Haberler

Yargıtay'ın Balyoz Davası Kararının Ardından

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Prof. Dr. Bıçak: "28 Şubat gibi davaları çözecek mahkemeler, bu karardan yararlanabilir. Mahkeme içtihatları, hukuk uygulamasında dolaylı kaynaktır. Yargıtay 9. Ceza Dairesinin bu davada benimsed...

AYLİN SIRIKLI DAL / FERDİ TÜRKTEN - Yargıtay 9. Ceza Dairesinin Balyoz Planı davasıyla ilgili gerekçeli kararını açıklamasının ardından süreç işliyor.

Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Fakültesi Ceza Hukuku Öğretim Üyesi, Avukat Prof. Dr. Vahit Bıçak, kararın ardından yaşanacak hukuki süreci değerlendirdi.

Bıçak, kararla haklarında onama kararı verilen sanıklar açısından hükmün kesinleştiğini, bu kişilere yönelik ortaya atılan "darbe yapmaya teşebbüs suçu"nun yargı kararıyla sabit olduğunu vurguladı. Bıçak, yerel mahkeme kararının Yargıtay denetiminden de geçerek kesinleştiğini, bundan sonra cezaların infazına geçileceğini ifade etti.

Bıçak, artık cezası kesinleşen kişilerin "sanık" sıfatının da son bularak, "hükümlü" sıfatını aldıklarını da hatırlattı.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi kararının, Balyoz davasında benzer ve halen görülen diğer darbeye teşebbüs davaları açısından yol gösterici nitelikte, emsal karar olduğunu vurgulayan Bıçak, "28 Şubat gibi davaları çözecek mahkemeler, bu karardan yararlanabilir. Mahkeme içtihatları, hukuk uygulamasında dolaylı kaynaktır. Yargıtay 9. Ceza dairesinin bu davada benimsediği kriterler, bundan sonra inceleyeceği dosyalarda da bağlı kalacağı kriterlerdir. Hukuk uygulamasında tutarlılık ve istikrar, belirlenen kriterlerin benzer olaylarda uygulanmasını gerektirir" diye konuştu.

-"Bundan sonda olağanüstü denetim yolları"-

Kararın açıklanmasının ardından izlenenecek hukuki süreci de değerlendiren Bıçak, Dairenin kararıyla olağan kanun yollarının, denetim yollarının tükendiğini, bundan sonra, karardan memnun olmayan kişilerin olağanüstü denetim yollarına başvurabileceklerini söyledi.

Prof. Dr. Bıçak, olağanüstü denetim yollarını, yargılamanın yenilenmesi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkı ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuru yapılması olarak açıkladı.

Balyoz davası yargılaması sürecinde ortaya konulmayan, tartışılmayan yeni bir delilin veya dosyadaki bir belgenin sahteliğinin ortaya çıkması, bir tanığın yalancı tanıklık ettiğinin belirlenmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinden (AİHM),  Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) veya ek protokollerinin ihlal edildiğine dair karar alınması durumunda yargılamanın yenilenebileceğini kaydetti.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz sürecini de açıklayan Bıçak, Yargıtay Başsavcısının, karara itiraz ederek dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna götürebileceğini, bu yetkisini kullanabilmesi için davada hukuki hatalar tespit edilmesi gerektiğini söyledi.

Vahit Bıçak, sanıkların kararın Anayasa'ya ve AİHS'e aykırı olduğu iddiasıyla konuyu Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yoluyla taşıyabileceğini, bu sürecin ardından AİHM'e davanın taşınabileceğini ifade etti. Bıçak, olağanüstü denetim yollarına başvurmanın infazı durdurmayacağını belirtti.

Haklarında beraat kararı verilen kişilerin, tutuklu kaldıkları süre için kendilerine tazminat ödeneceğini söyleyen Bıçak, tazminat alabilmeleri için tazminat başvurusunun üç ay içerisinde yapılması gerektiğini bildirdi. Bıçak, Yüksek Askeri Şura kararlarıyla emekliye sevk edilenlerin göreve geri dönmelerinin söz konusu olamayacağını da kaydetti.

-Av. Ülgen: "Başsavcılığın itiraz edeceğine ihtimal vermiyoruz"-

Balyoz Planı davasında Çetin Doğan, Süha Tanyeri, Ahmet Zeki Üçok, Dursun Çiçek'i savunan avukat Celal Ülgen, Yargıtay'ın kararıyla ilgili, diğer avukatlarla bir toplantı yaparak nasıl bir yol izleyeceklerine karar vereceklerini söyledi.

İlk olarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına dilekçe vererek kararın düzeltilmesi talebinde bulunacaklarını belirten Ülgen, bunun için Yargıtay 9. Ceza Dairesinden karar düzeltme talebinde bulunulmasını, reddedilmesi halinde dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesini isteyeceklerini anlattı. Bunun savcılığın inisiyatifinde olduğunu dile getiren Ülgen, "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itiraz hakkını kullanacağına çok ihtimal vermiyoruz, yüzde sıfır ihtimal hemen hemen ama başvuru hakkı var. Onu yerine getirmek için bunu yapacağız" dedi.

Bu sürecin tamamlanmasının ardından 1 ay içerisinde Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmayı planladıklarını belirten Ülgen, buna yönelik hazırlıkları da yürüttüklerini söyledi.

Ülgen, "Benim görüşüm anayasa yargısını dışlayarak AİHM'e gitmektir ama bir kısım arkadaşlar anayasa yargısına da başvurmak istiyorlar. Bu nedenle o konuda bir karar vereceğiz ama hem anayasa yargısını hem de olağan kanun yollarını mutlaka gerçekleştireceğiz" diye konuştu. - Ankara

Kaynak: AA / Güncel
Kayyum kararının ardından harekete geçen CHP, 414 belediye başkanını Ankara'ya çağırdı

Kayyum kararının ardından harekete geçtiler! 414 belediye başkanına çağrı

Ünlü kebapçı Bedri Usta'nın kardeşi feci şekilde can verdi

Ünlü kebapçı Bedri Usta'nın kardeşi 20. kattan düşerek can verdi

DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

DEM'li eş başkandan Tunceli'de ayaklanma çağrısı: 1938'deki gibi işgal ettiler

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

Görevden uzaklaştırılan başkandan provokatif açıklama

title