık 2 yıl süren acı bekleyişin ardından oğullarının öldüğünü öğrenen anne Birsen Dizbay ve baba Hüseyin Dizbay, cenaze töreni de düzenledi.

Olayla ilgili olarak, Semih Dizbay'la aynı semtte oturan ve cesedinin bulunduğu yere 760 metre uzaklıktaki at çiftliğinde çalışan Muharrem Honca ve akrabası Hakan Honca, bir yıl sonra polis tarafından gözaltına alındı. İki kişi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Olayı soruşturan Cumhuriyet savcısı hazırladığı iddianamede, Semih Dizbay ile Muharrem Honca arasında kız meselesi yüzünden husumet olduğunu ve sık sık kavga ettiklerini belirtti, tanık Cem Kolcuer'in ifadesine de yer verdi. Cem Kolcuer'in ifadesinde, Muharrem Honca'nın elinde bira şişesiyle yanına gelerek, "Artık kafam rahat. Manitamı rahatsız edecek insan yok. Manitamı rahatsız edecek insan da yok. Askerden gelince manitam hazır. Kafam rahat olarak askere gidip geleceğim. Geldiğimde de manitamla evleneceğim" demesinin altı çizilirken, bu diyaloğun Semih Dizbay kaybolduktan sonra yaşandığı belirtildi. Savcı her iki sanık hakında 'kasten adam öldürmek' suçundan müebbet hapis cezası istemiyle dava açtı.

İzmir 9'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın son duruşmasında, tutuksuz yargılanan sanıklar Muharrem Honca ve Hakan Honca suçlamayı reddetti. Mahkeme savcısı da yeterli, inandırıcı ve şüpheden uzak, vicdani kanaat uyandırmaya elverişli deliller elde edilemediğinden sanıkların beraatini istedi. 2012 yılında sonuçlanan davada mahkeme heyeti de her iki sanığın beraatine karar verdi. Kararın ardından gözyaşlarına hakim olamayan anne Birsen Dizbay ve baba Hüseyin Dizbay temyiz için Yargıtay'a başvurdu. Dosyayı inceleyen Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi, tanık Arzu Özdemir'in duruşmanın yapıldığı gün değil, duruşma harici ifadesinin alındığı ve ölenin evinin arandığı telefon görüşme kayıtlarının daha kapsamlı araştırılmadığı gerekçesiyle kararı bozdu.

Yargıtay'ın bozma kararı ardından bugün tekrar görülen davanın duruşmasına, tutuksuz yargılanan sanıklar Hakan Honca ve Muharrem Honca ile avukatı Ozan Dora, öldürülen gencin annesi Birsel Dizbay ve babası Hüseyin Dizbay ile avukatları katıldı. Dizbay çifti Yargıtay'ın bozma kararına uyulmasını, sanıkların cezalandırılmasını istedi. Her iki sanık ise eski savunmalarını tekrarladı, beraatlerine karar verilmesini talep etti. Sanıkların avukatı Ozan Dora, savunmasında özetle, müvekkillerinin suçsuz olduğunu belirterek mahkemenin beraat kararında direnmesini istedi. Mahkeme heyeti, eski kararında direnip, iki sanığın da beraatine karar verdi.

Duruşma sonunda, ölen Semih Dizbay'ın annesi Birsel Dizbay ve babası Hüseyin Dizbay karara tepki gösterdi. Anne Dizbay, "Yıllardır gözümüze uyku girmiyor ve uykusuz gecelerimiz devam edecek. Oğlumu öldürüp gömenlerin cezasını çekmesini istiyoruz" diyerek gözyaşı döktü. - İzmir

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel
title