Haberler
Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat: Yoğun savaşa hazırlanın

Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat

Türkiye sınırında kritik gelişme: Muhalifler, ikinci büyük kenti ele geçirmek üzere

Türkiye sınırında kritik gelişme! Muhaliflerin ikinci büyük kenti geçirmesi an meselesi

İslam Memiş uyardı: Sadece dolar değil sahte euro da var

Kritik uyarı: Sadece dolar değil sahte euro da var

Fuhuşa zorlanan 17 yaşındaki kızın anlattıkları kan dondurdu: Günde 180 kişi ile birlikte oluyordum

Günde 180 kişiyle birlikte olmaya zorlamışlar

Yaralıları Almaya Çalışan Ambulanslara Ateş Ettiler"

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı'ndaki eylemlerle ilgili, aralarında sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinin de bulunduğu 221 sanığın yargılandığı "çatı" davasına devam edildi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığı'ndaki eylemlerle ilgili, aralarında sözde "yurtta sulh konseyi" üyelerinin de bulunduğu 221 sanığın yargılandığı "çatı" davasına devam edildi.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, taraf avukatları ile şehit yakınları katıldı.

Müşteki beyanlarıyla devam eden duruşmada konuşan gazi Üsame Özkaya, FETÖ'nün darbe girişimi gecesi Genelkurmay Başkanlığı'na giderek darbeye karşı mücadele ettiğini ve burada açılan ateş sonucu yaralandığını bildirdi. Darbecilerden şikayetçi olduğunu ifade eden Özkaya, davaya katılmak istediğini kaydetti.

Abdurrahman Altun da darbe girişiminden haberdar olduktan sonra Genelkurmay bölgesine gittiğini, burada ateş edilmesi sonucu iki ayağından yaralandığını belirtti. Kendisine ateş edenleri karartma yapıldığı için göremediğini iade eden Altun, sanıklardan şikayetçi olduğunu söyledi.

Müştekilerden Turan Gökdağ, 15 Temmuz 2016 akşamı savaş uçaklarının alçak uçuşa başlamasından sonra televizyona baktığını, darbe girişimi olduğunu öğrendikten sonra da darbecilerle mücadele etmek için evinden ayrıldığını beyan etti.

Müşteki Gökdağ, "Televizyonda bu bir kalkışmadır açıklamalarını gördükten sonra evimde duramadım. Önce Ankara Emniyeti'nin oraya gittim. Buradaki zırhlı araçları engellemeye çalıştım. Genelkurmay'da durumun daha sıkıntılı olduğunu öğrendikten sonra oraya gittim. Sabah saatlerinde de keskin nişancı tarafından atılan iki kurşunun karnıma isabet etmesi sonucu yaralandım." diye konuştu.

"Yaralıları almaya çalışan ambulanslara ateş ettiler"

Darbe girişimi esnasında gazi olan vatandaşlardan Fehmi Tokçu, darbe girişiminin başlamasından sonra ilk önce Sıhhiye'ye gittiğini, bölgede toplanan vatandaşların darbe girişiminde bulunan tankları durdurmaya çalıştığını anlattı.

Sıhhiye'den sonra Genelkurmay'a giderek darbecilerle mücadele ettiğini anlatan müşteki Tokçu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Genelkurmay'a doğru ilerledim. Daha sonra helikopter atışı yapıldı. Bunun üzerine Genelkurmay'ın arka nizamiyesinden içeri girmeye çalıştık. Bu esnada içeride çatışma vardı. Sırtımda bayrak asılıydı, bizi vurmazlar diye düşündüm ama bu hainler bizlere ateş etti. Yaralıları almaya çalışan ambulanslara da ateş ettiler. Bunlar yaşanırken helikopterler inip inip kalkıyordu. Genelkurmay'a silah getirdiklerini düşündüm. Dışarıya doğru çıkarken bacağı kopmuş bir vatandaş gördüm. Çok kan kaybetmişti, kurtaramadık. Olaylar esnasında ben de yaralandım. Bu hainlerden sonuna kadar şikayetçiyim."

"Vatanımızı savunmak için gittik"

Müşteki Mustafa Ateş, darbe girişimine ilişkin eylemler esnasında yaralanarak gazi olduğunu beyan etti.

Darbecilere karşı kendisi ile birlikte iki amca oğlunun da Genelkurmay'a geldiğini söyleyen Ateş, "Genelkurmay'ın önüne vatanımızı savunmak için gittik. Bu hainler helikopterle bizlere ateş etti. Bir amca oğlum kucağımda şehit oldu, ben ve diğer amca oğlum ise gazi olduk. Hainlerden sonuna kadar şikayetçiyim." dedi.

İbrahim Emrebaş, 15 Temmuz'da darbecilere karşı sokağa çıktığını belirterek, "Meclis kavşağına vardığımda uçaklar ve helikopterler ateş ediyordu. Ben kendimi korumak için köprünün altına gittim. Burası adeta kan gölüydü. Darbecilerden, Cumhurbaşkanımız ve bütün Türk-İslam coğrafyası adına şikayetçiyim." ifadelerini kullandı.

Darbeci yarbaydan helikopterlere ateş edin emri

Müşteki Ahmet Kansız, 15 Temmuz akşamı sosyal medyada çıkan haberler üzerine darbe girişimini öğrendiğini, bunun üzerine evden çıkarak Jandarma Genel Komutanlığı'na gittiğini bildirdi.

Burada yurtta sulh konseyi üyelerinden Ertuğrul Terzi ile karşılaştıklarını anlatan Kansız, "Kendisine yaptığının kanunsuz bir iş olduğunu, vazgeçmesini söyledim. Terzi, 'Dağılın yoksa ateş edeceğiz.' diyerek bizleri göndermeye çalıştı. Biz geri çekilmedik. Bunun üzerine telsizle helikoptere 'ateş edin' emri verdi. Ben o gece omzumdan ve vücudumun çeşitli yerlerinden yaralandım. Sanıklardan şikayetçiyim." diye konuştu.

Osman Sefa Karslı, babası Ali Karslı'nın FETÖ'nün darbe girişimi esnasında TÜRKSAT'ta şehit edildiğini belirterek, sanıklardan şikayetçi oldu.

Duruşmada beyanlarda bulunan 15 Temmuz şehitlerinin yakınları da şikayetçi oldu ve davaya katılma talebinde bulundu.

Davanın görülmesine öğle arasının ardından devam edilecek.

Kaynak: AA / Güncel
title