Yabancı Misyon Şeflerine "Zeytin Dalı Harekatı" Bilgilendirmesi (2)
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Gülnur Aybet, Daily Sabah Gazetesi ve İstanbul Konsoloslar Birliği (ICC) tarafından düzenlenen resepsiyonda, uluslararası şirketlerin yöneticileri ve İstanbul'da görev yapan başkonsoloslara, "Zeytin Dalı Harekatı" hakkında bilgiler verdi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Gülnur Aybet, Daily Sabah Gazetesi ve İstanbul Konsoloslar Birliği (ICC) tarafından düzenlenen resepsiyonda, uluslararası şirketlerin yöneticileri ve İstanbul'da görev yapan başkonsoloslara, "Zeytin Dalı Harekatı" hakkında bilgiler verdi.
CVK Bosphorus Otel'de düzenlenen resepsiyonun ev sahipliğini Daily Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Serdar Karagöz ve ICC Başkanı ve Macaristan'ın İstanbul Başkonsolosu Balazs Hendrich yaptı.
Resepsiyonun önemi hakkında AA muhabirine açıklama yapan Daily Sabah Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Karagöz, Türkiye'nin çok önemli günlerden geçtiğini ve Afrin'deki Zeytin Dalı operasyonunun uluslararası camiada merak uyandırdığını söyledi. Karagöz, "Türkiye bu harekatı neden yapıyor? Bu harekatın sonuçları neler olacak? Bu konuda Türkiye'de görev yapan hem başkonsolosları, hem yabancı misyonları bilgilendirme amacıyla bu faaliyeti düzenliyoruz. Uluslararası şirketlerin yöneticileri de merak ediyorlar. Çünkü onlar, hem yatırımcılar. Operasyonun sonuçları hakkında meraklılar. Bu operasyonun sonuçları ve sebepleri hakkında kendilerini bilgilendirmek istedik." dedi.
"Uluslararası arenada terör örgütü YPG, sanki bir barış sembolü gibi anlatılıyor" diyen Karagöz, konuşmasına şöyle devam etti:
"Biz YPG'nin bölgede yaşayan Araplar, Türkmenler, Kürtler için büyük bir tehlike olduğunu tespit ettik. Orada yaşayan insanların tanıklıklarıyla tespit ettik. Operasyonun amaçlarından biri, bölgede istikrarın sağlanması. Bölgeden kaynaklanan terörün ortadan kaldırılmasıdır."
YPG'nin, PKK'dan ayrı bir terör örgütü olmadığını vurgulayan Karagöz, şunları söyledi:
"Muhataplarımız da uluslararası şirketlerin yöneticileri ve yabancı misyon şefleri de bunu çok iyi biliyorlar. PKK eşittir YPG ama buna direniyorlar. YPG sanki PKK'nın bir uzantısı değilmiş gibi davranıyorlar. Bu dirençlerinde ne kadar hatalı olduklarını, yanıldıklarını bu toplantıda konuştuk. Bu tarz toplantılar, uluslararası arenada Türkiye'nin imajını da güçlendirecektir. Türkiye'nin yaptığı askeri harekatın haklılığını da en güçlü şekilde ispat edecektir."
Karagöz, Türkiye'nin Afrin'de sivillerin haklarını koruma amaçlı bir operasyon yaptığını hatırlatarak, "Bu bölgede YPG ve PKK unsurları, kendi gibi düşünmeyenlere yaşam hakkı tanımadı. Bunun için din, dil, ırk ayrımı yapmadılar. Kendi gibi düşünmeyen Kürtleri de buradan sürdüler. Biz bunu kanıtlarıyla anlatıyoruz." diye konuştu.
Türkiye'nin, kendisini her platformda iyi ifade ettiğini ancak bunu anlamak istemeyen uluslararası güçler olduğunu kaydeden Karagöz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Karşımızdaki insanlar ve direnç, meseleyi bilmemekten kaynaklanmıyor. Karşımızdaki direnç, politik bir tavır takınmalarından kaynaklanıyor. Karşımızda Türkiye ile sorunu olan uluslararası bir medya var. Bu sorun, onların Türkiye'yi bir yere hapsetmelerinden kaynaklanıyor. Uluslararası gazetecilik prensiplerinden bahsediyorsak hiçbir gazetenin PKK, YPG'den farklı bir oluşumdur' diyememesi lazım. Aksine PKK ile YPG'nin aynı oluşum olduğunu gösteren delillerin peşinden gitmeleri lazım. Yaptıkları şey, YPG'li kadın savaşçıların demokrasi ve özgürlük adına savaştıklarını söylemek. Ben bu basını ikna edeceğimizi düşünmüyorum. Bunun için Avrupalı ve ABD'li basın mensuplarını değil, Avrupa ve ABD kamuoyunu ikna etmeye odaklandık."
