Verem Sinsi Bir Hastalıktır
Veremin belirtilerinin genellikle hafif başladığını ve hastaların bu belirtileri başka nedenlere bağlayabildiğini vurgulayan İl Tüberküloz Koordinatörü Uzm. Dr. Tülay Keskin, iki haftadan uzun süren öksürük şikâyetinde mutlaka sağlık kuruluşuna gidilmesi gerektiğini belirtti.
Bursa Halk Sağlığı Müdürlüğü, '70. Verem Savaşı ve Propaganda Haftası' kapsamında eğitim düzenledi. Ördekli Kültür Merkezi'nde gerçekleşen ve Bursa İl Tüberküloz Koordinatörü Uzm. Dr. Tülay Keskin tarafından verilen eğitime, Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Abdülkadir Karlık, İl Sağlık Müdürlüğü ve Halk Sağlığı Müdürlüğü yöneticileri ve personelleri ile vatandaşlar katıldı. Veremin, tedavi edilmezse ölümle sonuçlanan bir hastalık olduğuna dikkat çeken Uzm. Dr. Keskin, "Verem, hasta kişilerin öksürmesi, hapşırması ve konuşması sırasında oluşan damlacıkların solunması ile bulaşır. Öksüren kişilerin öksürürken mutlaka ağız ve burunlarını kapatmaları gerekmektedir" dedi.
Mikrobu alan her kişide mutlaka hastalık gelişmediğini vurgulayan Uzm. Dr. Keskin, "Mikrop, vücutta uyur durumda kalabilir ve vücut direncinin düştüğü bir anda hastalık oluşabilir. Bulaşma açısından en riskli kişiler hastayla uzun süre aynı ortamda bulunan aile bireyleri ve yakın arkadaşlardır. Bir bulaştırıcı hastanın yılda ortalama 10-15 kişiyi enfekte ettiği kabul edilmektedir. Hastalıktan korunmanın en etkili yolu; bulaştırıcı hastalara hızla tanı konularak uygun tedavinin başlanmasıdır. Verem hastalığının en çok görüldüğü organ akciğerlerdir ancak bunun dışında tüm doku ve oranları tutabilir" şeklinde konuştu.
Verem sinsi bir hastalık olduğunu dile getiren Keskin, "Yakınmalar genellikle hafif başlar, yavaş ilerler. Hastalar bu yakınmaları başka nedenlere bağlayabilir ve doktora geç gidebilirler. Bu durum hastalığın daha çok yayılmasına ve tutulan organın daha fazla tahrip olmasına neden olur. Bu arada hasta çevresine mikrop saçmayı sürdürür ve daha çok kişinin mikropla karşılaşmasına neden olur. Bu yüzden özellikle iki haftadan uzun süren öksürük ve diğer yakınmaları olan kişilerin en kısa zamanda bir sağlık kuruluşuna başvurmaları hem kendisi hem de toplum sağlığı için çok önemlidir" diye konuştu.
Tedaviye başladıktan 2-3 hafta sonra bulaştırıcılığın büyük oranda ortadan kalktığı bilgisini veren Keskin, "Ülkemizde tüberküloz hastalığının teşhis ve tedavisi ücretsiz olarak yapılmaktadır. Tüberküloz hastalığına yakalananların aileleri ve diğer temaslıları da verem savaş dispanserlerine davet edilerek ücretsiz muayeneleri yapılmaktadır. Bulaştırıcı olan hastaların yakın çevresindekilere ücretsiz koruyucu ilaç verilmekte olup hasta olduğu tespit edilenlere ise tedavi başlanmaktadır. Tüberküloz ve dirençli tüberküloz hastalarının tedavisinde kullanılan birinci ve ikinci seçenek tüberküloz ilaçları, Bakanlığımızca temin edilerek ücretsiz olarak hastalara ulaştırılmaktadır" ifadelerini kullandı.
Sahada Yapılması Gerekenler Kısa Filmle Gösterildi
Eğitimde Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından yapılan ve verem hastasının tanı almasından tedavi boyutuna kadar çeşitli süreçleri yansıtan kısa film de katılımcılarla paylaşıldı. Hastanın verem savaş dispansere gelişinden itibaren, bütün süreci kısa film eşliğinde değerlendiren Uzm. Dr. Keskin, bu süreçte sahada yapılmaması gereken hataları ve hasta ve hekimlere düşen görevler konusunda katılımcılara çeşitli bilgiler aktardı.
5 Ek