Uyuşturucudan kurtuldu hayal ettiği hayata kavuştu
Annesiyle babasının boşanmasının etkisiyle 21 yaşında uyuşturucuya başlayan G.M. tedavi sonrası sağlığına kavuşarak, hayal ettiği hayatı yaşamaya başladı.
KAAN BOZDOĞAN - Annesiyle babasının boşanmasının etkisiyle 21 yaşında uyuşturucuya başlayan G.M. tedavi sonrası sağlığına kavuşarak, hayal ettiği hayatı yaşamaya başladı.
Dünyada ve Türkiye'de, uyuşturucu milyonlarca kişinin hayatını karartırken, bu batağa saplanan birçok bağımlı, ailelerinin yanı sıra çevresindeki insanlar üzerinde de hasara yol açan uyuşturucuyu bırakabilmek için tedavi görüyor.
Çoğunluğu aile içi sorunlar ya da "arkadaş kurbanı" olarak uyuşturucuya yönelen kişiler, kararlılıkla yürütülen tedavi sürecinin tamamlanmasıyla hem sağlıklarına hem de hayallerine kavuşabiliyor.
Uyuşturucu bağımlısı olarak geçirdiği 8 yılın ardından tedavi olup bağımlılıktan kurtulan G.M. yaşadıklarını AA muhabirine anlattı.
Çocukluk yıllarında aile içinde yaşanan tartışmalar ve sorunların kendisinde iz bıraktığını dile getiren G.M, anne ve babasının 10 yaşında ayrıldığını söyledi. G.M, birçok insanın ailevi problemler ya da arkadaş çevresi sebebiyle uyuşturucuya başladığına işaret etti.
G.M, kendisinin de 21 yaşındayken, o dönemde reçetesiz satılan bir ilaçtan yapılan maddeyle uyuşturucu kullanmaya başladığını belirtti. O yaşa kadar sigara dahi kullanmadığına dikkati çeken G.M. uyuşturucuya da o dönemde sevdiği ancak bugün "keşke tanımasaydım" dediği arkadaşının teklifi üzerine başladığını ifade etti.
Küçük miktarda kullandığı uyuşturucunun dozunun daha sonra arttığı bilgisini veren G.M, uyuşturucu bataklığında yaklaşık 8 yılını heba ettiğinin altını çizdi.
Bağımlı olduğunu ve tedavi olması gerektiğini uzun bir süre kabul etmediğini ifade eden G.M, bağımlı kişilerin çevresinde zamanla kimsenin kalmadığını, tedavi ve desteği kabul etmeyenlerin bütün değerlerini yitirebildiğini kaydetti.
"Annemin 8 senesini çalmışım"
İntiharın eşiğindeyken ailesinin ve yakın bir dostunun desteğiyle tedaviye ikna olduğunu söyleyen G.M, hayata tutunmaya karar verdiği günü şöyle anlattı:
"Ben annemin 8 senesini çalmışım kötü hayat yaşatarak. Babamın aynı, kardeşimin aynı. Bunu bana arkadaşım gösterdi. Arkadaşım halen hayatımdaki mihenk taşlarından biridir. Onun benimle baş başa bir sohbeti oldu. Bir bardak çay içtik. Dedi ki; 'Bu isyanı yapıyorsun, isyan hiçbir şey getirmiyor. Kendine yaptığın isyanla zaten hayatından 8 sene çaldın. Sana bir soru soracağım, anneni seviyor musun? Babanı seviyor musun? Kardeşini seviyor musun?'. 'Ne demek? Böyle soru mu olur?' dedim. 'Onlara canımı veririm.' '8 senelerini çaldın.' dedi. 'Nasıl ya?' dedim. Sonra köşeme çekildim ve uyuşturucu kullanmaya devam ettim."
