Yargı Reformu Stratejisi Toplantısı
Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, "Hakimlerin atanması ve yükselmesinde ehliyet, liyakat ve kıdem dışında farklı grup aidiyetleri gibi değerlendirmeler gözetilmeden, objektif kriterlerin ve hukuk devletine olan sadakatin ön plana çıkarılması önem arz etmektedir.
Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, "Hakimlerin atanması ve yükselmesinde ehliyet, liyakat ve kıdem dışında farklı grup aidiyetleri gibi değerlendirmeler gözetilmeden, objektif kriterlerin ve hukuk devletine olan sadakatin ön plana çıkarılması önem arz etmektedir." dedi.
Ankara Hakimevi'nde düzenlenen Yargı Reformu Strateji Belgesinin yenileme çalışmaları çerçevesinde düzenlenen toplantıda konuşan Güngör, yargı reformunun güncellenmesinin ülke için son derece önemli olduğunu söyledi.
Başkan Zerrin Güngör, hukuk devletinin temel özelliklerinden birinin, adil yargılama hakkını teminat altına alması ve bunu sağlayacak düzenlemelere yer vermesi olduğunu vurguladı.
Adil yargılanma hakkının en önemli unsurlarından birinin ise makul sürede yargılanma hakkı olduğuna işaret eden Başkan Güngör, bir yargılamanın adil olabilmesinin, makul sürede tamamlanmasını gerektirdiğinin altını çizdi. Başkan Güngör, uyuşmazlıkların makul sürede sonuçlandırılamamasının, adaletin etkili şekilde yerine getirilmesine engel olup yargıya olan güveni sarsacağını ifade etti.
Makul sürede yargılanma hakkının yerine getirilmesinde istinaf mahkemelerinin önemli olduğunu vurgulayan Güngör, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin de bu konunun çözümü için gerekli olduğunu kaydetti.
Zerrin Güngör, "Devletleri güçlü kılan adalettir. İyi işleyen adalet sistemi iyi hukukçularla mümkündür." değerlendirmesini yaptı.
İyi hukukçular yetişmediği sürece adaletin güçlendirilmesinin mümkün olamayacağını söyleyen Güngör, hakimlik, savcılık, noterlik, avukatlık gibi hukuk alanındaki mesleklerin seçkin olmayı ve üstün nitelikler taşımayı gerektirdiğini belirtti.
Bunun için sadece temel hukuki konularda eğitilmiş olmanın yeterli görülmemesini isteyen Güngör, mesleğe girişte iyi bir seçme sistemi, staj dönemini takiben hakim-savcı yardımcılığı sürecinden de geçilerek mesleki yetkinliğin artırılması gerektiğini anlattı.
Hakim ve savcıların meslekte yükselme kriterlerinin de daha nitelikli hale getirilmesi gerektiğini vurgulayan Güngör, hakim ve savcıların birinci dereceden üçüncü dereceye kadar yükselmelerinin, bilimsel yeterliliklerini ortaya koyacak akademik çalışmalar yapmaları koşuluna bağlanması için gerekli yasal düzenlemeye ihtiyaç bulunduğunu kaydetti.
Zerrin Güngör, "Hakimlerin atanması ve yükselmesinde ehliyet, liyakat ve kıdem dışında farklı grup aidiyetleri gibi değerlendirmeler gözetilmeden objektif kriterlerin ve hukuk devletine olan sadakatin ön plana çıkarılması önem arz etmektedir. Yetkin ve iyi yetişmiş hakimlerden oluşan yargının ilk ve en temel misyonu bağımsız ve tarafsız olmaktır." diye konuştu.
Yargı Reformu Stratejisinin başarıya ulaşması için yargı kurumlarının stratejik planlarla desteklenmesinin de zorunlu olduğunu ifade eden Güngör, stratejinin, bütün ihtiyaç ve sorunları kapsayan planlamalarla, ortak vizyon çerçevesinde yargı hizmetinin bütüncül olarak yükselmesine katkı sağlayacağına inandığını dile getirdi.
Yargıtay Başkanı Cirit'in konuşması
Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit de açılışta yaptığı konuşmada, kaliteli bir hukuk sistemi için iyi uygulamacılara ihtiyaç bulunduğunu söyledi.
Cirit, "İyi hukukçular yetiştiremezsek hangi sistemi getirirsek getirelim başarılı sonuçlar elde edemeyeceğimizin farkında olmamız gerekir." dedi.
Türk yargısının en önemli sorunlarından birinin aşırı iş yükü olduğunu vurgulayan Cirit, 2017 istatistiklerine göre Türkiye genelinde cumhuriyet başsavcılıklarına 4 milyon 212 bin 831 dosya geldiğini, ceza mahkemelerinde açılan dava sayısının ise 1 milyon 421 bin 877 olduğunu kaydetti.
Açılan davaların 600 bininin karara bağlandığını bildiren Cirit, "Sistemimize 4 milyon olarak giriyor, 600 bin olarak çıkıyor. Demek ki sistemimizde bir sıkıntı var." diye konuştu.
Aşırı iş yükünün, yeni hakim savcı almakla, yeni mahkeme ve daire kurmakla çözülemeyeceğini vurgulayan Cirit, öncelikle gelen iş sayısının azaltılması için alternatif çözüm yollarının bulunması gerektiğine işaret etti.
Yargıtay Başkanı Cirit, hukuk fakültelerindeki eğitimin yetersiz olduğunu, bunun da adli hizmetleri olumsuz etkilediğini kaydetti. Cirit, "Biz mezun olduğumuzda fakülte sayısı 2 idi. Şimdi 67 hukuk fakültesi var. Çok iyi eğitim veren fakültelerimiz var ama çok da iyi olmayanlar da var. Devlet sınavının getirilmesi eğitimin kısmen yetersizliğini göstermektedir. Bu sınavın getirilmesi bizce de yerindedir." şeklinde konuştu.