Yargıtay, HSYK'yı Savundu
Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, HSYK'nın Kararının Hukuka Uygun Olduğunu Söyledi.
Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK) Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in tutuklanmasıyla ilgili aldığı kararı Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nda görüştüklerini ve oy birliğiyle kararın hukuka uygun olduğu sonucuna vardıklarını bildirdi.
Gerçeker, Yargıtaydaki makam odasında gazetecilere yaptığı açıklamada, bir kaç gündür üzücü bazı olayların meydana geldiğini belirterek, ''Biz yargı mensupları olarak yargının içinde bu tür olaylar olmasından dolayı çok büyük üzüntü duyduk. Burada haklılık, haklı olup olmamanın ötesinde böyle bir olayın olması elbette çok üzüntü verici'' diye konuştu.
HSYK'nın, hakimler ve savcıların en üst organı olduğunu, hakimlerle ilgili özlük işleri, atama, nakil işleri gibi bütün işlemleri yerine getirdiğini anımsatan Gerçeker, ''Bu anlamda onların bugün almış oldukları ve kamuoyuna açıklamış oldukları kararlar bize göre çok önemli kararlardır'' dedi.
Bu kararı bir kez daha hatırlatmak istediğini söyleyen Gerçeker, HSYK'nın kararını okudu ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Kahraman'ın karara muhalif kaldığını ifade etti. Gerçeker, şöyle devam etti:
''Bizi doğrudan ilgilendiren bir konu olduğu için Birinci Başkanlık Kurulunda bu konuyu görüştük. Arkadaşlarımızın oy birliğiyle görüş birliğine vararak Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun almış olduğu kararın hukuka uygun olduğu sonucuna vardık. Ve bu kararın uygulanması için yetkililer tarafından bu kararın yerine getirilmesinin takipçi olacağımızı yine arkadaşlarla birlikte karara bağladık.
Bundan sonra gelişmeler ne yönde olacak tabii onları da takip edeceğiz. Gerekirse yine arkadaşlarımızla görüşüp, gerekli değerlendirmeleri yapacağız ve sizleri bilgilendireceğiz tekrar.''
-''KANUN YARARINA BOZMA ADALET BAKANININ YETKİSİNDE''-
Açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Gerçeker, Cihaner'in avukatı Turgut Kazan'ın Adalet Bakanı Sadullah Ergin'e bir mektup göndererek, tutuklama kararının kanun yararına bozulmasını talep ettiğinin hatırlatılması üzerine, kanun yararına bozma talebinin Adalet Bakanının yetkisinde olduğunu ifade etti. Gerçeker, ''Adalet Bakanı öyle bir yola başvurursa tabii o zaman onu Yargıtay değerlendirir mutlaka'' dedi.
Gerçeker, tutuklama kararını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine de, şunları söyledi:
''Şimdi biz işin esasıyla ilgili herhangi bir görüş bildirmiyoruz burada. Bizim söylediğimiz sadece usulle ilgili yani ceza yargılaması usulüyle ilgili bir konu. Biz onu değerlendirdik. O konudaki görüşlerimizi ortaya koyduk. HSYK'nın demin de söylediğim gibi ortaya koyduğu görüşlerin ve aldığı kararların hukuka uygun olduğu sonucuna vardık ve bunların yetkililer tarafından mutlaka takip edilmesi gerektiği sonucuna vardık.''
Karar yerine getirilmezse Başkanlık Kurulunun tekrar toplanıp toplanmayacağına ilişkin soru üzerine Gerçeker, ''Bilemiyorum. O zaman gelişmelere göre yeniden toplanıp, yeniden bir değerlendirme yapacağız'' dedi.
DANIŞTAY DA DESTEK VERDİ
Danıştay Başkanı Mustafa Birden, ''Danıştayın mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esasları çerçevesinde anayasal bir kurum olarak görevini yürüten Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK) birikimli ve deneyimli yargıçlarına güveninin tam olduğunu'' bildirdi.
Birden, yaptığı yazılı açıklamada, ''Danıştayın, yüksek bir yargı yeri olmanın görev ve sorumluğu içerisinde adli yargı yerlerinde devam eden kimi dava ve soruşturmalar nedeniyle yapılan uygulamaları, bu konuda alınan kararları, kamuoyunda yargı bağımsızlığı, hakim ve savcı teminatı bağlamında oluşan hassasiyeti de dikkate alarak görüş ve düşüncelerini, kamuoyu ile paylaşma gereği duyduğunu'' ifade etti.
Toplumda hukukun üstünlüğü anlayışının yerleşmesinde, temel hak ve özgürlüklerin korunmasında en önemli görevin yargı mensuplarına düştüğüne işaret eden Birden, şunları kaydetti:
''Verdikleri kararlarla ülkede huzur ve sükunun sağlanmasında önemli rol oynayan yargı mensupları, Anayasa ve yasaların kendilerine tanıdıkları yetkileri kullanırken özenli davranmak, tarafsızlığının ve objektifliğinin tartışılmasına neden olacak her türlü davranıştan kaçınmak mecburiyetindedirler.
Konumu ve sıfatı ne olursa olsun, suç işleyen, görev ve yetkilerini kötüye kullanan hiç kimsenin hukuk düzeninde koruma ve himaye görmesi söz konusu değildir. Buna karşılık anayasal hak ve özgürlüklerin korunmasında, toplumsal barışı tehdit eden, kamu düzenini bozan, insan hayatını hiçe sayan her türlü oluşumun engellenmesinde çok önemli konumları bulunan yargıç ve savcılar soruşturmaları özenle yürütmek, yasa ve usul kurallarına riayet etmek mecburiyetindedirler.
Bir süredir kamuoyunda, eleştiri sınırlarını aşan söylem ve demeçleri, yargıyı yıpratan tutum ve davranışları üzüntüyle izlemekteyiz. Yargının meşruiyetinin tartışmaya açılması, siyasi iradenin Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun oluşumuna doğrudan katılma çabaları, yaşanan sorunların temelini oluşturduğu bir gerçektir.
Yargı, yanlışlarını kendi usulü ve sistematiği içerisinde çözme azim ve kararlılığına sahiptir. Danıştayın mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esasları çerçevesinde anayasal bir kurum olarak görevini yürüten HSYK'nın birikimli ve deneyimli yargıçlarına güveni tamdır.
Ulusumuzun, cereyan eden olaylar karşısında, sağ duyulu hareket etmesi, özellikle, devlet adına yetki kullanan kimselerin de sorumluluk duygusu içinde açıklama ve beyanlarda bulunması, bu hassas sürecin sağlıklı ve sakin bir şekilde sonuçlandırılması bakımından hayati öneme haiz bulunmaktadır.''