Arkadaşının söylediklerini düşünmeye başladıktan sonra eve kapanarak kendisini rehabilite etmeye çalıştığını belirten G.M, sözlerine şöyle devam etti:
"Kendimi eve kapatınca artık ben bir köşedeydim. Annem, babam ve arkadaşım bunu hissetti, kardeşim de hissetti. 'Kendi kabuğuma kapandım, kendimi sorguluyorum gibi hissettiler.' Allah razı olsun iyi ki de hissetmişler. Kapıyı kırdılar, sağlık ekibiyle beraber eve girdiler. Bir bacağımı balkonun öbür tarafına attım, bir bacağım bu tarafta kaldı. Halen daha aileme karşı hesap soruyorum. Atacağım kendimi, elimde bıçak şah damarıma dayamışım. Düşünsenize anne baba için ne kadar zor. Beş katlı binanın beşinci katındaki kendi evinde çocuğunun bir bacağı balkonun öbür tarafında, şah damarına bıçağı dayamış gidiyor. Krizle beraber oluyor bu, kriz deyip geçmemek lazım. O krizi Allah kimseye vermesin, enteresan bir krizdir. Babam elini uzattı, bana, 'Lütfen, sana Allah için yalvarıyorum. Bize bir şans ver.' dedi. Belki de duymak istediğim sözdü o onca yıl.
O el bana daha önce uzatılsaydı belki 8 sene değil de bir senede bitecekti bu iş. Bugün sağlık problemlerim olmayacaktı. Bugün 40 yaşında yapmaya başladığım ticari hamlelerimi çok erken yaşta yapacaktım, hayallerimi ertelemeyecektim. O el, çok önemli bir el."
"Hayallerimi gerçekleştiriyorum"
G.M, tedaviye başladığı ilk günlerin kendisi için zor geçtiğini ancak kararlı bir tedaviyle hastalıktan kurtulduğunu dile getirdi.
Hastanede 15 günü yatarak olmak üzere yaklaşık bir ay tedavi gördüğünü belirten G.M, zorlu geçen tedavinin ardından doktorlarının ve çevresindeki insanların gurur duyacağı bir kişi olduğunu söyledi.
Uyuşturucudan kurtulduktan sonra hayallerinin peşinde koşmaya başladığını, tanışıp sevdiği kadınla evlendiğini anlatan G.M, ticaretle uğraştığını ifade etti.
G.M, "Hayallerimi gerçekleştiriyorum, hayallerimi yapmak için umudum var, hayallerimi yapmak için enerjim var. O zamanlar annemin cüzdanından, babamın kasasından para çalan, hırsızlık yapan bir adamken, bugün ağabeylerimle beraber çok güzel bir ticarethanenin ortağıyım. Altımızda arabamız var, güzel bir evde oturuyoruz, dine yöneldim, ibadetlerimi yerine getirmeye çalışıyorum. İbadetlerim doğrultusunda, ailemden aldığım kimlik doğrultusunda vatanıma, milletime, bayrağıma layığıyla hizmet etmek isteyen bir insan pozisyonuna geldim. Tabii bunlar uyuşturucu varken olmuyordu. Uyuşturucuyu bıraktıktan sonra güzel bir tedavi, güçlü bir aile yapısı, yanında güçlü duran insanlar önemli ama ilk başta kendinle oluyor." değerlendirmesinde bulundu.
G.M, uyuşturucu kullananların kararlı bir tedaviyle bu durumdan kurtulabileceklerini sözlerine ekledi.
"Ölüm belki son nokta"
Psikiyatrist Doç. Dr. Serdar Nurmedov da G.M'nin tedaviye getirildiğinde son derece öfkeli, gergin ve tahammülsüz olduğunu, yaşadıklarıyla ilgili hiçbir düşünce sürecini yürütemediğini söyledi.
Bu durum karşısında hastanede yatırarak tedavi etmek durumunda kaldıklarını anlatan Nurmedov, G.M'nin ilk 10 gün kadar tedaviyi reddettiğini ve hastanede kalmak istemediğini vurguladı.
G.M'nin 3-4 hafta hastanede yatmak zorunda kaldığını dile getiren Nurmedov, "Sonrasında geldiği tablodan eser yoktu. Hiçbir öfkesi, gerginliği yoktu. Ailesine karşı tutumlarının aslında hastalıklı düşüncelerinin eseri olduğunun farkına vararak taburcu ettik. Taburcu olduktan sonra da uzunca bir süre ayakta psikoterapilerle takibe devam ettik." diye konuştu.
Nurmedov, başarılı geçen tedavi sonrası G.M'nin hayata ve topluma geri döndüğüne dikkati çekerek, "Uyuşturucunun sonu; boşanma, akademik performansta azalma, aile ilişkilerinde bozulma, iş yerinde, kariyerinde, geleceğinde ciddi bir şekilde bozulma demek. Ölüm belki son nokta. Ölüme gelmeden önce bile çok ciddi bir şekilde yıkıma sebep oluyor, uyuşturucu kullanımı." ifadelerini kullandı.