'Uyuşturucu pazarında dijital tehlike'
UYUŞTURUCU madde kullanımı tüm dünyada yaygınlaşırken araştırmacı ve yazar Hüseyin Demir uyuşturucu tacirlerinin sosyal medyadan psikolojisi bozuk ya da uyuşturucu madde kullanımına yatkın gençleri tespit ederek izlemeye aldığını belirtti.
UYUŞTURUCU madde kullanımı tüm dünyada yaygınlaşırken araştırmacı ve yazar Hüseyin Demir uyuşturucu tacirlerinin sosyal medyadan psikolojisi bozuk ya da uyuşturucu madde kullanımına yatkın gençleri tespit ederek izlemeye aldığını belirtti. Dijitalleşmenin yarattığı tehlikeye dikkat çeken Demir, "2019 Avrupa Uyuşturucu Raporu'nda belirtilen sosyal medya ve internetin yasadışı karanlık ağı darknet üzerinden yapılan uyuşturucu kaçakçılığında artış olduğunu hatta kullanıcılara uyuşturucunun hızlı ulaştırılmasını sağlayan merkezler kurulduğu belirtilmektedir" dedi.
SOSYAL MEDYADA PSİKOLOJİK SORUNLARI OLANLAR TESPİT EDİLİYOR
Yapılan bir araştırmaya göre uyuşturucu tacirlerinin sosyal medya analiz programları ile sosyal medya kullanıcılarının paylaşım ve davranışlarını inceleyerek psikolojik sorunları olanları tespit ettiklerini ifade eden Demir, "Özellikle uyuşturucu tacirlerinin hedefinde 15-24 yaş grubu bulunuyor. Sosyal medya ağı ile Avrupa'da binlerce kişinin madde bağımlısı olduğu gösterilmiş durumda. Türkiye'de, internetten satışların yapılması, neredeyse her hafta uyuşturucu tacirleri tarafından yeni bir kimyasal uyuşturucunun piyasaya sürüldüğü bir ortamda bunun izlenebilmesi açısından birçok zorluğu beraberinde getireceğinden dolayı güvenlik güçlerinin işlerini zorlaştırıyor. Türkiye uyuşturucu pazarındaki dijitalleşmeye hazır olması gerektiğini ve kaybedecek vaktimiz yok. BM Dünya Uyuşturucu Raporu 2019, Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi'nin (EMCDDA) Avrupa uyuşturucu raporu 2019 verileri ile Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığının yayınladığı Türkiye uyuşturucu raporu 2019 verilerine göre, uyuşturucunun bir ülkenin değil, dünyanın en büyük sorunları arasında yer aldığını göstermektedir. BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi'nin (UNODC) iki yılda bir yayınladığı rapora göre, dünya çapında 271 milyon kişi uyuşturucu madde kullanıyor. Bu sayı 15 ila 64 yaşındaki dünya nüfusunun yüzde 5,5'ine tekabül ediyor. Ayrıca, dünya genelinde 35 milyon kişi uyuşturucu madde kullanım bozuklukları yaşarken, bunlardan sadece her yedi kişiden biri tedavi olduğunu görmekteyiz" dedi. 'TÜRKİYE'DE SENTETİK KANABİNOİDLERE BAĞLI ÖLÜM SAYISINDA ARTIŞ'Demir, 2017 yılında Avrupa Birliği'nde aşırı doza bağlı en az 8 bin 238 ölüm yaşandığının tahmin edildiğini belirterek, "Bunların ölüm nedeni en az bir ya da daha fazla yasa dışı uyuşturucu nedeni ile olduğu tahmin edilmektedir. Bu sayı, Norveç ve Türkiye dahil edildiğinde yaklaşık 9 bin 461'e yükselerek 2016 yılında revize edilmiş tahmini rakam olan 9 bin 397'ye göre sabit bir duruma işaret etmektedir. AB genel toplamı da 2016 yılı ile karşılaştırıldığında sabit olduğunu görmekteyiz. 