'YA BENİ EVİME GÖTÜR YA DA BEN IRMAĞA GİDERİM' DİYEREK, KENDİNİ YANAN KÖYÜNE GÖTÜRTTÜ
ANTALYA'nın Manavgat ilçesindeki yangında, çocuklarının evinden uzaklaştırdığı Durdu Kuru (82), yarım asırdan fazla yaşadığı yeri görmek isteyince yine çocukları itiraz etti.
ANTALYA'nın Manavgat ilçesindeki yangında, çocuklarının evinden uzaklaştırdığı Durdu Kuru (82), yarım asırdan fazla yaşadığı yeri görmek isteyince yine çocukları itiraz etti. Kuru, doktor oğluna, 'Ya beni evime götür, ya da ben ırmağa giderim. 1 hafta önce ölen yeğenim Barış'ın yanına kadar giderim deyince yeniden evine götürüldü. Kuru, İçinde yanarım artık geri dönmem dediği evini bekliyor.
Manavgat'ta 28 Temmuz'da başlayan orman yangınlarında kırsalda birçok yerleşim yeri hasar gördü. Toros Dağları'ndaki Sırtköy Mahallesi de yangından etkilendi. Birçok evle mahallenin etrafındaki ormanlık alanların tamamının hasara uğradığı yangında, köydeki yaşlılar ve çocuklar tahliye edildi. Yangın mahalleye yaklaştığında Manavgat'ta olan Durdu Kuru, evini görmek için geri döndü. 1985 yılında hayatını kaybeden eşiyle 1960'da yaptıkları evinden yangının ilerleyişini izleyen Kuru, duman mahalleyi etkileyince çocukları tarafından yeniden Manavgat'a götürüldü. Ertesi gün yarım asırdan fazla yaşadığı evini görmek isteyen Kuru'yu, çocukları mahalleye götürmek istemedi. Doktor oğlunu Beni ya köye götürürsün, evimi görürüm ya da ırmağa giderim diye tehdit eden Kuru, bunu üzerine tekrar mahallesine getirildi.
HAYATININ GEÇTİĞİ EV
Yaşadıklarını DHA muhabirine anlatan Durdu Kuru, 9 çocuğunu da dünyaya getirdiği evinde tüm hayatını geçirdiğini belirterek, 'Manavgat'tan çıktığımızda yangın karşı tepedeydi. Biz buraya gelinceye kadar arka taraftaki tarlaların olduğu yere geldi. Biz buraya geldikten bir süre sonra mahalle halkı 'Evden kaçın' diye bağırmaya başladı. Şu karşıdaki komşunun evinin penceresinde oğlan vardı, 'Çıkarın evden' dedi. Doktor oğlum ile büyük kızım ellerimden kollarımdan tutarak götürdü. Hiç görmediğim, bilmediğim yollardan Manavgat'a gittik dedi.
Evlendikten sonra yaşamının geçtiği evin çok anısı olduğunu anlatan Durdu Kuru, 'Doktor olan oğluma 'Beni yarın sabah köye iletirseniz iletirsiniz. İletmezseniz doğru ırmağa giderim' dedim. Bana 'Irmakta ne var' dedi. '1 hafta önce ölen yeğenim Barış'ın yanına kadar giderim' dedim. Ben böyle deyince sabahleyin beni evime getirdiler. Evin etrafında her yer yanmış. Çocuklarıma, 'İçinde yanarım artık geri dönmem' dedim. O günden beri bu evi beklerim diye konuştu.
Eskiden de büyük yangınlar çıktığını söyleyen Kuru, 'Ama bu kadar hiç yanmamıştı. Yer yer yangınlar çıktı ama böyle değildi. Şimdi bir mal ısıracak yer kalmadı dedi.
Durdu Kuru'nun oğlu Metin Kuru (59) ise 'Biz terk ettikten yarım saat sonra yangından buraya bir kozalak gelmiş. O sırada gelen bir itfaiye aracı yangının bizim evimize sıçramasını önlemiş. Ertesi gün geldiğimizde hem kendi evimizde hem de yanan akrabamızın evinde soğutma yaptık diye konuştu.