Uzmanlar, Samsun'daki "Birlik Fotoğrafı"Nı Yorumladı
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile siyasi parti liderlerinin Samsun'da verdiği birliktelik görüntüsüne ilişkin, "Türkiye'nin bütünlük içinde dıştan gelebilecek olan tehditlere karşı durduğunu ve aynı...
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) Rektörü Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile siyasi parti liderlerinin Samsun'da verdiği birliktelik görüntüsüne ilişkin, " Türkiye'nin bütünlük içinde dıştan gelebilecek olan tehditlere karşı durduğunu ve aynı zamanda başlatılan istiklal mücadelesi meşalesinin bütün ulus tarafından bir nevi taşındığını ve devam ettirildiğini göstermesi açısından önem verdiğimiz bir fotoğraf karesi olmuştur." dedi.
Uzmanlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile siyasi parti liderlerinin Samsun'da gerçekleştirilen 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı 100. Yıl Törenleri'nde aynı fotoğraf karesinde birlik görüntüsü vermesine ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Prof. Dr. Mazhar Bağlı, Türkiye'nin temel meselelerde bütün siyasi farklılıkların dışında bir ortak paydada buluşması gerektiğinin pek çok kereler hissedildiğini söyledi.
Her ne kadar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bunu yüksek perdede dile getirse de muhalefetin işin ciddiyetinin çok farkına varmadığını ifade eden Bağlı, milli meselelerde siyasi parti, ideoloji ayrımı gözetmeksizin bir ortak paydada, birlik içinde olunmasının önemine işaret etti.
Bağlı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu konuda çok özel bir gayret içinde olduğunu dile getirerek, "Hepsine özel davet gönderdi. 100. etkinliklerine özel bir anlam yükleyerek hiçbir ideolojik ayrım olmadan bütün kesimlerin buna katılması davetine diğer siyasi parti liderleri de icabet ettiler." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın davetine icabet edenleri de kutlamak gerektiğini anlatan Bağlı, " Türkiye'nin bütünlük içinde dıştan gelebilecek olan tehditlere karşı durduğunu ve aynı zamanda başlatılan istiklal mücadelesi meşalesinin bütün ulus tarafından bir nevi taşındığını ve devam ettirildiğini göstermesi açısından önem verdiğimiz bir fotoğraf karesi olmuştur." değerlendirmesinde bulundu.
Prof. Dr. Bağlı, Samsun'daki birliktelik görüntüsünü "Türkiye ittifakı" şeklinde tanımlayanların da olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Türkiye ittifakından kastedilen şey, her siyasi partinin kendi ideolojisinden, projelerinden vazgeçmesi anlamında değildir. Ama bütün ideolojilerin üstünde bir gerçekliğimiz var. Türkiye'nin bekası, Türkiye'nin milli mücadelesi, ekonomik olarak karşı karşıya kaldığı saldırılarla terörle mücadele konusunda belirlenen rotalar, Türkiye'de siyasetin dışında ülkenin bekasıyla ilgilidir."
Türkiye ittifakından "Herkes gitsin bir partiye oy versin." gibi bir şeyin anlaşılmaması gerektiğini vurgulayan Bağlı, "Böyle bir niyetin olduğunu da ima eden yok. Ama Türkiye ittifakı, varlığımıza kasteden bütün iç ve dış mihraklara karşı birlikte yan yana, omuz omuza direnmek ve diriliş sergilemek gerektiğinin çağrısıdır." dedi.
Bağlı, Türkiye'nin bekasını gerektiren konularda bir birlikteliğin gerçekleşmesi gerektiğine inanlardan olduğunu belirterek, "Lakin bugüne kadar elimizde olan veriler de göstermektedir ki kritik anlarda halktan ve milletten yana tavır almak konusunda biraz daha çekimser davranan partiler var. " ifadesini kullandı.
"Türk milleti bu oyunlara gelmeyecektir mesajının tarihi bir resmidir"
İstinye Üniversitesi İktisadi İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın da 100 yıl önce Türk topraklarının emperyalist kuvvetlerce işgal edildiğini hatırlatarak, Mustafa Kemal ve arkadaşları önderliğinde 19 Mayıs'ta Bandırma Vapuru'nda yakılan ateşin Karadeniz açıklarından dalga dalga Anadolu'ya yayıldığını belirtti.
