Van depreminin 2. yıldönümü Yürük ailesi
SITKI YILDIZ - ÖZKAN BİLGİN - Van'da 23 Ekim 2011'de meydana gelen depremde hayatını kaybedenler, depremin 2. yılında mezarları başında anıldı.
SITKI YILDIZ - ÖZKAN BİLGİN - Van'da 23 Ekim 2011'de meydana gelen depremde hayatını kaybedenler, depremin 2. yılında mezarları başında anıldı.
Van merkez ve Erciş ilçesi ile köylerde 604 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan 7,2 büyüklüğündeki depremin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen, enkaz altında yaşamını yitirenlerin acısı ilk günkü tazeliğini koruyor.
Devletin sunduğu imkanlarla yeni yapılan konutlara taşınan ve geride kalan yakınlarıyla acılarını hafifletmeye çalışan vatandaşlar, kaybettikleri yakınlarını, depremin 2. yıldönümünde mezarları başında andı.
Vatandaşlar, bir taraftan zamansız yitirilen anne, babaları ile eş ve çocukları için mezarları başında dualar okuyup gözyaşı dökerken, bir taraftan da hayata tutunmaya çalışıyor.
Depremde 12'si çocuk 15 kişinin yaşamını yitirdiği merkeze bağlı Dağönü köyünde büyük acılar yaşayan aileler, her şeye rağmen hayatın devam ettiğini belirtiyor.
Yıkılan evleri eşi ve 3 çocuğuna mezar olduktan sonra 5 yaşındaki kızı Esma ile hayata tutunmaya çalışan Murat Yürük, AA muhabirine yaptığı açıklamada, deprem günü yaşadığı acının kelimelerle tarif edilemeyeceğini söyledi.
Eşi ve üç çocuğunu mezarları başında da yalnız bırakmadığını ve günaşırı ziyaretlerine geldiğini anlatan Yürük, şöyle konuştu:
"Bu acılar gerçekten lafla anlatılacak bir acı değil. Ancak bunu yaşayan bilir. Her şeye rağmen hayat devam ediyor. Allah'ın takdiriydi, böyle istedi ve oldu. Depremde eşimi ve üç çocuğumu kaybettim. Her gün olmasa da iki günde bir mezarlığa geliyorum. Ne kadar da acı olsa hayat devam ediyor. Hayatta kalan kızım bana bir teselli. Onunla yaşıyorum. Eğer kızım olmasaydı hayat daha güç olurdu benim için. Belki de yaşanmaz bir hal alırdı. Kızımı görünce içim biraz rahatlıyor. Onunla ilgileniyorum, bakıyorum ve birlikte yaşıyoruz. Kızım, annesi ve kardeşlerinin yokluğunu hissediyor ve ağlıyor. Bazen de geri geleceklermiş gibi davranıyor. Yeni evimizi yaparken onların geri geleceğini düşünerek evi hızlı yapmamı istiyordu. Eve taşındıktan sonra gelmeyeceklerini anladı ve çok üzüldü."
Depremde hayatını kaybeden 14 yaşındaki oğlu Onur'un Van merkezde yatılı okuduğunu ve haftasonu annesinin ısrarı üzerine köye geldiğini vurgulayan Yürük, "Öğretmeni, Onur'u cumartesi günü dershaneye göndermemi istedi. Fakat eşim ısrarla Onur'u bırakmak istemedi. Zaten son 15 gün annesi sürekli Onur'u görmek istiyordu. Bende Onur'u getirdim ve pazar günü deprem olunca ikisi de vefat etti" dedi.
-Çocuklarının cesedini enkazdan elleriyle çıkardı
Dağönü köyünde evlat acısı yaşayan Fikret Çoktar da 2 yılda kendilerini toparladıklarını ancak yüreklerindeki acının hiç dinmediğini ifade etti.
Depremde evinin çökmesiyle eşi ve 3 çocuğunun enkaz altında kaldığına işaret eden Çoktar, "Eşim ve bir çocuğumu toprağı ellerimle kazarak enkazdan çıkardım. Fakat iki evladım 'baba, baba' diye can verdi. Bazen hayatta kalan çocuklarım 'baba' dediği zaman, aklıma ölen evlatlarım geliyor. Allah'ım kimseye bir daha böyle acı yaşatmasın" diye konuştu.
Yüreğinin de çocuklarıyla birlikte enkaz altında kaldığını ve mezarlığa dahi gidemediğini kaydeden Çoktar, yaşadıklarını gözyaşları içinde anlattı.
Kent merkezine bağlı Göllü köyünde yaşayan vatandaşlar da köyde Evini Yapana Yardım (EYY) modeliyle inşa edilen konutlara kış gelmeden taşınmak için çaba harcıyor.
Deprem sonrası yaşadıkları büyük korku ve imkansızlıkların artık geride kaldığını belirten vatandaşlar, aradan geçen 2 yıl zarfında her türlü zorluğa göğüs gererek bugünlere geldiklerini belirttiler.
-Çocuklarının cesedini enkazdan elleriyle çıkardı
Dağönü köyünde evlat acısı yaşayan babalardan Fikret Çoktar da 2 yılda kendilerini toparladıklarını ancak yüreklerindeki acının hiç dinmediğini ifade etti.
Depremde evinin çökmesiyle eşi ve 3 çocuğunun enkaz altında kaldığına işaret eden Çoktar, "Eşim ve bir çocuğumu toprağı ellerimle kazarak enkaz altından çıkardım. Fakat iki evladım 'baba, baba' diye can verdi. Bazen hayatta kalan çocuklarım 'baba' dediği zaman, aklıma ölen evlatlarım geliyor. Allah'ım kimseye bir daha böyle acı yaşatmasın" diye konuştu.
Yüreğinin de çocuklarıyla birlikte enkaz altında kaldığını ve mezarlığa dahi gidemediğini kaydeden Çoktar, yaşadıklarını gözyaşları içinde anlattı.
Kent merkezine bağlı Göllü köyünde yaşayan vatandaşları da köyde Evini Yapana Yardım (EYY) modeliyle inşa edilen konutlara kış gelmeden taşınmanın telaşı sardı.
Deprem sonrası yaşadıkları büyük korku ve imkansızlıkların artık geride kaldığını belirten vatandaşlar, aradan geçen 2 yıllık süre zarfında her türlü zorluğa göğüs gererek bugünlere geldiklerini bildirdi.
-Köyde devam eden inşaatlardan ve çalışanlardan görüntü
-Biten yeni köy evlerinden detay görüntüler
-Dağönü köyünden genel görüntü
-Okuldan gelen Esma'yı babasının karşılaması
-Evin mutfağında baba Murat Yürük'ün kızına yemek hazırlaması
-Esma ile röportaj
-Baba Yürük'ün mezarlığa gidişinden görüntü
-Yürük'ün 3 çocuğu ve eşinin mezarında dua okuması
-Murat Yürük ile röportaj
-Aynı köyde iki çocuğunu enkazdan çıkaran Fikret Çoktar ile röportaj
-Diğer köylerde devam eden inşaatlardan görüntü