Van prof. dr. alaeddinoğlu'ndan van'daki rekor kar değerlendirmesi: etkileri olacaktır
Prof. Dr. Alaeddinoğlu'ndan Van'daki rekor kar değerlendirmesi: Etkileri olacaktırVAN'da, şubat ayından itibaren etkili olan ve rekor seviyelere ulaşan kar yağışının olumlu ve olumsuz etkilerini değerlendiren Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof.
Prof. Dr. Alaeddinoğlu'ndan Van'daki rekor kar değerlendirmesi: Etkileri olacaktır
VAN'da, şubat ayından itibaren etkili olan ve rekor seviyelere ulaşan kar yağışının olumlu ve olumsuz etkilerini değerlendiren Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, böylesi bir yağışın, son 60 yıl içinde sadece 3 kez görüldüğünü, bahar ayları ile birlikte bunun etkilerini göreceklerini, sel ve taşkınların yaşanabileceğini söyledi. Van ve çevresinde etkil olan kar yağışı hayatı olumsuz yönde etkiledi. Yerdeki kar kalınlığının merkezde 1 metreyi, yüksek kesimlerde ise yer yer 1.5 metreyi aşması, hem ulaşımı hem de eğitimi aksatırken, yetkililer, şubat ayı içinde gerçekleşen kar yağışının, son 26 yılın rekoru olduğunu belirtti. Rekor seviyedeki kar yağışı ile ilgili bilim insanları da değerlendirmelerde bulundu. Yoğun kar yağışının olumlu ve olumsuz etkileri konusunda açıklamalarda bulunan Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Aaeddinoğlu, 2019 yılı aralık ayında 'Bölgede kuraklık tehlikesi var mı?' diye konuşmalar yapılırken 2020 yılında daha farklı bir tablo ortaya çıktığını anlattı.
'BÖYLESİ SON 60 YILDA 3 KEZ GÖRÜLDÜ'
Bölgeye 2020 yılı içinde çok ciddi yağış düştüğünü belirten Prof. Dr. Alaeddinoğlu, "Tabi kış olması nedeniyle bu yağışların tamamı kar şeklinde düştü. Merkezde kar kalınlığı 91 santimetre, yükseklerde, Karabet'te kar kalınlığı 2 metre 30 santimetre ölçüldü. Tabi bu kar hepimizi üzen sonuçlarda doğurdu. Bunlardan bir tanesi çığdır. Bir de havaların soğuk olması nedeniyle tipiye yakalanıp ölen göçmenler de var. Şu anda bölgenin tamamında benzer bir çığ riski var. Çığların yaşanıyor olması tabi ki doğal bir süreç. Ne zaman felaket oluyor tabi ki insanoğlu bu sürecin içine dahil olduğunda. Tabi bunun önüne geçile bilinir. Olası ihtimaller hesaplanır ve ona göre, tedbirler alınıp can ve mal kaybının da önüne geçilebilinir. Tabi dünyada bunun birçok örnekleri var" dedi.
SEL VE TAŞKINLAR OLABİLİR
Bölgeye bu yılın yağan karın çok önemli olduğunu ve 60 yıllık süreye bakıldığında 3'üncü en fazla yağışa denk geldiğini anlatan Prof. Dr. Alaeddinoğlu, şöyle konuştu:
"Bu yıl yağan kar yağışı muazzam bir karı ifade ediyor. Tabi ki bunun olası sonuçları olacaktır. Bunlardan biri çığ yani bölgede çığ olaylarının gerçekleşeceği anlamına geliyor. Aslında şu an biz konuşuyorken bile doğanın farklı yerlerinde çığ olayları oluyordur. Ama insan hayatını etkilemediği için felaket olmuyor. Tabi bu kar yağışının farklı türde olumlu ve olumsuz etkileri de olacak. Tabi bahar aylarıyla birlikte kar erimeye başlayınca akarsuların taşıyamayacağı kapasiteye varınca sel taşkın felaketlerine dönüşebilir. Eğer buharlaşmayla atmosfere karışırsa sorun olmayabilir de. Ama kar tam erime sürecinde yağışlar alırsa bu kez felaketin boyutu daha artabilir. 1939'dan 2018'a kadar ocak ve şubat aylarında ortalama yağış ne kadar diye baktığımda gördüğüm rakamlar hakikatten ilginç. Yaklaşık 80 yıllığın ortalamasına baktığımızda ocak ayı için 34,6, şubat ayı için de 33,5 milimetre. Yani ikisini toplasanız bile 78 milimetrelik bir yağışı işaret ediyor. Ama şu ana kadar düşen yağış, 158 milimetre. ve bundan sonra da çığ düşebilir. Diğeri de bahar aylarında karşılaşabileceğimiz sellerdir. Yani umarız olmaz ama bahar aylarında yağmur ile desteklenirse süreç ona doğru evrilecek. Bu nedenle şimdiden bahar aylarını da yönetebilmek adına bütün ihtimalleri masaya yatırmakta yarar var."
'GELECEKTE KURAKLIK SORUNU İÇİN ADIM ATILMASI LAZIM'
Kar yağışının sadece olumsuz etkilerinin olmadığını bölgenin içme suyu için olumlu etkilerinin de olduğunu belirten Prof. Dr. Alaeddinoğlu, "Burası kapalı bir havza. Kapalı bir havzanın en temel sorunlarından biri sudur. Kendi su ihtiyacını kendisinin karşılaması gerekiyor. Tabu bu kar yağışlarının tarım için olumlu etkileri var. Van Gölü Havzası Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki diğer illere göre daha dezavantajlı. Çünkü gelecekte bir içme suyu sorunu yaşayabilir. Barajlar bunun önüne geçmek için bir fırsat. Van Gölü Havzası bunun için yeterli değil, yani yeteri kadar içme ve sulama suyu barajı maalesef yok. Dolayısıyla var olan bu yağışların barajlar aracılığıyla yıllık su ihtiyacını karşılamak için hem Van'ın hem de yakın bölgedeki diğer ilçelerin ihtiyaçlarını karşılayacak alt yapı çalışmalarının da bir an önce başlatılması lazım. Bugün için değil ama 10 yıl 20 yıl sonrayı düşünerek baraj yatırımı lazım. Yani bir baraj yatırımı 15- 20 yıllık süreci gerektiriyor. Kesinlikle bu yağışlara aldanılmaması gerekiyor. Van Gölü Havzası uzun vadede kuraklık sorunu var. Yetkililerin de karar vericilerinde özellikle bu noktada durmaları olabilecek alanlar tespit edilerek bence bu alanlara bir an önce barajların yapılarak içme ve kullanma suyunun şimdiden planlanması ve adımlar atılması gerekiyor" diye konuştu.