Yargıtay Başkanı Cirit: "İnsan Varlığının En Somut İfadesi Sanattır"
Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, insan varlığının en somut ifadesinin düşünce ve sanat eserleri olduğunu belirterek, “Yasanın ve cezaların yetersiz olması ve uygulamadaki başarısızlıklar nedeniyle korsan devleti olan bir ortamda düşünce ve sanat eserleri arzulandığı ölçüde gelişemez” dedi.
Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, insan varlığının en somut ifadesinin düşünce ve sanat eserleri olduğunu belirterek, "Yasanın ve cezaların yetersiz olması ve uygulamadaki başarısızlıklar nedeniyle korsan devleti olan bir ortamda düşünce ve sanat eserleri arzulandığı ölçüde gelişemez" dedi.
Dış Ticaret Kompleksi Konferans Salonu'nda düzenlenen ihracatçıların yurtdışı pazarlarda marka hukuku ile ilgili yaşadığı sorunlara çözüm getirmeye yönelik "İhracatın Önünde Marka ve Tasarım Hukuku Kaynaklı Engeller" sempozyumu düzenlendi. Sempozyuma Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit katıldı.
Sempozyumda konuşan Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, yabancı yatırımcının bir yere yatırım yapmak için en çok dikkat ettiği hususun 'Hukuk sisteminin doğru ve düzgün işlemesi' olduğunu belirterek, "Biz de sistemin düzgün işlemesi için elimizden gelen gayreti sağlamaktayız" dedi.
Fikri mülkiyet haklarının, hukukun diğer alanlarından farklı, kendine özgü niteliklere sahip olduğunu belirten Cirit, konuyla ilgili profesyonellerin kendilerini sürekli yenilemesi ve geliştirmesi gerektiğini söyledi.
Yaşanan değişimlerin iyi takip edilmesi ve bu değişimin herkesin farkında olması gerektiğinin vurgulayan Cirit, konuşmasına şöyle devam etti:
"İnsan varlığının en somut ifadesi, yaratıcı düşünce ve sanat eserleridir. Uygarlıkların değeri miras bıraktıkları kültür ve sanat eserleriyle ölçülür. Bu nedenle gelecek nesillere iyi bir uygarlık mirası bırakmak istiyorsak, yaratıcı düşünceyi ve sanat eserlerini teşvik etmeliyiz".
"KORSAN DEVLETİ OLAN BİR ORTAMDA DÜŞÜNCE VE SANAT ESERLERİ GELİŞEMEZ"
Cirit, "Yasanın ve cezaların yetersiz olması ve uygulamadaki başarısızlıklar nedeniyle korsan devleti olan bir ortamda yaratıcı düşünce ve sanat eserleri arzulandığı ölçüde gelişemez. Kişisel bir hak olarak görülen fikir ve sanat eserlerinin kamu gücüyle korunmasının nedeni, insanın gelişime ilişkin kamusal yarardır. Ticaret hayatının da diğer sosyal alanlar gibi küreselleşmenin etkisine maruz kaldığını, bunun sonucunda ekonomik, siyasal, sosyal ve kültürel değerlerin ulusal sınırları aşarak, uluslararası alana yayılarak, ülkeler arasında sürekli bir iletişim ve etkileşimin meydana gelmiştir" şeklinde konuştu.
Hukuk sisteminin görevinin, bireyler arasında ayrım yapmadan, onlara hukuki güvenlik ortamını sağlamak olduğunu ifade eden Cirit, "Bu bakış açısıyla soruna yaklaşıldığında, tahkim, elektronik ticaret, iş hukuku, aile hukuku gibi farklı devlet vatandaşlarını da yakından ilgilendiren konularda, gittikçe küçülen dünyada büyük önem kazanmaya başlamıştır" diye konuştu. - İSTANBUL