2018 yılında doğrudan madde bağlantılı ölümlerin en yaşlısının 71 yaşında olduğu ve bu ölümün sentetik kannabinoid kullanımına bağlı gerçekleştiği görülmüştür. Ölümlerin yaş ortalaması ise 32,6'dır. 2017 yılında ölüm yaş ortalaması 32 idi. En yoğun ölüm gerçekleşen yaş grubu 25-34 yaş aralığıdır (yüzde 39,4). 15 yaş altı ölümler yüzde 0,15, 15-24 yaş arası ölümler yüzde 23,44, 35-44 yaş arası ölümler yüzde 21,92 ve 45- 64 yaş arası ölümler ise yüzde 12,18 oranındadır" diye konuştu. 'TÜRKİYE UYUŞTURUCU İLE MÜCADELEDE 28 AVRUPA ÜLKESİNİ GERİDE BIRAKTI'Hüseyin Demir, Türkiye uyuşturucu kaçakçılığı bağlamında son derece önemli bir güzergah olan Balkan rotası üzerinde yer aldığını belirterek, "Bu coğrafyada görev yapan güvenlik güçlerimiz, insanlık suçu olan uyuşturucu suçları ile mücadeleyi, tüm dünya çocuklarını kendi çocukları olarak gören bir anlayışla sürdürdükleri için kendilerine minnettarız. Ülkemiz kolluk birimleri tüm AB ülkelerinin 3 katından fazla yakalama yapmıştır. 2018 yılında ise Türkiye tarafından tamamı Afganistan kaynaklı 18,5 ton uyuşturucu madde ele geçirilmiştir. Türkiye'de 2018 yılında 18 bin 298 eroin olayı gerçekleştiğini, bu olaylarda 28 bin 233 şüpheli yakalandığı, 65 bin 172 uyuşturucu madde esrar ve skunk olayı gerçekleştiğini, bu olaylarda 91 bin 871 şüpheli yakalandığı ve 80 bin 707 kg esrar ve skunk maddesi ele geçirildiğini, 2018 yılında 9 bin 758 ecstasy olayı gerçekleştiğini, bu olaylarda 14 bin 219 şüpheli yakalandığını biliyoruz" diyerek uyuşturucu tacirlerine geçit verilmediğini söyledi. Son iki yılın sayıları göz önüne alındığında, özellikle yasadışı Avrupa pazarı hedefli Afganistan kaynaklı uyuşturucunun büyük bir kısmının bu pazara ulaşmadan ülkemiz tarafından yakalandığı söylenebilir" dedi.UYUŞTURUCU MADDE BAĞLANTILI SUÇLARDAN 57 BİN 674 HÜKÜMLÜ-TUTUKLU VARDemir, Türkiye'de uyuşturucu ile mücadelenin, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 58'inci maddesinde yer alan, "Devlet, gençleri alkol düşkünlüğünden, uyuşturucu maddelerden, suçluluk, kumar ve benzeri kötü alışkanlıklardan ve cehaletten korumak için gerekli tedbirleri alır" hükmüne dayanarak yapıldığını kaydederek, "Adalet Bakanlığı verilerine göre Türkiye genelinde 2018 yılı itibariyle 389 ceza infaz kurumu bulunmaktadır. Bu kurumlarda bulunan toplam hükümlü-tutuklu sayısı 264 bin 842'dir. Ceza infaz kurumlarında 2018 yılı itibariyle uyuşturucu madde bağlantılı suçlardan dolayı 57 bin 674 hükümlü ve tutuklu bulunmaktadır. 2017 yılında Türkiye'de uyuşturucu madde bağlantılı suçlardan dolayı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlü ve tutuklular oranı yüzde 21,65 iken 2018 yılında bu oran yüzde 21,78'e çıkmıştır" ifadelerini kullandı.