Yardım Eli Uzanmazsa Çocuklarım Asla Yürüyemeyecek"
Yıllarca çocuk hasreti çeken Ali ve Semiha Aydın çiftinin aldıkları müjdeli haberin mutluluğu kısa sürdü.
SELAMİ KÜÇÜKOĞLU - Yıllarca çocuk hasreti çeken Ali ve Semiha Aydın çiftinin aldıkları müjdeli haberin mutluluğu kısa sürdü.
Aydın çifti, uzun süren tedavinin ardından tek çocuk beklerken üçüz sahibi oldu ancak, bir bebeklerini doğumun ardından kaybederken diğer iki bebeklerinde ise ciddi sağlık sorunları ortaya çıktı.
Anne Aydın'ın, hamileliğinin altıncı ayında erken doğumla dünyaya getirdiği ikisi kız, biri erkek üçüz bebeklerinden birini doğumdan hemen sonra yaşamını yitirdi.
Bir bebeğinin kangren nedeniyle bacağı kesilirken, bir diğerine ise kas yetersizliği teşhisi konuldu.
AA muhabirine haftanın belirli günlerinde tedavi için hastaneye gitmek zorunda olduklarını anlatan Aydın, maddi imkansızlıklar nedeniyle umutlarının kendilerine uzanacak yardım eli olduğunu söyledi.
Allah'a hep bir evladı olsun diye dua ettiğini ve üç çocuklarının dünyaya geldiğini dile getiren Aydın, çocuklarını kucağına alacağı günü beklerken sorunların üst üste geldiğini kaydetti.
Özel bir hastanede dünyaya gelen bebeklerinden birisinin doğumdan hemen sonra hayatını kaybetmesinin acısını diğer iki evladıyla dindirmeye çalıştığını ancak bu kez de acılarının üstüne başka acıların eklendiğini belirten Semiha Aydın, yardım eli uzanmaması durumunda iki çocuğunun asla yürüyemeyeceğini kaydetti.
Burak ve Dilara ismini koydukları çocuklarının tedavisi için çalmadıkları kapı bırakmadıklarını vurgulayan Semiha Aydın, şöyle devam etti:
"Evlendikten sonra uzun bir süre çocuğumuz olmadı. Hastane, ilaç tedavi derken üçüz bebeklere hamile kaldığımı öğrenince çok mutlu oldum. Dünyalar benim olmuştu ama bu sevincimiz uzun sürmedi. 6 aylıkken erken doğum yapmıştım ve bebeğimin birini doğum sonrası kaybettim. Dilara'nın sağ bacağına kateter takıldı ve bir hafta sonra ne olduğunu anlamadan ayağı kangren oldu. Mecburen kızımın bir bacağı kesildi. Burak'a hipertansiyon teşhisi konuldu. Kasları zayıf olduğu için fizik tedaviye girmesi gerektiği ancak fizik tedaviyle normale dönebileceği söylendi. Haftanın dört günü fizik tedaviye gitmek zorundayız ama maddi imkanlar yetmiyor. Bu şartlarda Burak'ın tedavisi de zor yürüyor ve bir yardım eli uzanmazsa oğlum asla yürüyemeyecek. Sadece Burak değil kızım da aynı kaderi yaşıyor. Yardım eli uzanmazsa çocuklarım asla yürüyemeyecek."
Aydın, çocuklarının 2 yaşına geldiğini ve kas yetersizliği nedeniyle Burak'ın oturamadığını, ayağa kalkamadığını, bir bacağı kesilen Dilara'nın ise ancak protez bacakla yürümesinin mümkün olduğunu söyledi.
"Hiç olmazsa iki çocuğumuz sağlığına kavuşsun." diyen Aydın, Dilara ile Burak'ın yürümesi için ne gerekiyorsa yapılmasını istediklerini bildirdi.
Anne Aydın, sözlerini şöyle tamamladı:
"Kızımın koşmasını, oynamasını istiyorum. Dilara'nın yürümesi için protez bacak gerekli ama sesimizi kimseye duyuramadık. Cumhurbaşkanımız çok iyi bir insan, herkesin elinden tuttuğunu biliyorum. Düşenin dostu olan bir cumhurbaşkanımız var. Her annenin olduğu gibi ben de çocuklarımın yürümesini istiyorum. Dilara bir bacağı olmamasına rağmen ayağa kalkıp yürümek, koşmak istiyor. Diğer çocukların yanına gitmek isterken, 'anne bırak beni' demesi canımı acıtıyor. Parka götürüyorum diğer çocuklar merdivenleri çıkarken o bakıyor, ben kahroluyorum. Tek dileğim diğer çocuklar gibi parkta oynaması. Başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Sağlık Bakanımız Recep Akdağ ve iş adamlarına sesleniyorum. Bizim gücümüz belli elimizden tutun çocuklarım koşup oynasın."
Baba Ali Aydın ise eşinin hamileliği döneminde karşılaştığı sürprizlerle sevinçlerinin ve hüzünlerinin birbirine karıştığını, her kontrole gittiklerinde ayrı bir heyecan yaşadıklarını anlattı.
Eşinin hamile kaldığını öğrendiğinde sevinçten ne yapacağını bilemediğini, ilk kontrolde bir, daha sonraki kontrollerde ise üç bebeklerinin olacağını öğrenince çok mutlu olduklarını ama bu mutluluklarının uzun sürmediğini 6 aylıkken eşinin erken doğum yaptığını kaydeden Ali Aydın, "Zaten olanlar doğumdan sonra oldu ve hayatımız da hayallerimiz de alt üst oldu."
Gebze'de bir fabrikada işçi olarak çalıştığını, akşam eve gelince kapıyı çalarken içinin burkulduğunu, çocuklarının koşup kendisine sarılamadığını ifade eden Aydın, sözlerini, "Bu acıyı yaşamayan bilemez. Akşam eve gelince koşup kapıyı açan bir kızım, bir oğlum yok. Yardım eli uzanmazsa çocuklarım hiç bir zaman koşup 'baba' diyerek sarılamayacak. Eşimin de dediği gibi tek umudumuz Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan. Tek hayalim çocuklarımın koşarak, 'baba' diyerek boynuma sarılması." diye tamamladı.