Emperyalist güçlerin, Türkiye'de milli bir direniş ruhu harekete geçirilebileceğini hesaba katmadığını aktaran Prof. Dr. Caşın, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yüz yıl sonra gelinen noktada, Kafkaslardan Karadeniz'e, Irak'tan Suriye'ye veya bugün halihazırda komşumuz İran'a yapılan baskılara bakıldığında ve Güneydoğu Akdeniz'de, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile İsrail'in Amerika ile birlikte kurduğu ittifaka bakıldığında gerginlik adım adım yükseliyor. FETÖ elebaşının verilmemesi ve Türkiye'nin insan haklarını ihlal ettiği yolundaki haksız şekildeki siyasal baskı kabul edilemez bir durumdur. Özellikle Amerika Birleşik Devletlerinin, Suriye sınırında YPG ve SDG'ye silah vermesi, PKK ile kurduğu ittifak, Türkiye'nin milli güvenliğini çok ciddi bir şekilde olumsuz etkilemektedir."
ABD ile olan F-35, S400 gerilimini de hatırlatan Prof. Dr. Caşın, şöyle devam etti:
"Amerika'nın Türkiye ile olan müttefikliğine ve Türkiye'nin üyesi olduğu NATO'ya yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmesine karşın ABD'nin Türkiye'yi bir şekilde PKK ile aynı teraziye koyması, kabul edilecek bir durum değildir. Nitekim Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 'ABD artık karar vermeli. Türkiye'nin müttefiki olarak mı kalmak istiyor yoksa NATO müttefikinin düşmanlarına karşı savunmasını baltalamak için teröristlerle iş birliği yaparak dostluğumuzu riske mi atmak istiyor?' diyerek Amerika Birleşik Devletleri Başkanı ve ikinci yardımcısının 'Türkiye'yi mahvederiz' ifadesine tarihi bir cevap vermiştir. Bu durumda Sayın Cumhurbaşkanın muhalefetin bütün kanadını da yanına almak suretiyle tüm siyasal parti liderlerini Samsun'da bir araya getirmesi, verdiği tarihi fotoğrafın anlamı şudur: Türkiye, kendisine yüklenebilecek her türlü meydan okumaya, siyasi, hukuki veya askeri yönden hazırdır ve Türk milleti tıpkı 100 yıl önce olduğu gibi Mustafa Kemal'in açtığı milli Kurtuluş Savaşı ruhuyla, yani Misak-ı Milli ruhuyla, 82 milyon dimdik ayakta durmaktadır ve Türkiye meydan okuyanlara karşı harbe hazırdır, her türlü mücadeleye de silahlı veya silahsız yekvücut olarak. Türk milleti bu oyunlara gelmeyecektir mesajının tarihi bir resmidir."
"Yorum yapmakta fazla aceleci olmamak gerekir"
İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Emeritus Prof. Dr. İlter Turan ise çok önemli bir olayın yıl dönümünde siyasi parti liderlerinin aynı kutlama mekanında toplanmasının olağan karşılanması gereken bir olay olduğunu söyledi.
Liderlerin burada bir araya gelmemesi halinde bunun daha çok dikkati çekeceğini vurgulayan Turan, "Bu birlikteliğin kendi başına gelecekte başka iş birliklerine, dayanışmalara yol açacağı şeklinde yorum yapmakta fazla aceleci olmamak gerekir." diye konuştu.
"Fotoğrafın daha anlamlı olması için verilen mesaj devam ettirilmeli"
SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş ise verilen birlik görüntüsünün önemine işaret ederek, şöyle konuştu:
"Mutlaka bu resmin bir mesajı vardır. Son dönemlerde Türkiye'de kutupluluk meselesi ciddi anlamda derinleşmişti. 19 Mayıs'ta böyle bir fotoğrafın verilmesi hem günün anlamının anlaşılması açısından iyi bir mesaj hem de son günlerdeki siyasi tansiyonu düşürmesi açısından çok önemliydi. Bundan sonraki süreç daha da önemli. Fotoğrafın daha anlamlı olması için verilen mesajın devam ettirilmesi gerekir. Uluslararası açıdan nasıl anlaşıldığı hususu ise yine fotoğraftan sonra atılacak adımlarla ilgilidir."