Yapay Zeka ile Düşünceleri Sesli Kelimelere Dönüştüren Cihaz Geliştirildi

California Üniversitesi'nden doktora öğrencileri, işitme engelli bireylerin düşüncelerini gerçek zamanlı olarak sesli kelimelere dönüştüren bir yapay zeka cihazı geliştirdi. Araştırma, felçli hastaların kaybolan konuşma yeteneklerini geri kazandırma yolunda önemli bir adım olarak görülüyor.
Düşünceleri sesli kelimelere dönüştüren cihaz geliştiren ABD'deki California Üniversitesi doktora öğrencileri Kaylo T. Littlejohn ve Cheol Jun Cho, işitme engelli bireylerin hayata tutunması için umut oluyor.
Yapay zeka teknolojisi, mahremiyet ve güvenlik gibi alanlarda tartışmalara neden olurken sağlık ve bilim gibi önemli alanlarda sunduğu çözümlerle umut vadedebiliyor.
Bu teknolojinin kullanımını ve üretimini düzenleyen yasalar, hükümetlerin gündeminden düşmüyor ancak birçok alanda çalışmalar yapan bilim insanları araştırmalarında yapay zekadan faydalanıyor.
İşitme engelli kişilerin yeniden duyabilmesi için yapılan son araştırmalar, yapay zekanın bu alanda önemli katkısının bulunabileceğini, işitme kaybının tedavisinde kullanılan cihazların kişisel ihtiyaca uygun hale getirilmesine yardımcı olduğunu gösteriyor.
Yapay zekadan yararlanılan son araştırmalardan biri de aralarında Littlejohn ve Cho'nun bulunduğu ekip tarafından ABD'de yapıldı. Ekip 31 Mart'ta, yapay zekanın kullanıldığı araştırmada konuşma yeteneğini kaybetmiş 47 yaşındaki felç hastasının düşüncelerini gerçek zamanlı olarak sesli kelimelere dönüştüren cihazı geliştirdi.
İkili, araştırmanın son durumu, cihazın gelecekteki muhtemel kullanımı ve yapay zekanın araştırmalarındaki rolüne ilişkin AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Cho, yazılı açıklamasında ilk olarak sinirsel aktiviteler ve konuşma unsurlarını içeren veri kümesi oluşturduklarını, hastaya monitörde bazı cümleler gösterdiklerini ve kendisinden bu cümleleri söylemeye çalışmasını istediklerini aktardı.
Katılımcı konuşamadığı için cümleleri söyleme çabası sonucunda hangi kelimelerin ne zaman söylendiği hakkında bilgi sahibi olamadıklarını ifade eden Cho, "İşte bu noktada yapay zeka devreye girdi. Özellikle, gerçek zamanlı konuşma deşifrelerinden (Zoom gibi) esinlenerek, konuşma girişimlerini akış halinde dinamik olarak tespit edip sınıflandırabilen bir yapay zeka modeli geliştirdik." ifadelerini kullandı.
Cho, konuşamayan felçli hastaların tedavisinde kullanılan mevcut beyin bilgisayar arayüzlerinin (BCI) "yavaş" sonuç ürettiğini belirterek, bu sorunu beyindeki sinirsel aktiviteleri işleme ve gerçek zamanlı sesi oluşturmak için BCI'lara yapay zeka tekniklerini dahil ederek çözdüklerini kaydetti.
"Bu araştırma deneysel ve kavram kanıtlama amaçlıydı. Bu teknolojiyi ölçeklendirmek için pek çok sorun devam etmekte ve yapay zeka burada çok önemli bir role sahip olacak." değerlendirmesini yapan Cho, araştırmada kullandıkları cihazın yalnızca katılımcı için çalıştığını, yapay zekanın ise bunu birçok kullanıcıya uyarlamada yardımcı olabileceğini belirtti.
Cho, yapay zeka tekniklerinin felç nedeniyle kaybedilen sinirsel işlevlerin geri kazanılmasına desteğini gösterdikleri araştırmanın, bu teknolojinin alana "olumlu" katkıda bulunduğuna yönelik ikna edici bir vaka olduğunu kaydetti.
Araştırma ile felç nedeniyle kaybolan konuşma yeteneğini geri kazandırma yolunda "önemli bir adım" attıklarını belirten Cho, "Yapay zekanın BCI gibi veri ağırlıklı her alanda vazgeçilmez olduğuna inanıyorum." ifadelerini kullandı.
Yapay zeka teknolojisi, bilimsel araştırmalarda büyük veri setlerini işlemek durumunda kalan araştırmacılara yardımcı oluyor. Özellikle, tıp, biyoloji ve kimya gibi alanlarda deneysel süreçlerin tasarımı ve simülasyonların kurulmasındaki destek, bilim insanlarının işini kolaylaştırıyor.
"Bu, beyinden ses aktarımının ilk gösterimi"
Littlejohn da yazılı açıklamasında, araştırmalarının, zihinden konuşma sentezlenip sentezlenemeyeceğine dair çok eski bir sorunun ilkesel ispatı olduğunu ifade ederek "Bu, beyinden ses aktarımının ilk gösterimi." değerlendirmesini yaptı.
Araştırma sırasında katılımcının monitöre yansıtılan cümleleri söyleme girişimlerini yapay zeka modelini eğitmek için kullandıklarını aktaran Lıttlejohn, yapay zekanın araştırmada "son derece faydalı ve olumlu" katkıda bulunduğu ve bu teknolojideki gelişmeler olmaksızın çalışmanın "mümkün olmayacağını" vurguladı.
Lıttlejohn ayrıca, gelecekte, araştırmada kullandıkları benzer sistemlerin 7/24 erişebilir olacağına inandığını belirterek, sistemi kablosuz ve taşınabilir hale getirerek, cihazın çözünürlüğünü yükseltmek istediklerini söyledi.