Yalçın Küçük: "Şık ve Şener'i Tahliye Ederek Davayı Bitirdiniz"
Oda TV davasında savunmasını yapan tutuklu sanıklardan Yalçın Küçük, "Bu dava Nedim Şener ve Ahmet Şık üzerine kuruldu."
Oda TV davasında savunmasını yapan tutuklu sanıklardan Yalçın Küçük, "Bu dava Nedim Şener ve Ahmet Şık üzerine kuruldu. Siz onları tahliye ederek davayı bitirdiniz" dedi.
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edilen duruşmada zaman zaman ses tonunu yükselterek savunmasını yapan Yalçın Küçük, davanın Nedim Şener, Hanefi Avcı ve Ahmet Şık üzerine kurulu olduğunu savunarak, "Cürüm onlara yükleniyor. Bunlar ne yapmışlar. Kitap yazmışlar, kötülük yapmışlar. İddianame kurgusuna bakınca en büyük cürüm onlara yükleniyor. Siz onları tahliye ettiniz, davayı bitirdiniz" diye konuştu.
Küçük, iddianamede kendi suçunun sanıklardan Barış Pehlivan'a talimat vermek olduğunu ifade ederek, "Benim suçum ne? Barış Pehlivan'a talimat vermişim. Talimatta da hiçbir şey yok. Pehlivan'ın yüzünü nezarette gördüm" dedi.
Bağırarak "Barış Pehlivan kalk ayağa, benim evimi biliyor musun? Hayır bilmiyor. Biliyor musun kalk ayağa" diyen Küçük, Pehlivan'a daha sonra da "Balat'ı biliyor musun?" diye sordu. Pehlivan da, "Bilmiyorum" yanıtını verdi.
Küçük, evine gelenlerin kameraya çekildiğini dile getirerek, "Ben hep takip edilen bir insanım. Barış Pehlivan ben sana ne ikram ettim, çay mı? Yalan söylüyor, bende sırf kahve var" diye konuştu.
Yaptıkları her şeyin emekçiler için olduğunu söyleyen Küçük, emekçi halk için savaştığını anlattı. Küçük, ülkede tehlike olduğu zaman artık dışarıya çıkması gerektiğine karar verdiğini, tehlikenin geçtiğini düşündüğünde de bu ülkenin hapishanelerine döndüğünü söyledi.
Ergenekon ve Balyoz davası kapsamında tutuklu iken milletvekili seçilenleri kendisinin seçtirdiğini öne süren Küçük, "Eğer biraz daha beni tutuklamasalardı 3-4 kişiyi daha milletvekili yapardım. İstediğiniz kadar hapse atın beni, ben 40 kitap daha yazarım. ya halkımın sevgisinden ya da polislerin takibinden hiçbir yere gidemiyorum" ifadelerini kullandı.
Abdullah Öcalan'ın eski avukatı İrfan Dündar'ın kendisini telefonla aradığını söyleyen Küçük, "Bana başkanın selamı var. 'Hatırladın mı?' beni dedi. Aysel Tuğluk, Doğan Erbaş hep beraber gelirlerdi. Gebze'de yatıyordum. Benimle konuşurlardı. 'Beni arıyorsun Zekeriya Öz'le bağlantı kuruyorsun' dedim. Benim gibi adama MİT adamı gönderdiler. Zaten KCK kapsamında tutuklanmadı. Basında yer aldı bu. Gazetelere yansıdı. KCK davasında bir yığın MİT mensubu var" diye konuştu.
"TÜBİTAK raporunun gelmediği gün konuşma imkanına kavuştum" diyen Küçük, "Bizim hiçbirimizin bir rapora ihtiyacımız yok. Raporluk bir halimiz yok. Hiçbirimizde zerre kadar suç yok. Soner benim çok iyi arkadaşım. Heyetinizin adı iyi. Bu duruşmaların sonunda bizlerin hepimizi bırakın. O kadar" diyerek savunmasını sonlandırdı.
Küçük'ün savunmasının tamamlamasının ardından duruşmaya öğlen arası verildi. - İSTANBUL