Uzmanından Tavsiyeler: Aileler Sınav Sonuçlarını Kendi Kişisel Başarılarının Bir Uzantısı Olarak...
DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Çocuk ve Genç Bölümü'nden Uzman Psikolog Şeyda Özdalga, yaklaşık 1 milyon 200 bin 8. sınıf öğrencinin TEOG sınavının yerleştirme sonuçlarını heyecanla beklediklerini vurgulayarak, "Aileler gelecek sonuçları kendi kişisel başarılarının bir uzantısı olarak görmezlerse çocuklarına daha yardımcı olabilirler" dedi.
DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Çocuk ve Genç Bölümü'nden Uzman Psikolog Şeyda Özdalga, yaklaşık 1 milyon 200 bin 8. sınıf öğrencinin TEOG sınavının yerleştirme sonuçlarını heyecanla beklediklerini vurgulayarak, "Aileler gelecek sonuçları kendi kişisel başarılarının bir uzantısı olarak görmezlerse çocuklarına daha yardımcı olabilirler" dedi.
Bir milyondan fazla ortaöğretim öğrencisi TEOG tercihlerini yaptı. Şimdi 22 Ağustos 2014'te belli olacak yerleştirme sonuçlarını bekliyor. Yaşları ortalama 13 civarında olan çocukların ve ebeveynlerinin üzerindeki stres ise sonuçların açıklanacağı tarih yaklaştıkça artıyor. DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Çocuk ve Genç Bölümü'nden Uzman Psikolog Şeyda Özdalga, bu dönemde ailelerin çocuklarına nasıl davranması gerektiği ve tercih yaparken öğrencilerin dikkat etmesi gereken noktaları anlattı.
Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi kapsamında tercih yapan yaklaşık 1 milyon 200 bin sekizinci sınıf öğrencisi için heyecan devam ediyor. Yerleştirme sonuçları ise 22 Ağustos 2014'te belli olacak. Ancak bu süreç, yaşı görece epeyce küçük olan bir milyondan fazla öğrenci için yeni bir başlangıç olduğu kadar ciddi bir stres anlamına da geliyor. Çocukların başarıları ve emeklerinin sınanacağı bu duygu dozu yüksek günlerde yine en büyük görev ailelerine düşüyor.
Hedefledikleri okullara girmek için tüm sene boyunca pek çok aktiviteyi erteleyen çocukların bu yeni dönemdeki en büyük destekçinin anne ve babalar olması gerektiğine dikkat çeken DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Çocuk ve Genç Bölümü'nden Uzman Psikolog Şeyda Özdalga, "Çocuklar zorlu bir dönemi geride bıraktı. Aileler onların sterini azaltmak için sonuçlara odaklanmalı, çalışma dönemlerine, sınavdaki eksiklerine yönelik olumsuz yorumlardan kaçınmalı. Tüm çalışmalar, çabalar takdir edilmeli. Ailelerin sonuçları olduğu gibi kabul etmesi, hayatın dönüm noktası olarak görmemesi, bir son veya başlangıç olarak değerlendirmemesi ve tüm sonuçlara doğal yaklaşması gerekir" dedi.
Ailelerin yaşadıkları kaygıları çocuklara yansıtmaması gerektiğini anlatan Özdalga, "Bu dönemde çocukların performanslarına yönelik olumsuz yaklaşımların bir anlamı yok. Onlarla mevcut durumun değerlendirmesini yapmak, çalışarak yarattıkları farkları göstermek, onları değerli hissettirmek, çabası için teşekkür etmek yeterli olacaktır. Aileler gelecek sonuçları kendi kişisel başarılarının bir uzantısı olarak görmezlerse çocuklarına daha yardımcı olabilirler" ifadelerini kullandı.
Sınav sisteminde istediği bölüm yahut okulu kazanamayan öğrencilerin ne yazık ki mevcut sistemde başarısız olarak algılandığını anlatan Özdalga, "Kazanılacak okul hangisi olursa olsun öğrenci özellikleriyle fark yaratır ve hedefine farklı yollarla da ulaşabilir. Bunu yapabilmesi için ailelerin çocuğu desteklemeye devam etmesi, öğrencilerin ise kendilerine hedefler koyarak bu hedefleri gerçekleştirmesi gerekir" dedi.