Uzmanlar Nüfus Problemini Çözmek İçin Üç Çocuk Yapılması Gerektiğini Vurguladı
Üreme Sağlığı ve İnfertilite Derneği Başkanı Prof. Dr. Barış Ata, kısırlık sorununu ve düşük doğurganlık rakamlarını eleştirerek, ailelerin çocuk yapma konusunda ekonomik kaygılarının etkili olduğunu belirtti. Üç çocuk önerisiyle demografik sorunlara dikkat çekildi.
Üreme Sağlığı ve İnfertilite Derneği Başkanı Prof. Dr. Barış Ata, "Gerçekten 3 çocuk yapılmadığı sürece nüfuslar küçülüyor, yaşlanıyor ve sistemlerin dönmesi olanaksız hale geliyor. O sebeple bunun nedenlerini bulup bununla ilgili farkındalık yaratmak istiyoruz." dedi.
Prof. Dr. Ata, Belek Turizm Merkezi'ndeki bir otelde gerçekleştirilen 12. Üreme Sağlığı ve İnfertilite Kongresi (TSRM 2024) kapsamında düzenlenen basın toplantısında, dünyanın önünde büyük bir ürememe probleminin olduğunu belirtti.
Türkiye'deki doğurganlık hızının kaydedildiğinden bu yana en düşük rakamlarda olduğuna dikkati çeken Ata, "Gerçekten 3 çocuk yapılmadığı sürece nüfuslar küçülüyor, yaşlanıyor ve sistemlerin dönmesi olanaksız hale geliyor. O sebeple bunun nedenlerini bulup bununla ilgili farkındalık yaratmak istiyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"Her 6 insandan 1'i kısırlık problemi yaşıyor"
Nüfus probleminin çözmenin yolunun bilimsel gelişmeler, tüp bebekteki ilerlemeler olmadığına işaret eden Ata, "İnsanların doğal yollarla dahil daha çok üremesini sağlamamız gerekiyor. 'İnsanlar niye üremiyor?' diye bakıldığında şehir hayatında çocukların kırsal hayata göre zenginlik değil de maddi yük olmaları ailelere. Bu maliyet nedeniyle insanlar daha az çocuk yapıyor. Ekonomik endişeler ve gelecek belirsizliği görmeleri nedeniyle insanlar çocuk yapmıyorlar." diye konuştu.
Güney Kore'de çocuk başına 75 bin dolarlık vergi indirimi, tedavi karşılama gibi destekler vermesine rağmen çocuk yapma oranlarının yükselmediğinin altını çizen Ata, "Finlandiya 1,5 yıla kadar babalık izni vermesine rağmen yine yükselmiyor. İsteyerek çocuk yapmayan insanları üremeye ikna etmek için tıbben yapabileceğiniz bir şey yok. Biz çocuk yapmak isteyip de yapamayan gruba karşı çalışmalar yapıyoruz. Her 6 insandan 1'si kısırlık problemi yaşıyor. Bu insanlara yardımcı olunabilirse üreme hızını arttırabiliriz. Çocuk sahibi olmak isteyenlere 3 çocuk yapmasının teşvik edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Demografik yapının korunması için bu objektif bir gerçek." ifadelerini kullandı.
Ata, ilk çocuk gibi ikinci ve üçüncü çocuklar için de devletin destek vermesi gerektiğini kaydetti.
Tüp bebek tedavisi sırasında verilen hormonların kadınlarda kalıcı bir etkisinin bulunmadığına işaret eden Ata, hormon tedavisinin kanser riskini arttırmadığını gösteren bilimsel çalışma olduğunu dile getirdi.
Dernek Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Erhan Şimşek ise kadınlarda doğurganlık için uygun dönemin 35 yaş ve altı olduğunu belirtti.
Şimşek, kadınların 40 yaşını bulduktan sonra kendilerine başvurduklarını ve bu yaşın artık çok geç hale geldiğini ifade etti.
27 ülkeden 800'den fazla katılımcının yer aldığı kongre, yarın sona erecek.