Yargılandığı Davadan Beraat Eden CHP'li Çervatoğlu: "Ne Yazık Ki Gezi Davası'na Kadar Yaşadığımız Sevinç Kursağımızda Kaldı"
Rize Fındıklı Belediye Başkanı CHP'li Ercüment Şahin Çervatoğlu, üç yıl önce düzenlenen ViçeFest'te çıkan olaylar gerekçe gösterilerek, hakkında üç yıl hapis cezası istenen davada beraat etti. Beraat etmesini "buruk bir sevinç" olarak değerlendiren Çervatoğlu, "Dürüst, namuslu, gerçekten hukukun üstünlüğünü savunan hukukçularımızın, hakimlerimizin, savcılarımızın, adalet kurumunun var olduğuna inanıyorum ama ne yazık ki Gezi Davası’na kadar yaşadığımız sevinç, kursağımızda kaldı" dedi.
BERKAY VAROL
Rize Fındıklı Belediye Başkanı CHP'li Ercüment Şahin Çervatoğlu, üç yıl önce düzenlenen ViçeFest'te çıkan olaylar gerekçe gösterilerek, hakkında üç yıl hapis cezası istenen davada beraat etti. Beraat etmesini "buruk bir sevinç" olarak değerlendiren Çervatoğlu, "Dürüst, namuslu, gerçekten hukukun üstünlüğünü savunan hukukçularımızın, hakimlerimizin, savcılarımızın, adalet kurumunun var olduğuna inanıyorum ama ne yazık ki Gezi Davası'na kadar yaşadığımız sevinç, kursağımızda kaldı" dedi.
Rize'nin Fındıklı ilçesinde üç yıl önce Fındıklı Belediyesi tarafından düzenlenen festivalde çıkan olaylar gerekçe gösterilerek, üç yıl hapis cezası istenen Belediye Başkanı CHP'li Ercüment Çervatoğlu hakkındaki yargılamasın son duruşması dün Pazar Asliye Ceza Mahkemesi'nde yapıldı.
Çervatoğlu ve yargılanan tüm sanıklar beraat etti. ANKA Haber Ajansı'na konuşan Çervatoğlu, yargılandığı dava için, "Hukuksuzluğun zaferi" dedi.
"HUKUK SÜRECİNİN NASIL İŞLEDİĞİNİ GÖSTEREN BİR DURUM"
Yargılandığı davadan beraat etmesini, "buruk bir sevinç" olarak değerlendiren Çervatoğlu, "Kendi adımıza sevinmemize rağmen dün aynı zamanda Gezi Davası vardı. Gezi Davası'ndaki arkadaşlarımızın cezalandırılması ise başka bir üzüntü. Hukuk sürecinin nasıl işlediğini gösteren bir durum. Gezici olanlar kalıcıdır, gidici olanlar başka. Umarım, kısa zamanda gidiciler, gidecektir. Geziciler kalıcı olacaktır" diye konuştu.
"ALİHAN, ALİHAN'IN MÜCADELESİ KAZANDI DİYORUM, ONA ATFEDİYORUM"
Çervatoğlu, yargılandığı davası hakkında, "Hukuksuzluğun zaferini yaşıyoruz" dedi. Yaşanan olaylardan mağdur olduklarını fakat sanık olarak yargılandıklarını belirten Çervatoğlu, "Olayın tanığı olmamız gerekirken bir anda sanık durumuna düştük. 3 yıl hapis ve hak mahrumiyeti ile cezalandırılmamız istendi. 6 arkadaş yargılanıyorduk. Bir arkadaşımızı kaybettik, Alihan Şengül. Onun adına da bu davadan bu sonucun çıkması bizi mutlu etti. Alihan, Alihan'ın mücadelesi kazandı diyorum. Ona atfediyorum" dedi.
"3 YILDA YAŞADIĞIMIZ SÜREÇ BUNLAR"
Fındıklı'yı şeffaf, toplumcu belediyecilik anlayışı ile yönettiklerini söyleyen Çervatoğlu, "Tüm bunlar rantı isteyenler, kapalı kapılar ardından iş yapmak isteyenler, ihale üstüne ihale yapanlar için tehlikeliydi. Sadece bu davada değil, şu ana kadar 16'ya yakın bir soruşturma, suç duyurusu, dava süreçlerine giren davalar var. 3 yılda yaşadığımız süreç bunlar. Bunlar tam da halkın yönetimine katılımını, meci anlayışıyla Fındıklı halkının kendi kendini yönetmesini hazmedemeyenler" diye konuştu.
