Van'da 7,2'lik depremin hangi fayları tetiklediğini araştırıyorlar
BOĞAZİÇİ Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Pınar ile Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölümü Yer Fiziği Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr.
BOĞAZİÇİ Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Pınar ile Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölümü Yer Fiziği Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Mustafa Toker, 2 yıl boyunca, 2011 yılında meydana gelen Van depreminde açığa çıkan enerjinin hangi bölgelere transfer edildiğini ve bölgede hangi fayları tetiklediğini araştırdı. Doç. Dr. Toker, Van depreminin, Erciş ilçesinin açıklarını ve Erçek Gölü'nün kuzeyi ile kuzey batısına yönelik stres transfer yaptığını söyledi.
Van'da, 23 Ekim ile 9 Kasım 2011'de meydana gelen 7.2 ve 5.6 büyüklüğündeki depremlerde 644 kişi hayatını kaybetti. Sadece Van değil, komşu iller hatta sınır ülkelerden de hissedilen deprem, kentte büyük yıkıma neden oldu. Erciş ilçesinin 3'te 1'i enkaza dönüşürken, 2 bin kişi yaralandı ve 252 kişi de enkazdan sağ olarak çıkarıldı. AFAD bünyesindeki Ulusal Sismoloji Gözlem Ağı'nın verilerine göre, deprem sonucu açığa çıkan enerji miktarının oldukça büyük olduğu, 23 Ekim'de ana şokun oluşturduğu enerjinin Hiroşima'ya atılan atom bombasının 33,2 katına, meydana gelen artçılar da hesaba katıldığında, açığa çıkan enerjinin 37 atom bombasına denk olduğu kaydedildi.
Türkiye'de meydana gelen en büyük depremlerden olan Van depremi, uzmanlar tarafından incelenmeye devam ediyor. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Pınar ile Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölümü Yer Fiziği Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Mustafa Toker, Van depreminin enerjisinin nerelere transfer edildiği ve bölgede hangi fayları tetiklediğini araştırdı. Yaklaşık 2 yıl önce başlatılan çalışmada ilk olarak Van fayının atım dağılımı bulundu. 'HER ARAŞTIRMADA YENİ BULGULARA ULAŞIYORUZ'Çalışmalarıyla ilgili açıklama yapan Doç. Dr. Mustafa Toker, atım dağılımından coulomb stres transferine geçtiklerini, daha sonra bölgede tetiklenen fayların fay mekanizma çözümlerini hesapladıklarını belirterek, "Van Gölü'nün depremselliği ile ilgili çalışmalarımız halen devam ediyor. Her çalışmanın sonunda yeni soru işaretleri ortaya çıkıyor. Biz de bu soru işaretlerini cevap arıyoruz Özellikle Van Gölü'nün doğusunun depremselliği ile ilgili olarak yeni bulgulara ulaştık. 23 Ekim 2011 Van depreminin meydana geldiği fayın her bir noktasında atım dağılımını gerçekleştirdik. Merkezde 2,5 metre merkezin dışına yayıldıkça 1,5 metrelik atılımlar görüyoruz. Bu atımlardan hareketle biz stres transferini araştırdık. Acaba Van kırığı ile ortaya çıkan enerjinin nerelere transfer edildiğini ve bölgede hangi fayları tetiklediğini araştırdık. Bu yöntem Jeofizikte coulomb stres transferi tekniği denilen bir yöntemdir. Biz o yöntemi Van fayına uyguladık" dedi. 'VAN DEPREMİ 3 HAFTA SONRAKİ EDREMİT DEPREMİNİ BİZE İŞARET ETMİŞ'Hazırladıkları haritada Van Gölü'nün güneyinde kırmızı bir alan oluştuğunu belirten Doç. Dr. Toker, "Bu kırmızı alan Van depreminin 3 hafta sonra tetiklediği 5,6'lık Edremit depremini bize gösteriyor. Yani Van depremi 3 hafta sonra Edremit depremini bize işaret etmiş. Daha sonra bu Van fayının başka nereleri tetiklediğini araştırmak adına bir harita daha yaptık. Burada da Van depremi sonrasında kuzey ve kuzey doğuda tetiklenmiş alanı fark ettik. Bu da Erçek Gölü'nün kuzeyinde ve kuzey batısına, Erciş açıklarına yönelik bir stres transferi olduğunu göstermekte. Yani Van depreminin oralara stresi transfer yaptığını görüyoruz. Sonrasında bu kırmızı alanda acaba deprem üretecek ne tür aktif faylar olduğunu araştırıp bulduk. Zamanını bilemesek de buralarda yüksek bir sismik potansiyelin olduğunu tahmin ediyoruz" diye konuştu.