Yabancı Yolcular, Havalimanında Güllerle Karşılandı

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :

Öğrencilerin gelen yolculara gül dağıtması

İletişim Kulübü Başkanı Sinan Ergün'ün açıklaması

Sabahattin Zaim Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Arif Ersoy'un açıklaması Yabancı yolcular, havalimanında güllerle karşılandı

Atatürk Havalimanı'ndaki terör saldırısını protesto eden bir grup Sabahattin Zaim Üniversitesi öğrencisi, Dış Hatlar Geliş Terminali'nde, yabancı yolculara gül dağıttı

Atatürk Havalimanı'ndaki terör saldırısını protesto eden bir grup Sabahattin Zaim Üniversitesi öğrencisi, Dış Hatlar Geliş Terminali'nde, yabancı yolculara gül dağıttı.

İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi İletişim Kulübü öğrencileri, Atatürk Havalimanı'nda yaşanan saldırıyı kınamak ve teröre karşı uluslararası bir tepki oluşturmak için Dış Hatlar geliş terminalinde üzerine Türk Bayrağı astıkları bir stant açtı. Burada, havalimanına gelen yabancı yolculara, öğrenciler gül takdim etti.

Klüp Başkanı Sinan Ergün yaptığı açıklamada, havalimanında gerçekleştirilen hain saldırının, ülkenin her ferdini derinden yaraladığını belirterek, "Müslüman bir ülkede, Ramazan ayında üstelik iftar vakti gibi en masum zaman diliminde yaşanan bu olay, terörün dil, din, ırk ve ülke ayrımı yapmaksızın masum insanları kurban seçtiğini bir kez daha kanıtlamıştır." dedi.

Her terör saldırısında olduğu gibi bu alçak eylemde de sadece 79 milyon Türk vatandaşı değil, 7.5 milyar dünya insanının hedef alındığını vujrgulayan Ergün, bu menfur terör saldırıdan sonra maalesef dünya ülkelerinin verdikleri tepkinin yetersiz kaldığını söyledi.

Ergün, teröre karşı topyekün bir duruş sergilenmezse; Paris, Brüksel, Orlando ve İstanbul'da yaşanan kanlı eylemlerin, yarın başka metropollerde de sivil kanı akıtmaya devam edeceği kanaatinde olduklarını aktararak, "Bu olay sonrası altı çizilmesi gereken bir husus daha var. Acımız büyük olmasına rağmen 28 Haziran akşamı gerçekleşen eylemden birkaç saat sonra uçuşların normale dönmesi ve saldırıyla bağlantıları bulunan teröristlerin 2 gün içerisinde yakalanıp tamamının tutuklanması biraz olsun acıları dindirmiştir. Hatırlanacağı gibi, Paris'te yaşanan saldırılar sonrası kentte hayat yaklaşık 10 gün dururken, Brüksel'de gerçekleşen olayda ise havalimanı 1 haftadan fazla kapalı kalmıştı. Avrupa ülkelerine göre çok zor bir coğrafyada çok kısa sürede olayları aydınlatan ve tüm bilgileri şeffaf şekilde basınla paylaşan başta İstanbul Emniyetimize ve tüm yetkililere teşekkür ederiz." diye konuştu.

Yüzyıllar boyu, medeniyetlere ev sahipliği yapmış, sanatın, edebiyatın estetiğin başkenti İstanbul'da bu ve benzeri olayların yaşanmasının, kentin görkemine ve itibarına asla halel getiremeyeceğini dile getiren Ergün, hiç bir kuvvetin, bir dünya kenti olan İstanbul'un zarafet ve misafirperverliğine gölge düşüremeyeceğini vurguladı.

Ergün, laldırının ardından kirli ellerin başlattığı Türkiye'yi itibarsızlaştırma kampanyalarına karşı dimdik ayakta durmaya devam edeceklerini anlatan Ergün, "Bu amaçla, kardeşlik ve dostluk şehrimize gelen farklı ülkelerden gelen misafirlere en içten duygularla hoş geldinizdiyerek, kendilerini şehrimizde görmekten memnuniyet duyduğumuz ifade etmek istedik." ifadelerini kullandı.

Öğrencilerine destek vermek için havalimanına gelen Sabahattin Zaim Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Arif Ersoy da cereyan eden menfur terörist saldırıyı kınadıklarını belirterek, terörizmin bir insanlık suçu olduğunu dile getirdi.

Terörle hiçbir toplumun hak ve hukukunun korunamayacağını aktaran Ersoy, şöyle devam etti:

"Bugünkü terörizm mevcut dünya düzeninin ürettiği bir problemdir. Bu problem her ne kadar da Ortadoğu'da yaygınlaşmışa da ben inanıyorum ki gelecekte bütün dünya bununla etkilenmektedir. Onun için burada turistleri karşılıyoruz. Onlara 'ülkemize hoş geldiniz' diyoruz ve onların yoluyla da Batılı yöneticileri Batılı halka şikayet ediyoruz. Diyoruz ki; sizi temsil eden yöneticiler uluslararası ilişkilerde çifte standart uyguluyor. Bir tarafta demokrasi ve insan haklarından bahsediyorlar, başka taraftan da terörizmi destekliyorlar. Ortadoğu halklarına teröre karşı birlik olması çağrısı yapmak istiyorum. Gelin birleşelim, teröre karşı ortak cephe oluşturalım. Şunu ilan ediyoruz ki; Türkiye Cumhuriyeti ırkçı bir devlet değildir. Osmanlı devleti ırkçı bir devlet değildir. Biz bu coğrafyada hiç ırk farkı gözetmeden bir arada barış içerisinde yaşadık. Bu coğrafyada yaşayan insanlar hangi dili konuşursa konuşsun kardeştir."