Karagöz, resepsiyona çok sayıda uluslararası şirketin yöneticisinin de katıldığını aktararak, "Yabancı yatırımcılar hala yatırımlarına devam ediyor. Türkiye'de savaş halinde, istikrarsızlık varmış gibi fotoğraflar iş adamlarını ikna etmiyor, hala Türkiye'ye yatırım yapıyorlar. Bu Türkiye'ye duydukları güvenin bir göstergesi. Bir de uluslararası medyanın artık itibarsız olmasının bir göstergesi." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. Gülnur Aybet, resepsiyonda yabancı misyon şeflerine "Zeytin Dalı Harekatı" harekatı hakkında İngilizce bir bilgilendirme yaptı. Prof. Dr. Aybet, Türkiye'nin yürüttüğü harekatın, uluslararası haklılıklarını anlattı.
AA muhabirine açıklama yapan Prof. Dr. Aybet, İstanbuldaki diplomatik camianın böyle bir bilgilendirmeye katılmasının çok önemli olduğunu söyledi. Misyon temsilcilerine yaptığı konuşmada, uluslararası medyada Zeytin Dalı Harekatı'nın haklılığı hakkında bilgi verdiğini ifade eden Prof. Dr. Aybet, "Zeytin Dalı Harekatı'nın başlangıcından beri uluslararası medyada bazı çarpıtmalar oluyor. Burada kendimizi, operasyonun gerekçelerini, daha iyi anlatmamız gerekiyor. Bu akşam burada uluslararası hukuk açısından harekatın meşruiyetini, bu harekatın gerekçelerini anlattım." dedi.
Prof. Dr. Aybet, Zeytin Dalı Harekatı'nın kısa ve uzun vadede amaçları olduğunun altını çizerek, şunları söyledi:
"Kısa vadede Afrin bölgesinden gelen terör tehditlerinden dolayı burada Türkiye açısından güvenli bir bölge oluşturulması. Bizim ulusal güvenliğimiz için bir güvenli bölge. ve daha uzun vadede öncelikle terör koridorunun oluşmasını engellemek. Terör örgütlerinin, savaşı kullanarak kendilerine bir alan açarak demografik yapıyı değiştirme çabalarını engellemek, tersine çevirmek. Buradan kaçıp giden yerel halkın geri dönerek, tekrar yönetimi ele almasını sağlamak. Bu amaçların altını vurguladım."
Resepsiyon hakkında AA muhabirine açıklama yapan TRT World Genel Yayın Yönetmeni Fatih Er de bu tip bilgilendirmelerin önemine işaret ederek, "Sadece alanda askeri olarak varlık göstermek yeterli değil. Aynı zamanda Türkiye'nin enformasyonu da kontrol etmesi gerekiyor. Bu anlamda önemli bir etkinlik. Türkiye ilk ağızdan Afrin'deki operasyonun detaylarını ülke yetkililerine aktaracak. Bu bilgiler de yetkililer tarafından kendi ülkelerine aktarılacak. Enformasyonu kontrol edebilmemiz önemli." görüşünü dile getirdi.
Resepsiyonun ev sahiplerinden olan ICC Başkanı ve Macaristan'ın İstanbul Başkonlosu Balazs Hendrich, resepsiyonun Türkiye'de görev yapan misyon temsilcileri açısından doğru ve dengeli bilgilendirme fırsatı olduğuna değinerek, "ICC olarak İstanbul'da görev yapan başkonsolos ve fahri konsoloslar birlik içinde yer alıyoruz. Amacımız, İstanbul'da çalışan misyon şefleri olarak bir platform kurmak. Bizim odaklarımız siyasi ve ekonomik alanlar. Biz, doğru bilgilendirmenin Türkiye'nin amacı ve menfaati olduğunu düşünüyoruz. Dengeli bilgiler vermek, bütün başkentlere göndermek önemli amacımızdır." dedi.
Resepsiyon, yemek ve muzik dinletisi ile son buldu.