"BU SEVİNCİMİZ DE KURSAĞIMIZDA KALDI"
Çervatoğlu, olmaması gereken bir davadan beraat kararı çıktığı için sevindiklerini ifade ederken, "O sevincimiz, akşam sularına kadar devam etti. Bu sevincimiz de kursağımızda kaldı. Gezi Davası ile kursağımızda kalmış oldu" diyerek Gezi Davası'nda verilen mahkumiyetlerle sevinçlerini yaşayamadıklarını vurguladı.
"BAŞKANIZ DİYE GEZMİYORUZ"
Fındıklı halkının davayı takip ettiğini; iradelerine sahip çıktıklarını belirten Çervatoğlu, "Meci anlayışında, bende bir başkanlık kültü yok. Başkanız diye gezmiyoruz. Fındıklı halkının, kimisinin abisi, kimisinin kardeşi, kimisinin evladıyız. Kimi dönem işçiyim, kimi dönem sokakta temizlik yapan biriyim, kimi dönem inşaatta demir bağlayan biriyim. Sıradan bir yurttaşımız ne ise ben de oyum. Geleneğimizi, geleceğimize taşıyacağımız bu meci kültüründe bir kere CHP'nin bu bölgede, Rize ilinde tek belediyesiyiz. Genel Merkezi'miz, bu hukuksuz, anlamsız davanın varlığından bile rahatsız olduklarını gösteren bir katılımı oldu" dedi.
"BENİ KİŞİSEL OLARAK ONURLANDIRDI"
CHP Genel Başkan yardımcıları Seyit Torun, Yüksel Taşkın, Gülizar Biçer Karaca; Parti Meclisi üyeleri, CHP'li milletvekilleri, CHP'li belediye başkanları, CHP'nin il ve ilçe başkanlarının da davayı takip ettiğini hatırlatan Çervatoğlu, "Örgüt olarak bir kere biz anlayışa sahip çıkıyoruz dendi. Halkçı, toplumcu belediyecilik, o güzel geleneklerimizin, dayanışma ruhunun, meci anlayışıyla yürütülen toplumcu belediyeciliğe sahip çıkmak için bütün örgüt buradaydı. HDP'li milletvekili dostumuz Oya Ersoy buradaydı. Barolar ve avukatlardan çok ciddi destek verdi. Fındıklı halkı oradaydı. Bu beni kişisel olarak onurlandırdı" sözleriyle davayı takip edenlerden memnuniyetini anlattı.
"TEK ADAM REJİMİNE KARŞI, PARLAMENTER, DEMOKRATİK BİR TÜRKİYE'NİN İNŞA EDİLMESİ GEREKTİĞİNE İNANIYORUZ"
Çervatoğlu, "Hak, hukuk, adalet diye ifade ettiğimiz hukukun üstünlüğünü, özgürlüklerin ve demokrasinin hakim kılındığı Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında yeniden inşa edilmesi gerektiğini çok açıkça yaşadıklarımızda görüyoruz. Tek adam rejimine karşı, parlamenter, demokratik, demokrasinin işlediği bir Türkiye'nin inşa edilmesi gerektiğine inanıyoruz" dedi.
"GEZİ DAVASI'NA KADAR YAŞADIĞIMIZ SEVİNÇ, KURSAĞIMIZDA KALDI"
Türkiye'deki hukuk sistemine de değinen Çervatoğlu, "Dürüst, namuslu, gerçekten hukukun üstünlüğünü savunan hukukçularımızın, hakimlerimizin, savcılarımızın, adalet kurumunun var olduğuna inanıyorum ama ne yazık ki Gezi Davası'na kadar yaşadığımız sevinç, kursağımızda kaldı" diye konuştu.
"BURADAN DAHA GERİ DÖNÜŞ YOK"
Meci anlayışının dayanışmak olduğunu söyleyen Çervatoğlu, şunları söyledi:
"Türkiye coğrafyasında herkesin kardeşçe yaşadığı, hiç kimsenin yatağına aç girmeyeceği, hukukun üstünlüğünün var olduğu, insan hak ve özgürlüklerinin temel kabul edildiği, herkes için adaletin eşit olacağı, kayyumların, yağlı ihalelerin, yasaklamaların olmadığı, tek adam rejiminin değil ortak aklın yönettiği bir iktidarın var olmasının yelkenini, takasını biz Karadeniz'den kendi adımıza yola çıkardık. Buradan daha geri dönüş yok. Mutlaka ve mutlaka en nihayetinde bu insanlığın temel özgürlük, eşitlik, demokrasi, kardeşlik kavramlarının tescil edildiği bir yönetim anlayışının iktidar olmasını sağlayacağız. Meci, dayanışmaktır, kardeşliktir, güzelliktir, dostluktur, paylaşımdır."