Haberler

Yahya Kemal Beyatlı Vefatının 60. Yılında Anıldı

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Türk edebiyatının önemli şairlerinden Yahya Kemal Beyatlı'yı vefatının 60. yılında yad etmek için "Evvel Giden Ahbab" başlıklı bir etkinlik düzenlendi.

Türk edebiyatının önemli şairlerinden Yahya Kemal Beyatlı'yı vefatının 60. yılında yad etmek için "Evvel Giden Ahbab" başlıklı bir etkinlik düzenlendi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığı ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi iş birliğiyle Cemil Bilsel Konferans Salonu'nda düzenlenen etkinlikte Yahya Kemal'in edebi ve estetik yönü konuşuldu.

Ağırlıklı olarak lise öğrencilerinin katıldığı etkinliğin açılışında konuşan İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, Yahya Kemal'i anmak için bir araya geldikleri için heyecanlı olduklarını ifade etti.

Yahya Kemal'in sadece Türk edebiyatına hizmetleri değil, aynı zamanda İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nin bugünlere gelmesindeki katkısı dolayısıyla da büyük bir değer olduğunu kaydeden Ak, "Bu değeri daha iyi anlamak ve bugünkü gençlere örnek olacak yönlerini ortaya çıkarmak adına gerçekleştirilen bu faaliyeti gönülden tebrik ediyorum." dedi.

Anma etkinliği kapsamında gerçekleştirilen panelin oturum başkanlığını yapan Prof. Dr. M. Fatih Andı, ölümünün üzerinden 60 sene geçmiş olmasına rağmen halen Yahya Kemal'i konuşabildiklerini ve düşünceleri üzerinde düşünce geliştirdiklerini söyledi.

"Bugünün en genç şairi Yahya Kemal'i bilmeden ben şairim diyemiyor." diyen Andı, özellikle liselerden gelen gençlerin panel sayesinde Yahya Kemal'i tanımasını veya en azından bu konuda ilgi uyandırmasını ümit ettiklerini dile getirdi.

"Kitapları hazine niteliğindeydi"

Edebiyatçı, şair ve yazar Beşir Ayvazoğlu, ilk olarak ilkokul yıllarında adını duyduğu Yahya Kemal'in "Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik, bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik" dizeleriyle tanınan "Akıncılar" isimli şiirini çocukluğunda ezberlediğini söyledi.

Ayvazoğlu, annesinin kış gecelerinde okuduğu "Battal Gazi" menkıbeleriyle, Yahya Kemal'in akıncıları anlattığı şiirinin zihnindeki mistik atmosferde birleştiğini aktardı.

Daha sonra şairin diğer kitaplarını da temin ettiğini anlatan Ayvazoğlu, şöyle konuştu:

"Kapağıyla, iç düzeniyle, kağıdıyla insanı cezbeden şiir kitapları elime geçti. Yahya Kemal'in bu kitapları taşrada şiire ve edebiyata meraklı bir genç için hazine niteliğindeydi. Ben o kitapları o kadar okudum ki neredeyse 'Kendi Gök Kubbemiz' ve 'Eski Şiirin Rüzgarıyla' kitaplarının hafızı haline gelmiştim."

"Kendi Gök Kubbemiz" şiir kitabının "Süleymaniye'de Bayram Sabahı" şiiriyle başladığını hatırlatan Ayvazoğlu, "Şiir kitabının ilk sayfasında Süleymaniye gerçeğiyle, Süleymaniye'yi vücuda getiren medeniyet gerçeğiyle karşı karşıya kalıyorsunuz." ifadelerini kullandı.

"İstanbul üzerine özel bir dikkat söz konusuydu"

Prof. Dr. Ali Şükrü Çoruk, konuşmasında Yahya Kemal'in İstanbul üzerinde derin düşünmesinin siyasi ve sosyal sebeplerine değindi.

