Voleybol Federasyonu Eski Başkanı Erol Ünal Karabıyık: "Elektronik Kart Sporda Şiddeti Önlemez"
Ercan ATA, Ankara-DHA Voleybol Federasyonu Eski Başkanı Erol Ünal Karabıyık, görevde olduğu yıllarda Adalet Komisyonu'nda görüşülen 6222 sayılı yasa hazırlık döneminde elektronik karta karşı çıkmıştı.
Ercan ATA, Ankara-DHA
Voleybol Federasyonu Eski Başkanı Erol Ünal Karabıyık, görevde olduğu yıllarda Adalet Komisyonu'nda görüşülen 6222 sayılı yasa hazırlık döneminde elektronik karta karşı çıkmıştı. Karabıyık voleybol salonlarına elektronik kartın girmesine engel olmuş ve e-bilet için anlaşma yapılmasına engel olmuştu.
Karabıyık, bu konu ile ilgili DHA'na açıklamalarda bulundu. Erol Ünal Karabıyık, "Benim karşı çıkış noktam sadece e-bilet değildi. 5149 sayılı yasanın yeterli olmadığı iddiaları ilk ortaya atıldığından itibaren ben 5149 sayılı yasanın tam olarak uygulanmadığını, yasayı uygulaması gereken herkesin iradesini tam olarak ortaya koymadıkları bir yerde yasayı yetersiz ilan etmenin anlamsız olacağını söyledim. Kulüplerin, güvenlik güçlerinin, Federasyonların, basının, adli mekanizmanın yani sporda şiddetle mücadele etmesi gereken tarafların 5149 sayılı yasayı tam anlamıyla uygulama çabası içersinde olmadıklarını ifade ettim. Elektronik kartın, Özel güvenlikle ilgili düzenlemenin, o dönemde Voleybol Federasyonu başkanı olduğum için, voleybola ne kadar büyük bir külfet getirdiğini söyledim . e-bilet uygulamasına da aynı şekilde karşı çıktım.
Karşı çıkışım aslında, e-bilete değil bugün "passolig" adı verilen elektronik karta idi. Konunun daha iyi anlaşılması için e-bilet ile elektronik kartın farkını anlatmam lazım: Siz elektronik ortamda hazırlanmış ve kullanacak kişinin ismini, soy ismini taşıyan bir bilet düzenleyebilirsiniz. Bu bilette doğal olarak kişinin oturacağı yer, koltuk numarası da bellidir. Benim karşı çıktığım bu biletin düzenlenmesi için bir de elektronik kart zorunluluğu getirilmesiydi. Bugün de aynı şekilde düşünüyorum. Elektronik kart olmadan da elektronik ortamda bir bilet düzenlenmesi mümkün. Bu hafta başlayacak olan uygulamadan önce bütün stadyumlarda zaten elektronik bilet düzenleniyordu. Bu bilete kullanacak kişinin isminin eklenmesi sorunu çözmeye yetecekken elektronik kartın ne katkısı olacağını hala anlamıyorum. Elektronik kartın sporda şiddeti önlemeye yönelik bir katkısı olacağına inanmadığım için, bunun taraftara, seyirciye bir külfet olduğunu düşündüğüm için o zaman karşı çıktım. Bu külfetin zaten az olan seyirci sayısını olumsuz olarak etkileyeceğini düşündüğüm için karşı çıktım; bugün de karşı çıkıyorum. Bunun karşılığında bu elektronik kartı her kim düzenleyecekse, onlar adına çok fazlasıyla getirisi olacağı muhakkak. Ben de bunun için karşı çıktım, çıkıyorum" şeklinde konuştu.
Bu kartın sporda şiddetin önlenmesine hiçbir katkısı olmayacağını düşünen Karabıyık, açıklamalarına şu şekilde devam etti:
"Basit bir örnek vermek gerekirse, sporda şiddete karışanlardan çok daha organize ve planlı terör eylemlerinin hedefi olan uçaklar için bilet alırken ya da online check-in yapmak için neden elektronik kart mecburiyeti yok? Çünkü resimli bir hüviyet ve adınıza düzenlenmiş bir bilet, sizin, bilet aldığınız uçağınıza binmeniz ve kendi koltuğunuza oturmanız için yeterli oluyor. Tabii tüm paydaşlar bu işlemlerin aksamadan yapılması için iş birliği içinde çalışıyor. Bir başkası sizin yerinize o uçağa binebiliyor mu, ya da sizin yerinize oturabiliyor mu? Olay bu kadar basit diye"konuştu
Bir taraftan oturuyor 3-5 kişi, böyle bir karar aldığını belirten eski başkan Karabıyık; "Bütün paydaşlar mutabıkmış gibi hükümete, meclise sunuluyor ve bunun sorumluluğunu, külfet kısmını ise spor seyircisi ve taraftarlar ödüyor. Düşünebiliyor musunuz milyonlarca taraftar, seyirci 100 milyonlarca lira ödemek zorunda kalacak bu karta. İşin bürokratik işlemleri, sıkıntısı, zaman kaybı vesairi bir başka boyut. Ben o dönemde, mutabık olmayan bir federasyon da var anlamında bir karşı duruş dile getirdim. O dönemdeki Sayın Bakan Faruk Özak bu görüşlerin de dile getirilmesini uygun bularak TBMM Adalet Komisyonunda bulunmamı destekledi.
