Haberler
Meclis Başkanlığı'na sunuldu! 2015 öncesine ait yaklaşık 2 milyar TL'lik Genel Sağlık Sigortası prim borcu silinecek

Meclis Başkanlığı'na sunuldu! 400 bin kişinin borcu siliniyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan dizilerdeki şiddet sahnelerine tepki

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı kızdıran sahne!

7 kişiyi katleden berberin dükkan camındaki yazı dikkat çekti

7 kişiyi katleden berberin dükkan camındaki yazı dikkat çekti

İstanbul'daki aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedeni bulundu

Aile katliamında 3 kişinin daha cansız bedenine ulaşıldı

Van'da "Değerler ve Desenler Sempozyumu"

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Anadolu Kadın ve Aile Derneği (AKADDER) tarafından Van'da düzenlenen "Değerler ve Desenler Sempozyumu"nun ikinci oturumu tamamlandı.

Anadolu Kadın ve Aile Derneği (AKADDER) tarafından Van'da düzenlenen "Değerler ve Desenler Sempozyumu"nun ikinci oturumu tamamlandı.

Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Cengiz Andiç Kültür Merkezi Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen sempozyum, "Güvenli toplumun kurucu değerleri" başlıklı ikinci oturumla devam etti.

Moderatörlüğünü YYÜ Kadın Çalışmaları ve Toplumsal Cinsiyet Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Öğretim Görevlisi Sema Sancak'ın yaptığı oturumda konuşan eski milletvekili Muhsin Kızılkaya, hafızanın oluşmasında en büyük etkenin ana dil olduğunu, dille ilgili yazılan unsurların olmaması durumunda da hafızanın zayıf kaldığını söyledi.

Rüyalarını hem Türkçe hem de Kürtçe dilinde gördüğünü ve iki dilin duygusunu da sonuna kadar hissettiğini anlatan Kızılkaya, "Toplumsal hafızanın oluşmasında en büyük etken edebiyat, yani romandır çünkü roman bir gelenek yaratır. Eğer bir dilde roman yazılmışsa o dil kolay kolay yok olmaz." dedi.

Kızılkaya, yeryüzünde 3 bine yakın dilin varlığından söz edildiğini ve bunların sadece 76'sında edebiyat yapıldığını ifade ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Toplumsal hafızanın oluşmasında sözlü geleneğin yanında yazılı geleneğin de oturmaya başlaması artık ülkemizdeki toplumları birbirinden ayrıştırmayı zorlaştırdı. Bu noktada kültür olgusuna bakmak gerekiyor. Kültür en kısa tanımıyla yaşama alışkanlığıdır. Yani bir toplumun yaşama alışkanlığı neyse kültürü de odur. Onca kıyıma, savaşa rağmen hala bu kadar beraber ve dost olmamızın sebebi de kültürdür."

Prof. Dr. Ferhat Kentel de Türkiye'deki değer ve desenlerin Türkçenin yanında Arapça ve Kürtçe ile yazıldığını söyledi.

Anadolu'nun medeniyetler kavşağı ve kavimler kapısı olduğunu ifade eden Kentel, "Van'da Ermeniler, Kürtler, Urartular, Bizans, Osmanlı, Selçuklulardan herkes var. Burada herkesin olması çok büyük bir birikim. Yani bu topraklarda yaşayan insanlar olarak inanılmaz bir geçmişimiz var. Bunların hepsini de bünyemizde barındırıyor olmamız gerekiyor." diye konuştu.

Oturum, Dr. Hidayet Şefkatli Tuksal'in, "Üretilen değerler ve kadının misyonu" konulu konuşmasıyla tamamlandı.

Sempozyumda, atölye çalışmaları da gerçekleştirildi.

Kaynak: AA / Güncel
title