Yahya Kemal Beyatlı'nın eserlerinde İstanbul'a bu kadar çok yer ve değer vermesinin en önemli dış şartlarından birinin İstanbul'un 1918 yılında İngilizler tarafından işgali olduğunu söyleyen Çoruk, şöyle devam etti:

"İstanbul 1918'de işgal edildikten sonra Batı kamuoyunda Türklerin İstanbul'dan çıkarılması, İstanbul'un uluslararası bir konsorsiyum yönetimine verilmesi gibi konular sıkça tartışılmaya başladı. İmparatorluk parçalanırken, taksim edilirken Batı kamuoyunda İstanbul üzerine özel bir dikkat söz konusuydu. Böyle bir ortamda bu söylentileri duyan Osmanlı kamuoyunu ciddi bir endişe kapladı."

"İstanbul'un kaybedilmesiyle aslında bir milletin, bir dinin ortadan kaldırılma tehlikesi söz konusudur." diyen Çoruk, Yahya Kemal'in çalışmaları sayesinde olumsuz İstanbul algısının zamanla ortadan kalktığına vurgu yaptı.

"Yahya Kemal ısrarla İstanbul'u savundu"

Doç. Dr. Dursun Ali Tökel, Yahya Kemal'in "Türk kendisinin şiirle ifade eder" sözünü anımsatarak, "Eğer şiir yoksa Türk de yoktur. Felsefemizi de tarihimizi de şiirle yazmışız." dedi.

Bir köy okulunda beşinci sınıfta okurken İstanbul'u hiç görmemiş olmasına rağmen beynine İstanbul'un verilmeyeceğinin işlendiğini kaydeden Tökel, "İstanbul'u vermek namus vermek gibidir. Herkes İstanbul'a saldırırken Yahya Kemal ısrarla savunmuştur." diye konuştu.

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hayati Develi ise Yahya Kemal'i bir kimlik yapıcısı olarak gördüğünü ifade etti.

"Kimlik tarifle yapılan bir şeydir. Hangi kimliğe sahip olduğumuzu, biri bize bunu öğrettiği için biliyoruz." diyen Develi, "Yahya Kemal, kendi döneminde bir Türk tarifi ortaya koymuş ve bize Türk'ü nasıl anladığını ifade etmiştir. Bu aşırılıkları olmayan, coğrafyanın şartlarında doğmuş, yücelmiş, yüksek bir kültür oluşturmuş bir Türk tarifidir ki bugünkü Türkiye'nin de ihtiyaçlarına birebir karşılık gelir." ifadesini kullandı.

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Mehmet Samsakçı, üniversitenin arşiv belgelerinden örneklere vererek, Yahya Kemal'in İstanbul Üniversitesi'ndeki çalışmalarını, üstlendiği görevleri ve neler yaptığını anlattı.

Etkinlik, Elif Ömürlü Uyar'ın koro eşiliğinde Yahya Kemal Beyatlı şiirlerinden bestelenen şarkıları seslendirdiği konserle sona erdi.

Kaynak: AA / Güncel
TBMM'de kabul edildi! Yetkisiz çakar kullanımı ve ateşli silahlara yönelik cezalar artırıldı

Yetkisiz çakar kullanımı ve ateşli silahlara yönelik cezalar artırıldı

Netanyahu UCM'nin tutuklama kararı sonrası kameralar karşısına geçti tehdit etti

Netanyahu hakkındaki tutuklama kararı sonrası kameralar karşısına geçti tehdit etti

Putin'den dünyayı tedirgin eden bir açıklama daha: Savaş artık küresel

Putin'den dünyayı tedirgin eden bir açıklama daha! Açık açık tehdit etti

Ev hapsindeyken 2 kişiyi öldürüp kayıplara karışan Servet Bozkurt yakalandı

Ev hapsindeyken 2 kişiyi öldürüp kayıplara karışan Servet Bozkurt yakalandı

title