6222 sayılı yasa TBMM Adalet Komisyonunda görüşülürken, bir taraftan Voleybolda özel güvenlik görevlilerinin yerine genel kolluğun görev almasını, diğer yandan elektronik kart uygulamasının sıkıntılarını bütün açıklığı ile anlattım. Komisyon ikna oldu. Voleybol kulüpleri özel güvenlik görevlisi bulundurma konusunda istisna tutuldu. Aynı şekilde, 6222 sayılı yasanın 5. Maddesinin 6. Fıkrası ile Voleybol, Basketbol ve Hentbol branşları elektronik karttan istisna tutuldu. O dönemde maalesef komisyon çalışmalarında benden başka kimse bu konulara karşı çıkmadı."
"Futbol bunun sancısını yaşayacak" diyen Erol Ünal Karabıyık; "Bakın hafta sonu Beşiktaş-Fenerbahçe maçı var. Nerdeyse 100 bin kişilik bir stadyumda bakın kaç kişi olacak. Bir taraftan, dünyanın en üst düzey ligleri içerisinde olduğu söyleniyor futbol ligimizin. Bir ligin en üst seviyede yer alması, sadece şu kadar milyar değeri var ile ifade edilemez ki. Pek çok kriteri olmalı bu iddianın. Seyirci sayılarına da bakmamız lazım mesela. Göreceğiz, dünyanın önemli derbilerinden olduğu iddia edilen Fenerbahçe- Beşiktaş maçının seyirci sayısı kaça düşecek elektronik kart yüzünden.
Ben bu elektronik kart ile sporda şiddetin nasıl önleneceğini hala anlamış değilim? Biliyorsunuz ben emniyet kökenli bir insanım, federasyon başkanlığı ve kulüp başkanlığı yaptım, taraftar olarak bulundum; bir kart, şiddeti nasıl önleyecek, ben anlamıyorum. Görevliler görevini tam anlamı ile yapmadan şiddet nasıl önlenecek ya da herkes görevini layıkıyla yaparsa karta neden ihtiyaç duyulsun ? " şeklinde konuştu.
Eski Başkan uyarılarına devam ederek; "Elektronik kart çözüm değil külfet olur dedim. Bugün şunu da söylüyorum; 6222 sayılı yasa çıktıktan sonra, görevliler görevini yapmadı. İddiamı pekiştirmek adına soruyorum; "ilgili yönetmelik" kaç ay sonra çıktı? Çok önemli bir yasa dendi. Uygulamaya yönelik, müsabaka güvenlik amiri de dahil olmak üzere ilgililerin görev, yetki ve sorumluluklarını, saha içi ve dışında alınacak güvenlik önlemlerini, benzer detayları belirleyecek bu yönetmeliği spordan sorumlu bakan çıkarır diyordu yasanın 24. Maddesi. Bu kadar önemli bir yönetmelik 22 ay sonra çıktı. Bir yönetmelik 22 ay sonra çıkıyorsa siz zaten şiddetin önlenmesiyle ilgili bir kaygı duymuyorsunuz demektir. 5149 sayılı, yani bir önceki yasanın yönetmeliği 3 ayda çıkmıştı. 22 ayda çıkarılmayan bu yönetmelik ne zaman hatırlandı biliyor musunuz? Beşiktaş-Galatasaray tekerlekli sandalye basketbol maçındaki olaylardan sonra" dedi.
Sporun tüm paydaşları görevlerini tam anlamıyla yaptıkları taktirde, Türkiye'de sporda şiddetin ömrü üç aydır diyen Karabıyık son olarak şu açıklamada bulundu: "Hem de elektronik karta ihtiyaç olmadan. İddia ediyorum, herkes yetkisini ve sorumluluğunu bilsin üç ay içerisinde biter. Hiçbir şey olmaz bizim stadyumlarımızda, salonlarımızda. Hatta bir yıl sonra da bütün o bir araya gelmez dediğimiz taraftarları aynı stad ve salonlarda yan yana maç izlerken görebiliriz. Bu kadar iddialı söylüyorum. Elektronik kart, hiçbir fayda sağlamaz. Elektronik kart ticari anlamda pek çok fayda sağlayacaktır insanlara. Elektronik kartla kulüplere para gelecek diye atıldı ortaya. Elektronik kartın peşine düşüldü. Sporda şiddet ile mücadele eden bütün ülkelerde elektronik kart varmış gibi iddialar ortaya atıldı. Biletin elektronik olmasıyla bir elektronik kart olmadan futbol müsabakasına girememek çok ayrı şeyler. Bir banka kartı sonuç itibarıyla. Milyonlarca taraftarı bir "bankaya" mudi haline, müşteri haline getiriyorsunuz. Bu kart başka bir işe yaramıyor. Sağlayacağı fayda bana göre o bankayadır. Bugün Ziraat Bankasının acaba verdiği kredi kartı sayısı kaçtır? Türkiye'nin en büyük bankası. Bir taraftan da taraftar sayısını düşünün ve bu sayıda kredi kartı pazarlaması yapıldığını düşünün. Bunun ne kadar büyük bir değer olduğunu o zaman anlarsınız."
ea (ud)