Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Aliağa'daki Tüpraş Rafinerisi'nde patlama

Aliağa'daki Tüpraş Rafinerisi'nde korkutan patlama

Naci Görür Malatya'daki son depremi işaret ederek uyardı: Endişe verici

Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

20 ilde daha okullar tatil edildi

20 ilde daha okullar tatil edildi

Yabancı restoranlar arasında rekabet kızışıyor

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

İstanbul, sahip olduğu mutfak kültürünün yanı sıra dünyaca ünlü, markalaşmış yabancı restoranların da açılmasıyla dünyanın gastronomi merkezleri arasındaki yerini alıyor.

İstanbul, sahip olduğu mutfak kültürünün yanı sıra dünyaca ünlü, markalaşmış yabancı restoranların da açılmasıyla dünyanın gastronomi merkezleri arasındaki yerini alıyor.

Zengin mutfağıyla her damak tadına uygun lezzetler sunan tarihi şehir, şimdilerde başka coğrafyaların tatlarına da ev sahipliği yapıyor.

Kentin farklı semtlerinde hizmet veren Meksika, İngiliz, Fransız, İtalyan, Hint, İran ve Çin restoranlarına turistlerin yanı sıra İstanbullular da yoğun ilgi gösteriyor.

Taksim'de hizmet veren Reyhun İranian restoran da İran mutfağının lezzetlerini İstanbullulara ve tarihi şehri ziyarete gelen yerli-yabancı turistlere sunuyor.

Restoranın sahibi Hamid Reza Rahimi, aynı coğrafyada yer alan Türkiye ve İran'ın kültür kodlarının birbirine çok benzediğini, bu benzerliğin doğal olarak mutfağa da yansıdığını söyledi.

Türk arkadaşının tavsiyesi üzerine İstanbul'da bir İran restoranı açmaya karar verdiğini kaydeden Rahimi, "İstanbul artık uluslararası bir şehir haline geldi. Son 5-6 yılda çok sayıda yabancı restoran açıldı. Komşu iki ülkeyiz ve her şeyimiz bu kadar yakınken, İstanbul'da bir İran restoranının olmamasının eksikliği bence çok fazla hissediliyordu. İstanbul'da İran restoranı açmayı ilk biz başardık. Bizden sonra açanlar da oldu ama İran mutfağının gerçek lezzetlerini biz sunuyoruz. Bu konuda da iddialıyız." diye konuştu.

Rahimi, daha önce açılan İran restoranlarının hiçbirinin gerçek lezzetleri yakalayamadığını dolayısıyla Türkiye'de İran mutfağının hep geri planda kaldığını belirtti.

İran yemeklerinin çok baharatlı olduğuna dair Türkiye'de bir kanı olduğunu, tam aksine İran yemeklerinde Türk mutfağından farklı baharat kullanılmadığını aktaran Rahimi, şöyle devam etti:

"Bizim yemeklerimizi başka ülkelerin yemekleriyle karıştırıyorlar. En çok kullandığımız baharat safrandır. Onun dışında Türkiye'de hangi baharatlar kullanılıyorsa bizde de aynısı kullanılır. Yemekleri pişirme şeklimiz Türkiye'den biraz farklı bu da doğal olarak yemeklerin tadına yansıyor. Kebaplarımız da aynı sadece tatlar biraz farklı.

Restoranımıza daha çok Avrupalı ve Arap müşteriler geliyor. Türk müşterilerimiz çok az, o da bence bizim tatlara pek alışkın olmamalarından kaynaklanıyor. Türkler damak tadında çok seçiciler. Biz de Türk müşteri çekmek için uğraşıyoruz. Türk müşterilerimize hitap edecek yemekler üzerinde çalışıyoruz ve galiba bunu yakın zamanda başaracağız."

"İstanbul'da yabancı restoranlar arasında rekabet kızışıyor"

İran mutfağının en önemli yemeklerinden birinin kebap olduğunu söyleyen Rahimi, "Adana kebabına çok benziyor ama bizim kebap biraz daha sulu. Gelen müşterilerimize daha çok bunu tavsiye ediyoruz. Özellikle Türk müşterilerimize Türk mutfağına yakın yemekleri tavsiye ediyoruz. Birden değişik bir tat sunduğumuz zaman genellikle olumsuz tepki alıyoruz. İran yemeklerini biraz tattıkları zaman yavaş yavaş alışıyorlar." dedi.

Rahimi, gerçek bir İran mutfağı lezzeti sunmak için ustaların mutlaka İranlı olması gerektiğini vurguladı.

"O tadı Türk ustalar yapamaz." diyen Rahimi, "Burada ben çok denedim ilerleyen zamanda o tadı unutuyorlar tat tamamen değişiyor. Mesela Türk ustası geldiği zaman kebabın tadı Türk kebabına dönüyor. O yüzden ustaların İranlı olması şart mecburen." ifadelerini kullandı.

Rahimi, İstanbul'daki markalaşmış yabancı restoranlar arasında rekabetin de giderek kızıştığına dikkati çekerek, kendilerinin müşterinin hem gözünü hem de midesini doyurarak bu rekabette öne çıktığını aktardı.

Başka mutfaklarda kendilerininki kadar bol kepçe olmadığını ifade eden Rahimi, şunları kaydetti:

"İnsanların çok sevdiği bir tabak dolusu yemek. Yani bizim yemeklerimiz hem göze hem mideye hitap ediyor ve bu çok önemli bir şey. En önemli şey zaten müşterinin ilk gördüğü şey. Bu yemeğe baktığı zaman o keyfi aldığı zaman bitmiştir. Geri kalan da bir şey yok zaten, tatları çok güzel yemeklerimiz onun için en önemli olan o. Sabit müşterilerimiz çok ama en çok da İstanbul'u ziyarete gelen turist müşterimiz var. Hepsi de memnun ayrılıyorlar."

"İran pilavını çok seviyorum"

Müşterilerden Mehmet Huri, İran restoranına sık sık ailecek geldiklerini belirterek şöyle konuştu:

"Burada yediğimiz yemeklerin tatları da bizim damak tadımıza uygun. Beğenerek severek buraya geliyoruz. İran pilavını çok seviyorum. Bir de bu mutfağın bir özelliği var safran olması. Kebaplar da bizim Türk kebaplarına çok benziyor."

Tansu Bilgiç isimli bir başka Türk müşteri ise İran yemeklerini çok sevdiğini ifade ederek, "İran yemeklerini Türk yemeklerine çok benzetiyorum. Burada çok fazla yerli yabancı turistle tanışma fırsatımız oldu. Fiyatları da uygun. Tatlılarda pilavlarda yani her yemekte safran kullanılıyor." dedi.

İran restoranının tatlılarının müdavimi olan Oğuz Yalçın da "Tatlıları güzel ve yumuşak. Kremalıları daha çok tercih ediyorum. Damak tadımıza da daha yakın zaten" diye konuştu.

Yabancı restoranlar arasında rekabet kızışıyor
Kaynak: AA / Güncel
title